Son olarak ölüm tehdidi alan Afyon’un tek hematoloji uzmanı “Ölmek istemiyorum” diyerek kamu hastanesinden istifa ederek şehri terk etti…
Randevu alamayan, tedaviye ulaşamayan hastaların ve hasta yakınları öfkesini doktorlardan, sağlık çalışanlarından çıkartıyor… Uzman doktorlar kamu hastanelerinden istifa ederek ayrılıyor… Basında kamu hastanesinde kendisini ameliyat edecek doktor bulamayan hastaların haberi yayınlanmaya başladı…
Sağlıkta şiddet konusunda herkes hemfikir, ancak bir türlü kalıcı çözüm üretilemiyor. Bursa Tabip Odası yönetim kurulu son birkaç yıldır çok sayıda basın açıklaması ve eylemle sesini duyurmaya çalıştı…
Bursa Tabip Odası’nın (BTO) dün yaptığı açıklama, sağlık çalışanlarının çığlığı gibiydi…
BTO Başkanı Dr. Tufan Kumaş, siyasilere “Daha olağanüstü ne olmasını bekliyorsunuz” diye seslendi…
BTO’nun ve tüm sağlık çalışanlarının beklentisi TBMM’de sağlıkta şiddet konusuna eğilerek çözüm üretilmesi…
‘SAĞLIKTA DURUM OLAĞAN MI?’
Başkan Dr. Tufan şunları söyledi:
“Soruyoruz, neden katılmadı değerli vekillerimiz bu ‘olağanüstü’ toplantıya? Sağlıkta durum ‘olağan’ olduğu için mi?
Randevu bulamayan hastalar çözümü Acil Servislerde ararken ‘olağan’ bir durumdan bahsedebilir miyiz?
Her şey yolunda ise neden çığ gibi büyüyen sağlıkta şiddet olgularıyla karşı karşıyayız?
Neden beyaz kod bildirimleri, üstelik de canımız pahasına işimizi yaptığımız ve de ‘alkışlandığımız’ pandemi yıllarında bile katlanarak artmaktadır?
Çöken sağlık sisteminin sorumlusu hekimler mi?
Gittikçe büyüyen bu şiddet sarmalının yalnızca hekimlere ve sağlık emekçilerine değil toplumun sağlık hakkına da hasar verdiğinin farkında değil misiniz?”
ÖZEL SEKTÖRE YA DA YURT DIŞINA KAÇIŞ SÜRÜYOR!
Bu bir kısır döngü… Özellikle uzman hekimler şiddet sarmalı karşısında istifa edip özel sektöre geçiyor.
Doktorların gidebilecekleri yer henüz var!
Ama diğer Hemşire, yardımcı personel, güvenlik görevlileri gibi sağlık çalışanlarının yok! Özelde kamudaki ücreti alabilmeleri mümkün değil. Zira üniversitelerde çok sayıda bölüm açıldı, yeni mezun çok!
Özel hastaneler deneyimli hemşire ve diğer sağlık personeli çalıştırıp yüksek ücret vermek yerine düşük ücretle yeni mezunları çalıştırmayı yeğliyorlar.
(Bu yüzden özel hastanelerde kan aldırmak, damar yolunun açılması bir çileye dönüşebiliyor…)
Dr. Tufan Kumaş hekimlerin giderek kötüleşen çalışma koşulları ve özlük haklarına karşın görevlerini yerine getirmeye çalıştıklarına dikkat çekti:
“İflas eden sistemin tüm yükü hekimlerin omzuna yıkılıyor. Yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak gösteriliyor, itibarsızlaştırılarak hedef gösteriliyor.
Sonuç olarak, sıradanlaşan şiddet olguları karşısında etkili bir önlem alınmadığını gören, yalnız bırakılan hekimler aidiyet duygularını yitiriyor, tükeniyor, emekliye ayrılıyor, istifa ediyor ve hatta ülkelerini terk ediyorlar”
Dr. Tufan Kumaş’ın verdiği bilgilere göre;
“Her gün 7 hekim yurt dışında kendisine gelecek arıyor… 2021 yılının tamamında bin 405 hekimin Türk Tabipleri Birliği'nden yurtdışı için belge isterken, 2022'nin ilk 7 ayında; belge isteyen hekim sayısı bin 402'ye ulaştı…”
ÖZELLİKLİ BRANŞLARDAKİ UZMANLAR!
