Şu bir gerçek ki; bundan sonra oynanacak her karşılaşma sırat köprüsü üzerinde gerçekleşecek. Timsah her 90 dakikayı altında kaynayan cadı kazanın hararetini iliklerine kadar hissederek oynarken kazanması halinde ya salimen karşıya geçecek ya da olası bir kayıpta köprüden ateşe düşme endişesiyle titreşecek...
Bu nedenle de Bursaspor kalan maçları etap etap düşünerek, 9 haftalık süreci ‘mini bir turnuva’ olarak farz ederek her maçına psikolojik/fiziksel/taktiksel açıdan farklı bir motivasyonla hazırlanmak mecburiyetinde.
Kurtuluş mücadelesine Ankara ayağında Keçiören ile start verecek Yeşil Beyazlı temsilcimizi bundan sonra hep olacağı gibi zorlu bir 90 dakika bekliyor. Ligin ilk yarısının büyük bir bölümünü Bursaspor’un bugün itibarıyla klasmanda durduğu yerde ‘18. Basamak’ ta geçiren Başkent ekibi teknik direktör değişikliği sonrası Taner Taşkın’ın göreve gelmesiyle aldığı olumlu sonuçlarla yukarı fırlamayı başardı. Timsah’a oranla puan açısından tuzu daha kuru olan Keçiören yine de kümede kalma garantisini henüz yakalamış değil. Play-Off’u da çok önemsediklerini sanmıyorum, tam tersi ‘ligde kalalım yeter’ anlayışını benimsediklerini düşünüyorum. Bu nedenle de seyirci avantajı ile ‘keçi inadı’ ile maça asılacaklardır.
Tamer Hoca’nın ekibinin istatistiklerine bakıldığında topu rakibe bırakarak oynayan bir takım profili görüyoruz.Toplu oyunu pek becerdikleri söylenemez. Ancak top rakipteyken baskıyla kaptıkları toplarda çok etkili oluyorlar. Genelde orta sahada Yav Ackah-Taşkın Çalış rakip savunmayı önde yakalamaya çalışıyor ve hızlı bir şekilde gol bulmayı hedefliyorlar. Özellikle 10 numara konumunda oynayan 6 gol 6 asistli İbrahim Olawoyin hem atıyor hem de attırıyor.Takımın skor yükünü ise 10 golle Eze çekiyor. Nijeryalı müthiş bir sprinter yapıya sahip cıva gibi ‘tam tuttum derken elinden kayı veren’ stili var.
Keçiören’in tersine topla oynamayı daha çok seven bir takım Bursaspor. Bu nedenle Yeşil Beyazlı ekibin az top kaybı yapması, topu kaptırdıktan sonra defansta çok çabuk organize olması şart. Mustafa Hoca’da olası bir kayıpta sıkıntının büyüyeceğinin farkındadır. Rakibin üstüne gelmesini oturup bekleyemez, ne ve ne kadar varsa gücü ne yapıp edip takımı bunu turboya dönüştürmek zorunda... Agresif/tırmalayıcı/rahatsız edici olmak zorunda...
Sözün özü; Bursaspor başkentten gülerek dönmek zorunda...
