Haddimize değil ama sağ olsunlar 'Bir Bilen' yerine konmak insanın gönlünü okşuyor ama bir o kadar da sorumluluk bindiriyor omuzlara. Öyle ya 'iyi ya da kötü' diye ahkâm kesmek ilerde sıkıntıya sokar kişiyi.
Afyon’daki Bursaspor’un toplamda 4 hazırlık maçı tablosuna bakarsanız durum iç açıcı değil! Ancak kimse oynanan maçlara bakıp, gelecek adına değer biçmesin.
Adı üstünde hazırlık maçları...
Hiç şüphe yok ki, bu formalite maçları, ekran başında izleyen Yeşil Beyaz sevdalılarına, işkence gibi gelmiştir. Tempo yok, hırs yok, heyecan yok, kalite hiç yok. Hazırlık maçlarının sevimsiz olmasının en önemli nedeni, oyuncu değişiklikleri...
Örneğin, Afyon kampındaki Al-Tai ile oynanan ilk maçta Tahsin Tam hocamız toplamda 21 oyuncuya Yeşil Beyazlı formayı giydirdi. Keza rakibin de futbolcu değişiklerini hesaba katarsanız gireni çıkanı saymaktan şaşı olur maçı takip edenler! Böyle bir durumda izleyende, oynayanda şevk mi kalır, zevk mi?
Futbol bilimi sezon öncesi yüklenmelere dikkat çekiyor. Mevsim öncesi bir takım ne kadar iyi çalışırsa uyum sürecini ne kadar kısa tutarsa, lig maratonunda o kadar başarılı olur.
Bugüne değin konuştuğum teknik adamların birleştiği bir ortak nokta var; "Mevsim öncesi kamp performansları bir takımı ligde 10-12 hafta istim üstünde tutar" diyorlar. Ondan sonrası zaten kendiliğinden geliyor.
Bursaspor’un hazıklık maçları adına seyyah olduğu geçmişteki dönemleri hatırlıyorum da... Avusturya, Kartepe, Isparta Davraz, Antalya Serik-Belek gibi merkezlerde elde bavul dolaşırdı Yeşil Beyazlı kafile...
Teknik için, taktik için, uyum için değil, ORGANİZATÖR için!
Sponsor şirketler cepten çıkan kamp masraflarını kurtarmak adına diyar diyar dolaştırıp panayır maçları yaptırırdı Bursaspor'a...
Ama sadece Timsah değil, her kulüp aynı yoldan geçerdi...
Şimdilerde ne sponspor kaldı ne de organizatör? Çünkü Türk futbolunun değeri kalmadı. 500 Milyon dolarlık yayın bedelinin 150 Milyon dolara inmesi bunun en büyük göstergesi...
Timsah’ın Afyon kampının raporuna dönersek; Bursaspor gibi omuriliği, belkemiği yani bedeni tümden değişmiş bir takımın yaptığı hazırlık maçlarına bakıp, "Ligde fırtına gibi eser" ya da "Bu takımdan bir bir şey olmaz" diyemezsiniz.
Nitekim İsmail Ertekin ve Tahsin Tam hocalarımız değerlendirmelerinde ‘Oyuncularımıza güveniyoruz’ diyor ya...
İyisi mi bizde 'takım iyi yolda deyip' biraz daha bekleyelim ...
