Bu sezon bu ve buna benzer cümleleri gittiğimiz her stadın basın tribününde işitmeye artık alıştık. Dün Manisa’da da farklı şeyler konuşulmadı. Yeşil beyazlılar ligi bitirmiş rakiplerine karşı ilk dakikadan itibaren üstünlük kurdu. Bursaspor’a başarıyı getiren futbol anlayışı her zaman için agresif, rakibin üstüne çökerek hataya zorlayan oyun şekli olmuştur. Timsah dün de hem topu güzel koşturdu, hem de özellikle ceza alanı önündeki kısa tek paslarla rakibin başını döndürdü. Final paslarında yaşanan sıkıntı ve gününde olmayan Bakambu ve yorgun olduğu gözlenen Fernandao’nun kaçırdığı goller skoru almada gecikme yaşatsa da oyunun temposunu sürekli elinde bulunduran, oyunun kalitesini yüksek tutan hep Bursaspor’du. Kalesini gole kapatan Harun zaman zaman rahatsız edilse de Bursaspor doğru futbol oynayarak rakibinden istediğini almayı başardı. Bu tarz futbolu tercih eden ve her zaman da tercih etmesi gereken Yeşil beyazlılar da Emre Taşdemir’in daha fazla şans bulması gerektiğini düşünüyorum. Ofansif yönü güçlü ve hızlı kanatlar çok büyük avantaj teşkil ediyor. Bursaspor lig ve kupa finali olmak üzere 3 maçlık serinin ilkini kazandı. Timsahlar ligi deplasmanda yendiği Konyaspor maçı ile bitirecek. Güzel futbolunun karşılığı olan lig zirvesini çeşitli nedenlerle yakalayamamış olsa da, bu sene ki futbol göğüs kabarttı. Tabi ki bu güzellikleri taçlandırmak için 3 Haziran’da çok önemli bir fırsat var. Lig birinci sırada tamamlayan Galatasaray takımı ile Bursa’da çıkılacak final maçı Bursa’da en çok konuşulan konu durumunda. Bursaspor bu seneki alıştığımız performansını sergilesin yeter. 29 yıl sonra ikinci Türkiye Kupası Bursaspor’un müzesinde yerini alır. Saha konusunda hiç endişem yok açıkçası. Normal şartlarda kupanın Bursaspor’a çok daha yakın olduğunu düşünüyorum. Tribün konusuna gelince… 50 bin bilet çıksa bile yetmeyecek bir maça Bursasporlular için 11 bin bilet ayrılmış durumda. Finalin adresi sezon başı belirlendiği için bu konuda eleştirecek kimse yok. Şanslı olan Bursasporlular tribünde yerlerini alacak. Asıl önemli olan her zaman söylediğim tribüne girenlerin rakibe ve hakeme baskı kendi oyuncularına desteği en üst seviyede hissettirebilmeleri.
Böyle maçlarda tribünün performansı düşük oluyor bunun nedeni de aşırı heyecana ve strese bağlanıyor. Bu bir ölçüde doğru olsa da asıl bu maçlarda tribünün ağırlığını hissettirmesi gerekiyor. Baskı ve destek dışında Koreografi ve şov ve kupanın kazanılması halinde yapılacak kutlamalar için hazırlıklar yapılmalı. Bunun için tribünün sponsor desteğine ihtiyacı olacaktır. Bu organizasyon sağlanmalı. Olası şampiyonluk halinde Bursastore’da kupa ile ilgili ürünlerinin hazırlığını yapmalı.
Özellikle İstanbul’dan gelecek Galatasaraylıların çok fazla sayıda meşale yakacağını tahmin ediyorum. Buna dikkat edilmeli. Bu kupayı sadece Bursaspor olarak değil Bursa olarak kazanmak gerekiyor, öyleyse şehirdeki herkes herkes konumuna göre elinden gelen desteği vermeli.
Son bir parantez de Şenol Hoca’ya açmak istiyorum… Hocam “Bursa’nın seni sevdiğini, senin de Bursa’yı sevdiğini söylüyor ve benim için problem yok” diyorsun. Gerçekten de böyle düşünüyorsan 3 Haziranı beklemeye gerek yok. Camiaya da bu önemli maç öncesi büyük bir moral olur. Uzat şu sözleşmeni de, yeni statta takımın başında sen ol ve bir kez daha tarihe geç…
