USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Şimdi de stagflasyon korkusu

27-06-2022

İlk başta iktisadi enstrümanlara bağlı yaratılan parasal genişleme varken, sonrasında merkez bankalarının oluş­turduğu karşılıksız paralar bizi bu noktaya getirdi. Fiyat anlayışı günümüzde ortadan kalktı. Çalışmak, emek, iş bilmek, uzmanlık anlamını yitirirken, piyasalardaki anlık değişimler insanoğlunu esir aldı.

Bazı toplumlar bu çılgınlık sürecini daha makul şekilde yönetebilirken, bazıları tarihlerinde görmedikleri bir fa­kirleşmeyi yaşamakta­dır.

Hatırlarsanız, üç yıl önce Haziran 2019’da “Ya hiperenflasyon, ya deflasyon” başlıklı yazı­mızla içinde bulundu­ğumuz durumu irdelemiştik. Önümüz­deki hafta bu yazımızı yeniden baskıya ver­meyi hedefliyoruz. Bu­güne geldiğimizde küresel boyutta stag-flasyon korkusunun gündeme geldiğini görüyoruz.

Tüm bu yaşananlar içinden geçilen dönemin ne kadar dengesiz olduğunun kanıtlarıdır. Şu an için küresel bir enflasyon dalgasından geçildiği, enflasyonun dizginlen­mesinden de resesyon riskinden dolayı çekinildiği bilin­mektedir.

Bu dengesizliğin bir noktada denge arayışıyla sonlan­ması ve varlık değerlerinde ve enflasyonda normalleşme yaşanması beklenir. Tabi bu sürecin herkesi mutlu etmesi söz konusu değildir.

Sonuç olarak, bizi üretilen kadar tüketildiği ve değer yaratıldığı bir dönem beklemektedir.

İnsanoğlu bu tecrübesi sonrasında kendine dersler çı­karak ve gelecekte zenginliğin parasal genişlemeden oluşmaması için çok sıkı tedbirler alacaktır.

Bu noktada “disruptive innovation” olarak tanımlanan yeni teknolojileri üreten ülke ve kurumların dünya eko­nomisine hakim olacağı bir zaman dilimini yaşamaya başlayacağımızı tahmin ediyoruz.

Parayı basıp, insanına dağıtan bir anlayışın dahi tartışı­lamadığı bir ortamda bunları kaleme almanın anlamı var mı, bilemiyoruz?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?