USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

GSYİH - Bütçe...

05-05-2022

Bu rakam ile ülkemiz Dünya ülkeleri sıralamasında 21. sıraya yerleşti.

Sıralamanın yakın tarihimizdeki durumunu incelediğinizde görülen tablo şöyle: 2000 yılında 17. sıra, 2006 ve 2010 yıllarında 17, 2014 yılında 16, 2018 yılında 18, 2019 yılında 20, nihayet 2020 ve 2021 yıllarında 21. sıradayız.

Ne yazık ki Gayri safi Yurt İçi Hasılamız ve kişi başına düşen milli gelirimiz son 8 yıldır düşme trendinde.

1923 yılından bugüne kadar arka arkaya yedi yıl boyunca kişi başına GSYİH’nın düştüğü tek dönem 2014-2021 yılları arası oldu. Buna göre, Cumhuriyet tarihinde ilk kez kişi başına düşen gelir de 7 yıl art arda düştü. Verilere göre 2013 yılında 12 bin 582 dolar olan milli gelir, 2020 yılında 8 bin 597 dolar oldu.

Kişi başına nominal GSYİH değerlerine göre ülkeler sıralamasında uluslararası para fonu 2021 yılı rakamlarına göre, Türkiye 9407 dolarla 76. sırada yer aldı.

Türkiye’nin bütçe açığı giderek büyümekte. Yine tarihten rakamlarla ilerlenirse, 2006 yılında bütçe açığı 4,6 milyar lira iken, bütçe açığının bütçe gelirlerine oranı %2,7 seviyesinde idi. 2009 yılında açık 52,8 milyar liraya, açık/gelir oranı %24,5 seviyesine ulaştı. Bu tarihten itibaren bir toparlanma dönemi var. 2015 yılında açık miktarı 22,9 milyar liraya, açık/gelir oranı ise %4,7 seviyesine kadar geriledi. Ancak Türkiye bu istikrarlı bütçe disiplinini sürdüremedi. Bütçe açıkları yeniden ve süratle artmaya başladı. 2017 yılında açık 47,4 milyar liraya açık/gelir oranı %7,5 seviyesine, 2019 yılında açık 123,7 milyar liraya açık/gelir oranı %14,1 seviyesine, 2020 yılında açık 172,7 milyar liraya açık/gelir oranı %16,1 seviyesine ulaştı. Geçen yıl bütçe açığı 192,2 milyar lira olarak gerçekleşti. 2021 yılı gelirlerdeki artış oranı, giderlerdeki artış oranından biraz daha yüksek gerçekleştiğinden açık/gelir oranında hafif bir düşüş yaşandı ve %13 olarak gerçekleşti. 2022 yılında bütçe planlanmasında öngörülen bütçe açığı rakamı 278,4 milyar lira. Senenin ilk 3 ayında gerçekleşen bütçe açığı miktarı ise 64 milyar lira. Ancak, yüksek enflasyon nedeniyle eriyen asgari ücret ve maaşlar, aşırı kamu zamları, bütçenin şimdiden gerçeklikten kopması ve ek bütçe ihtiyacı gerektiriyor. Bunun yanında önümüzdeki yıl bir seçim olması, harcamalarda muhtemel genişleme, bütçe açığının ivme kazanması ve planlanan miktarın üzerine çıkması riski getirmekte.

***

Bütün verilere rağmen yeni maliye yönetimi, “en kötüyü atlattık” gibi “bu yeni bir yol” gibi söylemler ile umut aşılama gayretinde. Ancak milletin önüne koyulan, güven veren gerçek bir plan yok. Yalnızca vaat ve temenni sözleri, “bize güvenin” ya da “sabredin” diyen kelimeler, cümleler. Yönetimin beklentileri bilinse belki daha olumlu hava yaratacak. Bu nedenle ki Bakan kredi müjdesi açıklıyor ama iş insanları alkışlamıyor, belki de dinlemiyor, duymuyorlar. Çünkü herkes kendi önünü görmeye, kendi planını yapmaya çalışıyor, çünkü veriler birbiri ile ve piyasa ile uyumlu değil, söylemleri desteklemiyor.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?