Geçtiğimiz yaz Marmara’da deniz salyası sorunu yaşanmıştı. Marmara’da kıyısı olan pek çok kentin yanı sıra Bursa’da Mudanya ve Gemlik sahillerinde de yoğun deniz salyası/ müsilaj görülmüştü.
Uzmanlar denizlerdeki kirliliğe dikkat çekmişlerdi ve Marmara’ya kıyısı olan tüm kentlerde deniz kirleticilerine karşı önlem alınması gündeme gelmişti.
Deniz salyası kirliliği gözden ırak olunca; kirlilikle mücadele de unutuldu gitti…
Gemlik’te bir kimya firmasının, “derin deniz deşarj sistemi” kurma çalışmaları sürüyor.
Ancak tesise Gemliklilerin itirazı var!
Bugün Gemlik’te “Körfezime Dokunma” başlıklı bir eylem ve basın açıklaması gerçekleşti. Etkinliğe Bursa Milletvekilleri Erkan Aydın, Orhan Sarıbal, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Mustafa Bozbey, akademik oda ve STK temsilcileri de katıldı.
Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:
“Biz sanayi tesislerine karşı değiliz. Gemlik’te faaliyet gösteren sanayi tesislerinin istihdam yaratan ve ihracat yapan kuruluşlar olarak gurur kaynağımızdır. Bu tesisler dünyanın her yerinde Gemlik’i temsil ediyorlar.”
Başkan Sertaslan sanayi kaynaklı kirlenmenin Gemlik’İn sınırını aştığına dikkat çekerek şöyle örnekledi:
“Altmışlı yıllarda çekilmiş bir Türk filmi var. Filmin karakterleri, tarihte Gemlik iskelesinden bindikleri tekneyle sünger avlamaya gidiyorlar. Deniz o kadar temiz ki, hâlâ öyle olsaydı. Bahsettiğimiz işletmenin yapacağı ilave tesis canımızı bu kadar yakmayabilirdi. Ama denizimiz o kadar temiz değil. Derin deşarj yoluyla insanların atıkları denize bırakılmış ve deniz kirletilmiş. Sanayi kuruluşu gelmiş, önü arkası kesilmemiş. 1980 yılında 7 sanayi tesisi varken TOGG ile 139. tesis kuruluyor.”
5 BİN 500 METREKÜP SU ISITILIP DENİZE BIRAKILACAK!
Başkan Sertaslan müsilaj sorununu ve yetkililerin bu konuda seferberlik ilan ettiğini anımsatarak sözü Gemlik’te kurulması planlanan derin deniz deşarj sistemine getirdi:
“İlçemizdeki bir sanayi tesisi, ilave kimyasal maddeler üretebilmek için Gemlik Körfezi’nden saatte 5 bin 500 metreküp su çekip, bunu kendi soğutma sistemi içerisinde döndürüp, bir miktar ısıttıktan sonra denize bırakacağını söylediği bir müracaatta bulunmuş.
Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporunu almış. Üzerine de bunu yapabilmesine olanak sağlayacak olan binlik ve beş binlik planlarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na onaylatmış.
Müsilaj olmasaydı binlik planı onaylama yetkisi Gemlik Belediyesi’nde, beş binlik planı onaylama yetkisi ise Bursa Büyükşehir Belediyesi’ndeydi.
Müsilaj ve çevre felaketinin boyutları topyekûn bir seferberliğe yönlendirdi. Çalışmalar merkezi otoriteye alındı. Doğru bir iştir. Fakat Gemlik’te tersine sonuç verdi.”
Alt tarafı deniz suyu 1 ya da 2 derece ısınacak deyip geçilemez. Bu küresel ısınma nedeniyle pek çok bilimsel makale okuduk ve onlardan deniz suyundaki 1 ya da 2 derecelik bir ısınmanın bile denizlerdeki ekolojik yaşamı nasıl etkileyeceğini, iklimi nasıl etkileyeceğini öğrendik.
Şaka gibi! Müsilaj sonrası deniz kirliliğini önleme ve Marmara Denizi’ni kirleticilerden arındırma, koruma adına yapılan idari tasarruftan söz ediliyor!Bu iş maden/ taş ocağı işletme ruhsatlandırma yetkisinin yerelden alınıp ilgili bakanlığa verilmesinden sonra ortaya çıkan tabloya mı dönüyor?
‘DENİZ SUYU ISISI BİRAZ ARTIRILACAK!’
Başkan Sertaslan ÇED raporunun ikna edici olmadığına dikkat çekiyor:
“ÇED raporunda deniz suyunun ısısının “biraz arttırılacağı” söyleniyor. Bilimsel rapor bu. Biraz diye bir ifade olur mu? Bir saatte çekeceğiz dedikleri 5 bin 500 metreküp su, bütün Gemlik’in bir günde tükettiği su miktarının yedi katı.
ÇED Raporu, bu işletmenin nerede olduğuna bakılmadan yazılmış. Atlantik Okyanusu’nda mısın? Pasifik’te misin? Akdeniz’de misin? Yılda 60 tona yakın hipoklorür atacağız diyorlar. Hiç bunları konuşmuyorum.”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, tesiste kullanılacak suyun 35 dereceden fazla geri bırakılamayacağını söylüyor. İkinci sınırda da bulunduğu bölgenin deniz suyu sıcaklığını belirli mevsimlerde 1, belirli mevsimlerde 2 dereceden fazla ısıtmazsın diyor.”
Ve sözü denizlerdeki ısınmaya ve müsilaja getiriyor:
“Gemlik Körfezi’nin ısınmaya tahammülü var mı? Yok. Müsilajın sebebi neydi? Denizdeki insan yükü ağırlıklı, azot ve fosfor. İkincisi, suyun sıcaklığındaki değişim. Dünya’da son 30 yılda ortalama deniz suyu sıcaklığı 1,5 derece artmış ama Marmara Denizi 2,5 derece artmış.
Aradaki o farkı, Marmara Denizi’ne kıyı olan işletmeler yapıyor. Körfezime dokunma, bundan sonrası bu şehre fazla gelir. Belediye başkanı olarak değil, bir hemşeriniz olarak söylüyorum. Risk alacak durumumuz yok. Ben burada bir tane daha denize olumsuz etki edebilecek ilave tesis istemiyorum. Ailemle, dostlarımla daha güzel bir Gemlik’te yaşamak istiyorum.”
