Bunun en büyük nedeni ise kalan bu hayati süreçte futbolcuların nasıl bir performans sergileyeceğini taraftarın bir türlü kestirememesi...
Son karşılaşmalarda görüldü ki; Yeşil –Beyazlılar saha içinde top yapamıyor Yapacak oyuncuları var ama öyle bir halde ki hepsi aynen kemanın telleri gibi....
'Tık' deyince sanki kopacaklar!
Oysa bu maçların tekniği/ taktiği yoktur.
Bu maçları çıkarsın ölümüne oynarsın.
İşte bütün mesele de burada. Takım olarak beyinlerde bu duygu yüreklerde bu şevk ayaklarda bu kudret var mı işte o anlaşılmıyor...
Bursaspor'da hücum istatistiklerine göz attığımızda ligin en az gol atan (34) dört takımından biri... Pozisyonları gole çevirmekte Balıkesir ve Bolu ile birlikte ligin en düşük yüzdesine (36) sahip üç takımından biri... Rakip ağlara bırakılan gollerin sahiplerine göz attığımızda 29 maçta Namık Alaskarov (6) ile Massimo Bruno’yu (4) ilk iki basamakta görüyoruz.
Ara transferde golcü kimliğiyle alınan Pedro ise fantastik bir santrfor. Timsah'ta hücum bölgesine adım atan oyuncu sayısının azlığı Gineli oyuncuyu yalnızlaştırıyor. Kaleye yüzünü dönecek fırsatı bir türlü bulamayan Pedro rakip savunmacıların adeta kucağında oynuyor. Dönebildiğinde fantastik vuruşlar yapabiliyor. Attığı 3 gole bakın; üçü de fantastik...
Çözüm mü?
Çevresini başka isimlerle destekleyip, ona kaleye yüzünü döndürecek fırsatı üretmek. Ne var ki; Mustafa Hoca iş başı yaptığından beri Gineli santrforun etrafını kalabalıklaştırmanın formülünü arıyor ama henüz amacına ulaşmış değil. Kabul; orta sahanızda bir maestro yoksa 3-5-2 oynamak risktir. Nitekim Burak Altıparmak-İsmail Yüksek bu kalifiyede oyuncular değil. Bütün bu handikaplara rağmen takım rakip yarı sahayı rahat aşıyor,ver-kaçlarla ceza alanına giriyor ama son vuruşlarda doluya değil boşa vuruyor.
Mustafa Er’de çok iyi bilir, mutlaka futbolcularına söylemiştir...
Futbol topu hırçın kadın gibidir ona sahip olacaksın yoksa kaçar gider!
Bu kadar basit...
Bursaspor'da aynen öyle oluyor...
Son anda ataktaysa gol kaçırıyor, savunmadaysa adam kaçırıyor gol yiyor!
İşte bu yüzdendir; kaçanları gördükçe...
Tribünler aklını kaçırıyor!
