İlk şutu kaçıncı dakikada atmışız, organize atak yapmışız/yapmamışız, topa sahip olma oranı, isabetli pas yüzdesi kaç zerre umrumda değil.
Bunlar işin Haticesi.
Bugünkü tek gerçek 3 puandı.
Yani neticesi...
Çünkü;
Tam 1,5 ay sonra o 3 puanı böylesi kritik virajda bir arada görmek demek,
Umut demek,
İlk hedef kayıpsız geçildi demek,
Özgüven demek,
Yeniden inanmaya başlamak demek,
Biz bitti demeden bitmez demek,
Ölü toprağını atmak demek,
Asıl lig şimdi başladı demek,
Korkunç bir trafik kazasında sağ çıkması imkansız gözüken yaralıdan nabız almak demek,
Yaşıyor diye haykırmak demek,
Kara bulutların ardından doğacak güneş demek,
Hayata dönüş demek...
Demek oğlu demek...
O derece çok şey demek ki bu 3 puan.
Demelere doyamam özetle...
4 orta saha oyuncusu ile başlayıp, karmaşık bir düzen ile oyununu bir türlü oturtamayan Bursaspor, üstüne 22. dakikada eski Timsah Sedat Dursun'un golüyle geriye düşerek şok etkisi yaşattı. Nafile çaba ile geçen koskoca 45 dakika da 1-0'lık mağlubiyet ile sona erdi.
Haliyle hepimizin kafasında aynı soru; Bu takım mı ligde kalma savaşı verecek ve kalacak?
Zira,
İlk yarıdaki görüntü o kadar tahammül edilemez boyuttaydı ki, sanki lig arası iki takım yedek ve fazla forma şansı bulamayan oyuncuları için özel maç tertip etmiş de eksik gideriyor gibi, öyle sinir bozucu ve tatsız.
İşin aslı, tat almayı bırakalı çok oldu da puan almak diye bir gerçekle yüz yüze kaldığımız ortamda, amaç sofradan sadece tok kalkmaktı.
Öyle de oldu çok şükür.
İlk yarıdaki o ruhsuz, isteksiz, amaçsız takımın yerini ikinci yarıda biraz olsun silkelenmiş bir Bursaspor aldı.
Bir miktar baskı ve hücum futbolunu nihayet hatırlayan yeşil beyazlılar, önce Onur Atasayar'ın golüyle beraberliği yakaladı ve umut dağıttı. Ardından Furkan Emre'nin akıl dolu kafa asistinde Pedro'nun kafa ile attığı golle de 3 puana uzandı.
Bu sayede nereye gittiği belli olmayan kafalarımız da çok şükür haftalar sonra yerine geldi.
10 hedef maçın ilki tamam.
Kimseyi hesaba katmadan, sadece kazanarak, puanları 3'er 3'er toplayarak bu ligin sonunu görmek zorundayız.
Neler konuştuğumuz, nelere sevindiğimiz akıl alır gibi değil, haklısınız...
Ama geldi bir kere başa, çekeceğiz var mı yapacak başka bir şey?
Reva görenlere ah etsem ne çare, olan oldu, biz önce sağ salim limana yanaşmaya bakalım.
Önümüzdeki 15 günlük ara bize iyi gelecek.
Bünyede adeta antibiyotik etkisi yaratacak bu galibiyetin anlamlı olması için arayı maksimum seviyede değerlendirip, devamını getirmeliyiz.
Çünkü,
Umudu ve yeniden yaşama tutunmayı konu alan bu 10 maçlık hikâyenin finalinden sağ çıkmak, geleceği daha doğru bir şekilde yeniden inşa edebilmek için elzemdir...
O halde,
İnanmaya, destek olmaya devam...
