Başkan Ömer Furkan Banaz’ın son açıklamalarına baktığımızda anlıyoruz ki; bugün itibarıyla Türk futbolunun ‘hasta adamı’ konumundaki kulübünün adı Bursaspor!
10 yıl öncesinin ‘5. Büyük’ unvanlı 7 düvele nam salmış anlı-şanlı Yeşil Beyazlı armadası 1850’lerin Osmanlı gibi batmış yok olma aşamasına gelmiş! 33 milyonu eski Başkan Sayın Emin Adanur’a ait olmak üzere 350 milyon lira eski yöneticilere borç...
Vergi-SGK borcu 250 milyon lira...
Bankaların kredi olarak alacağı 125 milyon lira...
Bu sezon görev yapan teknik heyetler 6 milyon liralık alacakları için sırada...
Transfer tahtasının açılması için yaklaşık 185 milyon lira ödeme şartı var.
Yani yasak kapıda!
Sonuç olarak ıvırı-zıvırı, bilineni-bilinmeyeni ile toplamda 1.2 milyar lira borç şu anki yönetimin boynunda...
Kim ya da kimler öder, nasıl ödenir bilemem ama bildiğim geçtik kent dinamiklerini, yerel siyaset yöneticilerini, sivil toplum örgütlerini, iş adamlarının temsil edildiği dernekleri; Dünya Merkez Bankası Başkanı gelse bu deliği kapatamaz!
‘Efendim meşhur 3 İstanbullu kulübün borcuna bakılırsa bizimkisi devede kulak kalır’ diye düşünenler olabilir.
Doğru ama; ‘Züğürt düz ovada yolunu şaşırır, zengin arabasını dağdan aşırır’ tekerlemesinde olduğu gibi herkes bu işlerin nasıl döndüğünü biliyor..
Böylesine iç karartan bir mali tabloya rağmen yüreği Yeşil Beyaz sevdasıyla dolu grupların girişimlerine de alkış tutmadan geçersek ayıp ederiz...
Mesela; Bursasporlu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (BURSİAD).
Belli ki; hepsi okumuş ve de donanımlı çocuklar, kültürlü ve de enteller, günümüzün popüler sözcüğü gibi ‘Z Kuşağı’nın temsilcileri.
Ama her şeyin ötesinde birer Bursaspor neferiler... Bazılarının soyadlarından anladığım kadarıyla babalarının izindeler...
Umudum ve temennim odur ki; pes etmesinler devam etsinler.
Bursaspor’un onlara ve onlar gibi Yeşil Beyaz sevdalılarına ihtiyacı var.
