USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Eray’ın tek dileği Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak!

20-09-2022

 Ebeveynleri Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç eden; Türkiye’de dünyaya gelen ve çeşitli nedenlerle kimliksiz kalan çocuklar var…
Ailelerin ihmalleri, yol yordam bilmeyişleri gibi çeşitli nedenlerle kimliksiz yaşamak zorunda kalan çocuklar çok büyük zorluklar yaşıyor…
Birkaç yıl önce Gizem, Yaren ve Lütfiye kardeşlerin dramını yazmıştım… Yaşları 20 ile 14 arasında değişen üç kız kardeşin kimlikleri yoktu, okula gidememişlerdi. Sağlık yardımından yararlanamıyorlardı; kimlikleri olmadığından şehirler arası seyahat edemiyorlardı. Yetişkin olan abla evlenmişti, ama resmi nikah yapılamamıştı. Üstelik kardeşlerden ikisi verem hastasıydı…
Son derece zeki olan kız kardeşler kendi kendilerine okuma yazmayı öğrenmişlerdi; akranlarının okul kitaplarını okuyarak kendi kendilerini eğitmişlerdi. Kızların en büyük hayali kimlik alıp açık öğrenim kurumlarına giderek diplomalarını almaktı…

DARISI ERAY’IN BAŞINA

Velhasıl… Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç eden ve Türkiye’de dünyaya gelen Türk çocukları ailelerinin yetersizliği ya da ilgisizliği gibi nedenlerle kimliksiz kalıp ağır mağduriyet yaşıyorlardı. Ne Bulgaristan vatandaşlarıydı ne de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıydı…
Haymatlos da denilen vatansızlardı! Gizem, Yaren ve Lütfiye kardeşlerin hayalleri gerçek olmuş ve İstisnai vatandaşlık kapsamında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmuş ve kimliklerini almışlardı…
Darısı Eray Şakir’in başına…

Benzeri bir mağduriyeti de Bursa’da ikamet eden Eray Şakir yaşıyor.

Eray’ın öyküsü de 3 kız kardeşlerle benziyor…

Annesi ve babası Bulgaristan’da iken boşanıyor. Anne Türkiye’ye göç ediyor ve Eray Türkiye’de Bursa’da dünyaya geliyor. Eray Şakir’in varlığının tek resmi delili Türkiye’deki doğum belgesi…

ANNE HASTA, İLGİLENEN OLMAYINCA KİMLİKSİZ KALIYOR!

Eray Şakir diyor ki:

“Bulgaristan’dan göç etmiş bir ailenin en küçük oğluyum. Ailem Bulgaristan’da iken boşanıp Türkiye’ye geliyor. Ben resmiyetsiz, kimliksiz Türkiye’de doğmuş biriyim. Benim Bulgaristan ya da Türkiye vatandaşlığım bulunmuyor. Babam şu anda Bulgaristan’da Türkiye’de kalamıyor.

Annemi bu yıl geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda kaybettim. Şu anda Türkiye’de Bursa’da tek başıma yaşıyorum.

Kimliğim yok. Herhangi bir hayat güvencem yok. Çalıştığım yerlerde SGK’lı olamıyorum. Çalışamıyorum. Büyük sıkıntılar içerisindeyim. 

Kimlik affı çıkmıştı. Annem rahatsızdı, ağır sağlık sorunları vardı; annem tarafından yapılabilecek bir şey yoktu. Babam üstüne düşebilirdi, bir şekilde halledilebilirdi. Babam da üstüne düşmediği için böyle ortada kaldık işte…

Benim annemin ilk teskeresi benim doğduğum yıl 2001’de 6 aylığına alınmış; daha sonra 2009 ya ad 2010 yılında çıkartılmış. Sonrasında annemin psikolojik rahatsızlığı artmaya başladı. Gerektiğinde işleri bıraktım, anneme baktım. Dışarıda hiçbir zaman okula gidemedim. Okuyamadım. Annemin sağlık sorunları vardı, babam yoktu. Abim çalışmakla meşguldü. Anneme bakmak bana kalmıştı, ilgilenmek zorunda kaldım… “

İKİ YILDA ORTAOKULU BİTİRDİ, ŞİMDİ AÇIK LİSE’DE!

