USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Göller de küçülüyor

08-07-2022

Dünyanın en büyük göllerinden biri olan Büyük Tuz Gölü, Salt Lake, ABD’nin Utah eyaletin­dedir, bir kapalı havzadır, iki nehir tarafından bes­lenir ve iklim değişikliği etkisiyle halen üçte iki oranında küçülmüştür. Bilim insanları bu küçül­meye, patlamaya hazır bir nükleer bomba diyor­lar ve iklim değişikliği rekor kıran kuraklığa neden olmaya devam ederken bu küçülmeyi ön­leyecek kolay çözümlerin olmadığını da vurgulu­yorlar. Gölü kurtarmak için, gölü besleyen dağlardan inen suların bölge sakinleri tarafından daha az kullanımı öne çıkıyor. Bu da bölgenin aşırı nüfus artışını frenleyerek insanların günlük yaşamlarındaki su kullanımlarını kontrol altına almak ve çevrelerindeki yüksek değerli tarım alanlarının sulanmasında değişik teknolojiler kul­lanarak, sulama suyu miktarını kısıtlama gibi, kullanıcıların ve kent yönetimleri­nin pek istekli ol­mayacağı koşulların işletil­mesi gerektiğini söylüyorlar.

Geçen yaz Büyük Tuz Gö­lü’ndeki su sevi­yesi rekor düzeyde en düşük noktasına ulaştı ve bu yıl daha da düşmesi bekleni­yor. Yapılan öl­çümler, gölün 1980’de yaklaşık 8600 km2 olan yü­zeyinin bugün 2600 km2 altına düştüğünü göste­riyor. Bu küçülmenin bir başka etkisi de göl suyundaki tuz oranının artışına neden olmasıdır, bu oran %9-12 arasında seyrederken bugün %17’lere ulaşıyor, bu artış da su içindeki algleri ve tuzlu su karideslerini tehdit ediyor.

Uzun vadeli risklerin ise doğrudan insan sağlı­ğını etkileyecek boyutlara ulaşacağı bekleniyor, suyun çekildiği alanların kahverengi bir çamur tabakasıyla kaplı ol­duğu görünüyor, ama o çamur geç­mişte bölgedeki ma­dencilik faaliyetlerinden kalan ve insan sağlı­ğına zararlı atıklar­dan oluşuyor. Uzmanlar bu çamu­run tozları solundu­ğunda akciğerlere yerleşebilen, astım, kalp krizleri ve erken ölümlere neden olan, arsenik, bakır ve diğer tehlikeli ağır metalleri içerdiğini söylüyorlar ve za­manla çamurun kuruyacağını, rüzgârın etkisiyle toz halinde havaya yayılacağını ve içindeki bu ze­hirli maddelerle insan sağlığına zarar vereceğini vurguluyorlar.

Gelelim bizim göllerimize, örneğin Salda Gölü­müze. Ülkemizin önemli doğal güzelliklerinin içinde yer alan Salda Gölü Burdur’dadır ve çevresi ormanlarla kaplıdır. Göldeki su seviyelerinin düş­mesinin medyada gözlemlenmesi hem Çevre Ba­kanlığı’nı hem de bilim dünyamızı harekete geçir­miştir. Bakanlık su azalmasının insan kaynaklı ol­madığını, mevsimsel olduğunu açıklamıştır. NASA tarafından da bilinen ve “Ayakkabıyla bile girilmemeli’’ diye tanımlanan, hem şekliyle hem de koyu mavi rengiyle Mars gezegeninin milyar­larca yıl önceki görüntüsüne benzetilen Salda Gö­lü’nün, su seviyesinin azalması sonucu kıyıların bataklığa dönüşümüyle o güzelliği gölgelenmeye başladı. Aslında bilim dünyamızın konuyu derin­leştirmesinin, uzun yıllara dayanan göl seviyesi rasatlarını incelemesinin ve de küçülmenin iklim değişikliği ile ilişkisini netleştirmesinin gerekli ol­duğu kanısındayım.Bir de bizim Tuz Gölümüze bakalım, büyüklüğü 1665 km2, adı üstünde, Tür­kiye’nin Van gölünden sonra ikinci büyük gölü ve de tuz pınarı, ülkemizin tuz ihtiyacının %40’ını karşılıyor. Ayrıca göl havzası zengin bir biyolojik çeşitliliğe sahip, 85 kuş türünü, 129 böcek türünü, 15 memeli türünü ve 38 endemik bitki türünü ya­şatmaktadır. Bu çok değerli varlıklarıyla Tuz Gölü Havzası doğal sit alanı olarak tescil edilmiştir.

Ama ne yazık ki bu doğa güzelliklerine sahip hazinemizin de iklim değişikliği ve bilinçsiz su­lama nedeniyle, bugüne kadar %30 oranında kü­çüldüğü tespit edilmiştir. Bilim insanları yaptıkları araştırmalar sonucunda, bu koşullar böyle devam ederse Tuz Gölü’nün 30 yıla kadar, aşama aşama yok olacağını görmektedirler.

İşte bu acı gerçekler karşısında Türk toplumu olarak hala duyarsız mı kalacağız, iklim değişik­liği acı gerçeğini yediden yetmişe, tüm halkımızın beyinlerine yerleştirmeyecek miyiz, günlük yaşa­mımız sürecinde atmosfere bıraktığımız sera gaz­larını azaltma yolunda gerçekçi adımlar atmayacak mıyız?

Sevgili Okurlarımın

KURBAN BAYRAMINI kutluyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?