USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

TRİBÜNCÜ KONGRE ÜYELERİNE ÇAĞRI!

24-05-2022
Bu yazımda herkesin konuştuğu, rahatsızlık duyduğu ; ama bu sütunlarda cesaret edip de çok fazla dillendiremediği bu konuyu ele alacağım.
Gerçi "cesaret edilip dillendirilememesi" de ayrı bir eleştiri konusu olmalı.
Bursaspor'un adı, arması ve renkleri dışında camianın her öğesi tartışılabilir, eleştirilebilir.
Camianın her öğesi olumlu veya olumsuz eleştiriye açık olmak zorunda. Sonuçta kimse Bursaspor'dan üstün değil.
Evet Bursaspor tarihinin en kötü günlerini yaşıyor. Sportif ve ekonomik olarak kulübümüz can çekişiyor.
Süper Lig şampiyonluğu kazanmış, Şampiyonlar Ligi'nde boy göstermiş bir kulübün bu kadar kısa sürede yaşadığı bu düşüş futbol yönetimi konulu derslerde örnek olacak boyutta. 
Bu düşüşe neden olan her şeyi, herkesi, her öğeyi konuşmamız ve hataları düzeltmek için herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor.
Aksi takdirde Bursaspor değil Süper Lig'e geri dönmek amatöre kadar gider.
Bursaspor'un bu düşüşünde birçok etken var. Tek bir noktaya sorumluluğu yıkmak mümkün değil.
Ancak o noktalar içinde önemli bir payı olan hatta birçok kişiye göre en büyük pay sahibi bir kısma değineceğim.
BURSASPOR'U TARAFTAR MI DÜŞÜRDÜ?
"Bursaspor'u bu duruma taraftar düşürdü" cümlesini duymayanınız yoktur. Camianın önemli bir bölümü bunu böyle görüyor.
Şampiyon kulüpleri tutmayan, tuttuğu kulübü şampiyon yapan Bursasporlular için şu an maalesef bu söylem dillendiriliyor.
Açıkçası o taraftarların arasında kendimi de katarak bu söyleme "Bir kısım taraftar" diyerek katıldığımı belirteyim. 
Bu süreçte zerre günahı olmayan yüzbinlerce Bursasporlu var zira. 
Onlar biraz daha seslerini yükseltebilirler miydi? Evet bunu yapabilirlerdi; ama olmadı maalesef.
Bursaspor'un  tribün gruplarını buradan anlatmaya gerek yok. Takıma tribünde ellerinden gelen desteği veriyorlar.
Ancak kongre üyeliğinin hakkını verdiklerini söylemek mümkün değil.  
Tabi ki arada istisnalar var; ancak ortaya çıkan genel sonuç bunu gösteriyor.
Özellikle 'Blok oy konusu ve destekledikleri adayın arkasında hatalarına rağmen durmaya devam etmeleri' büyük rahatsızlık veriyor. 
TRİBÜNDE İYİLER TRİBÜNDE KALMALILAR !
Bursaspor taraftarları tribünlerde yani asıl işlerinde iyiler.
İçinde bulunduğumuz dönemin tribün jargonun hakkını vermeye gayret ediyorlar.
Yalnız dikkat ederseniz "Asıl işlerinde" ifadesini kullandım. 
Evet tribün atraksiyonlarında iyiler; ancak taraftar grupları ve liderleri takıma verdikleri destekle ve yaptıkları fedakarlıklarla zaman içerinde kulübü sahiplenip her noktada söz sahibi olmak istiyorlar. 
Sıkıntıda burada çıkıyor. Bunu saf duygularla isteyen ve düşünenleri bir kenara bırakıyorum.
Ancak suistimal edenler oluyor. Lider veya grup üyesi etiketi ile menfaat peşine düşenler oluyor.
Kendileri ile iyi geçinecek, isteklerini karşılayacak olur olmaz kişileri başkan adayı olarak çıkarmalar, o çıkardıkları veya çıktıktan sonra iletişime geçip yanında yer aldıkları aday hatalar yapsa da, Bursaspor'u uçuruma yuvarlasa da ses çıkarmamalar, kulüp idaresine ve sportif alana müdahale etmeler... Daha birçok yanlış. 
Hatta bu yanlışlara ses çıkaranlarla tartışmalara giriyorlar.
SAMİMİ BURSASPORLULAR UZAKLAŞIYOR
Bakın atmosfer yüzünden birçok samimi ve iyi Bursasporlu camiadan uzaklaştı.