Yani… Eray Şakir’in kimliksiz kalmasında bireysel olarak hiçbir sorumluluğu ya da suçu yok.

Şu anda 21 yaşında… Yokluk içerisinde olmasına karşın çocukluğunda ve gencecik yaşında annesine sahip çıkan, bakan, kötü alışkanlıkları olmayan, pırıl pırıl bir genç insan… Son derece de zeki; 2 yılda ilk ve orta okuldan mezun olup açık lisede okumayı başarmış.

Şu anda 21 yaşında olan Eray Şakir yaşadığı sıkıntıları şöyle özetliyor:

“18 yaşımı doldurduktan sonra kendi çabalarımla oturum izni alabildim. Yaşamımı sürdürebilmek için bir işte çalışmak zorundayım. Ama çalışma hayatım riskli oluyor. Durumumdan dolayı asgari ücretin yarısı ya da üçte biri kadar ücret alıyorum.

Sigortalı da olamıyorum. İşyeri yapmak istese bile olmuyor. Yabancı oturumda çalışma izni alabilmek için benden Bulgaristan pasaportu isteniyor. İşyerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na benim adıma başvurması gerekiyor. Ama Bulgaristan vatandaşı olmadığım için çalışma izni verilmiyor, sigortalı olamıyorum.

Oturum izninin bana kattığı şeyler var. Mesela hiç okula gidememiştim. İlkokul ve ortaokulu bitirdim. Açık öğretimle ilk ve ortaokulu bitirdim, liseye gidiyorum. Ehliyet alabildim.  Ama kamu hastanelerinde tedavi olamıyorum. Ancak özel hastanelere gidebiliyorum.”

 

‘ÇALIŞMAM GEREK, SGK’LI OLAMIYORUM’

Eray Şakir “Oturumda genel olarak 5 yıl sonrasında vatandaşlık verildiğine” değinerek şunları söylüyor:

“Henüz iki yılım doldu. 2 yılda ortaokulu bitirip liseye geçebildim. 3 yıl süre gerekiyor. Ama ben burada tek başına kaldım. Babam yok, annem yok. Sigortalı bir işyerinde çalışmam lazım.

 Sigortalı olamıyorum; kurumsal işyerlerinde sigortalı olarak çalışamıyorum. Çalıştığım işyerlerinde kimi zaman ufak tefek de olsa iş kazaları geçiriyorum. İşyeri de risk alıyor, aldığım düşük ücret de beni geçindirmeye yetmiyor. Geleceğim hiç parlak gözükmüyor.”

‘AİLEM BULGARİSTAN VATANDAŞI AMA TÜRK!

BEN TÜRKİYE’DE DÜNYAYA GELEN BİR TÜRK EVLADIYIM’

Ailesinin Türkiye vatandaşı olmadığını ama Türk olduğunu anımsatan Eray Şakir diyor ki:

Ailem Türk; ben de Türkiye Cumhuriyeti’nde dünyaya gelen bir Türk evladıyım…

Demem o ki, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına hakkım olduğunu düşünüyorum.

Türkiye’de doğdum, yerim yurdum burada.

Babam gelemiyor, annem öldü, abilerim yurt dışında. Ben burada kirada tek başına kalıyorum. . Çalışma hayatım riskli bir şekilde devam ediyor. Devletimizden istisnai vatandaşlık talebinde bulunuyorum.

Yanımda hiç kimse kalmadı. Uğraştım, ama ancak oturum izni alabildim. Ama çalışmam lazım, evime para getirmem gerekiyor. Hayatımı devam ettirebilmek için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmam gerekiyor…”

Bursa Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özkan’a; BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan’a ve tüm hemşeri dernekleri başkan ve yöneticilerine duyurulur…

Bu pırıl pırıl genç insan “Kimsem yok, tek başına kaldım’ diyor. Eray Şakir’in “Kimsesi” olun.

Yaşamını idame ettirmesini destekleyin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması için yardımcı olun…

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?