Paris taahhütnamesi

22-12-2015

Sizlerle İklim Değişikliği ve Paris Zirvesi başlıklı yazımda, 190ı aşkın ülkenin, çoğunluğunun devlet liderlerinin katılacağı BM Konferansının oluşum sürecine ait bilgileri paylaşmıştım.
Evet, dünyanın 196 ülkesinin, büyük çoğunluğunun Devlet Başkanlarınca temsil edildiği, bu zirve 30 Kasım 2015 günü Pariste toplandı ve 11 Aralık 2015 günü de, yerkürenin ve de insanlığın sürdürülebilir olma yollarının resminin çizildiği taahhütname ülkelerce imzalandı.
Türkiye de zirvenin açılışında, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından temsil edildi.
Şimdi gelin, 13 gün boyunca dünyanın 196 ülkesinin liderlerini ve yetkili organlarını bir araya getiren ve çözüm bulma yolunda tartışmalarına neden olan, dünyanın NASA ve benzeri uzman kurumları tarafından masaya yatırılan, acı gerçeklere önce bir göz atalım;
Atmosferdeki ısınmanın 2010 yılında 1,4 C dereceye ulaştığı
Bu sıcaklık artışının yok edici büyüklükte yangınlara neden olduğu
Okyanuslardaki su seviyelerinin 25 cmye kadar yükseldiği, eğer tüm ülkelerce bu konferansta taahhüt edilecek tedbirler alınmazsa, bu yükselmelerin 75-80 cmlere ulaşacağı, sonuçta da insanlığın gıda pınarı tarım topraklarının, boyutları ölçülemeyecek büyüklükte yok olacağı ve de sonuçta insanlığın açlıkla karşı karşıya kalabileceği
Isı yükselmesi paralelinde yerküre üzerindeki buharlaşmanın da artacağı ve sonuçta kuraklık probleminin kıtalara yayılacağı
1950lerden buyana gücü hızla artan, El Nino benzeri kasırgaların yoğun yağışlara ve sellere neden olacağı
İklim değişikliğinin, çok hızlı yayılan ve çok tehlikeli bazı hastalıkların, tüm insanlığı etkisi altına alabileceği
Uzmanlar, bu acı tablonun oluşumundaki baş aktörün, insanlığın atmosfere saldığı sera gazları olduğu gerçeğini de, çözüm arayıcıların önüne koydu.
İşte 13 gün boyunca katılımcılar, bu acı gerçekler karşısında oluşmakta olan insanlık felaketini nasıl yavaşlatırız?
Nasıl durdururuz?
sorularının cevaplarını aradılar, tartıştılar.
Hedeflerinde, 2100 yılına kadar, insanlığın kullandığı, başta kömür olmak üzere, fosil yakıtlar nedeniyle atmosferde oluşan kirliliğin yaratığı global ısınmanın 2 C dereceyi aşmamasını sağlayacak ve tüm ülkeleri bağlayacak kuralları net olarak belirlemek vardı.
Sonra da tüm dünya ülkelerinden, zengin/fakir, hepsinin bu kuralları eksiksiz uygulama taahhüdünü almak vardı.
Ve çok yoğun ve çok yönlü geçen tartışmalar sonunda taahhütnamenin tüm taraflarca kabul edilen metni oluştu ve imzaya açıldı.
Zirvenin kapanış konuşmasında BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon;
Dünyanın tüm ülkeleri, ilk defa atmosfere saldıkları emisyonları durduracaklarını, iyileştirmeleri güçlendireceklerini ve İklim Değişikliği eyleminde güçlü bir iş birliğine katılacaklarını, çok açık biçimde, taahhüt ettiler.
İnsanlığın karşısındaki, yok edici nitelikteki iklim değişikliği üzerinde ilk defa böylesine açık bir Evrensel Anlaşma oldu sözleriyle tüm ülkeleri, yüklendikleri sorumluluğun önemine dikkatlerini çekti.
Zirve sonunda, zirvenin ev sahibi Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Burada bir tarih yazılıyor sözleriyle bu buluşmanın, insanlığın var oluş süreci içindeki önemini vurguluyor.
ABD Başkanı Obama ise, Bu anlaşma, sahip olduğumuz tek gezegen dünyamızı korumak için, büyük önemi olan bir sonuçtursözleriyle atılan imzaların gereğinin yapılmasının kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.
Tabii bu 13 günlük evrensel buluşmanın düğümlendiği nokta, ülkelerin yaşam gereksinimi olan enerjinin üretiminde, başta kömür olmak üzere fosil yakıt kullanımından vaz geçmesi, yenilenebilir enerji üretim sistemlerinin geliştirilmesi oluyor.
Oluyor da, bu taahhüdün altında Türkiyenin de imzası var, bunun farkında mıyız?

EKOHABER