Başkan Dr. Tufan Kumaş büyük şehirlerde üçüncü basamak kamu hastanelerinde bile kritik, özellikli branşlarda sağlık hizmeti sunumunun durma noktasına geldiği uyarısında bulunuyor…
Özellikli, kritik branş arasında hematoloji, çocuk ve yetişkin onkolojisi, endokrinoloji, gastroenteroloji, immünoloji ve alerji, el cerrahisi gibi yan dal uzmanlıkları da yer alıyor!
Bir ay kadar önce Uludağ Üniversitesi Sabahattin Gazioğlu Onkoloji Hastanesi’nde bir profesörün sağlık sorunu yaşaması ve bir uzmanın da istifasıyla hasta tedavisinin durma noktasına geldiği kriz aklıma düştü…
Hasta yakınları Türkiye coğrafyasında hastane arayışına girmişti; Ne bir özel hastane ne de başka illerdeki üniversite hastaneleri yarım tedaviyi kabul etmemişti.
HEKİMLER KORKUYLA GÖREV YAPIYOR!
Başkan Dr. Tufan Kumaş diyor ki:
“Şiddet sağlık emekçileri için bir ölüm kalım meselesi haline geldi. Bu koşullarda hekimlerin korkuyla, endişeyle görevlerini yapmalarını nasıl beklersiniz?
Biliyoruz, şiddet çok yönlü çözüm gerektiren, çok boyutlu bir sorun.
Ancak bizim sabrımız tükendi. Acil önlemlerin alınmasını, gerekli yasal düzenlemelerle birlikte caydırıcı yaptırımların uygulanmasını bekliyoruz.”
Şimdi… Bursa Tabip Odası’nın açıklamalarından bağımsız olarak aynı konuda başka görüşlere yer vereceğim.
UZMAN HEKİMLERİN ŞİDDETE UĞRAMA ÇEKİNCESİ TEDAVİYİ ETKİLİYOR!
Hem kamu hem de özel hastanede tanıdığım hekim ve sağlık çalışanları var. Hafta içerisinde ve bugün bazılarıyla görüştüm. Şiddet sağlık çalışanlarında bir travmaya dönüşmüş durumda… Bazıları yazılmamak kaydıyla anlattı; zira yaşadıkları olay onların kimliğini açığa çıkartacak cinsten. Yaşadıkları sorunlara hastane yönetimlerinin tepkisiyle yenilerini eklemek istemiyorlar.
Sadece şu kadarını yazabilirim; uzmanlar masada kalma ihtimali olan ameliyatlara, hasta yakınlarının saldırı olasılığı nedeniyle çok temkinli yaklaşıyorlar.
Sağlıkta şiddet kısır bir döngü; hem sağlık çalışanlarını hem de hastaları olumsuz etkiliyor.
Bir başka kamu hastanesi hekimi poliklinikte babası çok asabi olan bir hastayı muayene ederken saldırıya uğrayacak diye çok gerildiğini ve ömründe ilk kez 48 yaşında panik atak geçirip gözlerinin karardığını ve kendinden geçtiğini anlattı. Üniversitede 2 çocuk okutan bir anne; istifayı düşünüyor.
Özel bir hastanede çalışan bir hemşire ise durumu iyiyken ağırlaşan ve ölen hastanın yakınlarına durumu söylemekten çok korktuklarını anlattı. Böyle bir durumda hasta yakınlarından biri ‘Ona ne yaptınız!’ diye sesini yükseltince hepsi bir yere kaçmış. “Gül abla, korku iliklerimize kadar işlemiş; adam bağırarak konuşunca saldıracak sandık” dedi.
Kamu hastanesi acilinde görev yapan bir hemşire ise “Canımızı sepete koyup çalışıyoruz! Gerisini siz anlayın’ diyor…