En kötüsü de bu. Kulübe zamanında çok büyük katkı veren insanlar stadın önünden geçmez hale geldi.
Menfaat peşinde olanlar için söylenecek çok şey var da kulüp yönetmeye kalkmak nedir?
Her iş liyakat gerektirir. 
Bugün Bursa'nın en zenginini veya en büyük profesörünü getirin tribüne koyun bizim tribün liderleri gibi tribünü yönetebilir mi?
Yönetemez. Onların tribünlerde yaptıklarını yapabilir mi ? Yapamaz
Hatta ben yıllardır "Tribün sanattır, tribüncüler de sanatçı" derim hep.
Herkesin gerek eğitim alarak veya o işte zamanla yoğrularak uzmanlık kazandığı liyakat sahibi olduğu alanlar vardır. 
Taraftarların liyakat sahibi oldukları yer de tribünlerdir.
Taraftarlar çıkıp kulüp yönetmeye kalkmamalıdır. Yönetimleri, başkanları, hocaları, alınacak futbolcuları belirlemeye kalkmamalıdır.
Kalkınca işte böyle oluyor ! 
Herkes haddini, hududunu, sınırını bilmeli.
Bu arada başkan ve yöneticilerde de çok suç var. Bu şekilde gelişen ilişkilerde tavizleri veren onlar zira.
Menfaatine göre hareket edenlere diğer tribüncüler "Semtimin çocuğu, grubumuzun abisi" falan demeden o kişilerin peşinden gitmeyi bırakmalı. Bırakmıyorlarsa onlar da menfaatlerinin esiri olmuş demektir.
Sonuç olarak büyük bir düşüş yaşadığımız bu süreçte kim ne yaptığını iyi biliyor. 
Camiada mensupları da kimin ne yaptığını iyi biliniyor.
Herkes kendi vicdan muhasebesini yapmalı.  
"Ben Bursaspor'a böyle davranarak zarar verdim; artık bu işlerden vazgeçmeliyim" diyebilmeli.
SİYASİLER KULLANIYOR
Konunun bir başka boyutu da var ki en az yukarıda belirttiğim durum kadar hatta çok daha fazla Bursaspor'a zarar veriyor. 
Tribünlerde söz sahibi olan kişileri siyasi şemsiyelerinin altına çekip kullanmak isteyenler oluyor.
Maalesef ki bunda başarılı da oluyorlar.
Bursaspor'a müdahale eden siyasiler belli metotlarla taraftar gruplarını pasivize ederek kendilerine yönelik oluşabilecek tepkilerin önünü kestiler.
Bu olmasaydı ne Atatürk Stadı elimizden giderdi ne Havuzlu Park ne fabrika binaları ne de otopark. 
En önemlisi Bursaspor bu durumda olmazdı. 
Dediğim gibi içinde bulunduğumuz durumun başlangıç noktası bu aslında.
İLK KIVILCIMI TRİBÜNLER ÇAKMALI !
Asıl yazı konumuza dönerek bitirelim.
Camiayı rahatsız eden, tartışmalara neden olan, bölünmelere yol açan bu atmosferden camiayı yine tribün grupları ve oluşumları kurtarabilir.
Şöyle ki "Bizler kongre üyeliğimizi sonlandırıyor, bundan sonra sadece asıl ve başarılı olduğumuz tribünlere odaklanıyoruz" diyerek bu rahatsızlığı ve tartışmaları sonlandırabilirler. 
Bursaspor'un kurtuluşu için laf salataları ile birilerini suçlamak yerine hepimiz kendi alanımızda bilerek veya bilmeyerek yaptığımız yanlışlara son verip harekete geçmemiz gerekiyor. 
Bunu konuda ilk kıvılcımı da açıkçası ifade ettiğim gibi tribün gruplarından ve oluşumlarından bekliyorum.
Lütfen iyi olduğunuz yerde tribünde kalın. 
Bu emin olun benim değil tüm camianın isteği. 
Sizler de bu isteği zaten duyuyorsunuzdur.
Ben de bu isteğe katılıyor ve buradan dile getiriyorum.
Bu arada bu yazdıklarıma kızanlar olacaktır. 
Kim kızıyor ve tepki veriyorsa da belli ki bu süreçte takıma zarar verenler arasındadır.
Kendilerini en fazla bir kere daha belli etmiş olurlar.
Neyse isteyen kızsın, isteyen özeleştiri yapıp kendini ve dolaysıyla Bursaspor'u toparlasın.
Herkesin Bursasporluluğuna kalmış ! 
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?