USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BABA VE OĞLU

17-05-2022

Dostlarla buluşup her zaman sohbet ettiğimiz kahvehanelerden birinde çaylarımızı yudumlayıp bir gün önce yaşadığımız ‘küme düşme travmasını’ atlatmaya çabalarken, yakından tanıdığım sıkı bir Bursasporlu baba ile 14 yaşındaki oğlu yanıma geldiler...

Tamamen Yeşil-Beyazlı aksesuar ve giysilerle donanmış çocuk son dönemlerdeki Bursaspor yönetimlerinin ‘ihtiyar’ yaptığı çocuklardan biriydi... Baba-oğul ikilisinin hüzün yüklü çehrelerinden ne denli ıstırap çektikleri öyle böyle oluyordu ki!

Sezon başında iş başına gelen yönetimin destek amaçlı çarşı turlarında delikanlı biriktirdiği harçlığını eşya piyangosu için bağışlarken, küçük bir esnaf olan babası da bir çeyrek altını torbaya atmıştı...

Delikanlı utangaç bir tavırla ‘Ben o parayı Bursaspor’a bağışladım’ dedi vehemen ekledi: ‘Bursaspor’u yönetenlere değil...’ 

Ardından da yaşından büyük düşündüğünü gösterdi. ‘Ama o yöneticiler babamın ve benim paramı kendi paraları gibi harcadı.’

Sonra her ikisi de bana döndü;  ‘Lütfen bunları yaz Mustafa Hocam!’

Yeşil Beyazlı armadanın şampiyonluk sezonu sonrası efsane başkan İbrahim Yazıcı’nın ardından gelen başkanların kulübü nasıl tarihi bir borç batağına sürüklediği bugün belgelerle ortada ama onların hiçbiri ortada yok!

Vakıfköy ve Özlüce’deki bütün tarihlerin yerle bir olmasına çanak tuttu. Bırakın o zümrüt yeşili çimenli alanlara ağaç dikmeyi dikilen ağaçları bile kuruttu...

Menajerler başta olmak üzere akıl hocalarına verilen değer, İbrahim Yazıcı ve ekip arkadaşlarının uğruna hapis yattığı değerleri toprağa gömdü.

Akıl satanlar yolunu bulurken, Bursaspor yolunu kaybetti!

Tahtakale’de özellikle o delikanlıya verdiğim söze mahsuben; o çocukların harçlıklarına bile kıyanları teşhir etmek için bu satırları yazıyorum.

Bugünün çocuklarına yarın soracaklar; ‘sizin zamanlarda en azından Bursaspor’un nesi meşhurdu?’ diye...

Cevap hazır; ‘Bizde eşya piyangoları olurdu; Yeşil Beyaz sevdalıları kendilerine uzatılan o boş torbaları karınca-kararınca doldururdu... Sonra da toplanan o paralar çarçur olurdu!’  

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?