USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

EKSİĞİ ÇOK İNANCI TAM

05-02-2022

Peki; o yok bu yok kim var?

Saha kenarında cesur yürekli hocasıyla, yemyeşil bir inanç, bembeyaz bir dirençle sarıp sarmalanmış Bursasporlu futbolcular...  Her şeyden önemlisi,  ‘ben’ olmaktan çıkıp ‘biz’ olmaya yönelmiş bir takım.
Mücadele yürekten geliyorsa, 3 puan da koşarak geliyor zaten.

Nitekim de geldi...

Sahaya çıkan on bire göz attığımızda, kendi mevkiinde değil de, yokluktan/yoksulluktan başkasının yerinde vekâleten oynayan futbolcu sayısı bir elin 5 parmağı kadardı. Soğuktan mı yoksa heyecandan mı bilemiyorum, yüzünde tüy bitmemiş kulübede titreyen yüzde yüz yerli imalat bizim çocuklardı.Ancak şu futbol gerçeğini de unutmayalım.

Sahaya 11 adam çıkıyorsa, eksikten söz edilemez…

Ama bu takımın eksiksiz olduğunu asla söyleyemeyiz.

Oyunu özetlersek...

90 dakika boyunca futbolun pozitif ruhu Bursaspor’dan yanaydı. Yeşil Beyazlı ayaklar ileri-geri mekik dokudu, Altınordu kalesini adeta topa tuttu.

Ya direklere takıldı ya da kaleci Ali Emre’ye...İlk düdükle birlikte rakip savunmayı tedirgin eden üç pozisyonun ardından, 28’de harika bir Hasan Ayaroğlu golü geldi.

Zaten dünkü Hasan zaten sahanın en iştahlı ismiydi, kazanmak adına da gerekçeydi. Günün güzelliklerine alkış tutarken Namık Alaskarov ve Burak Altıparmak ile Mert Yılmaz’ı da unutmayalım... Ayrıca onlardaki militan coşkuya kurtardıklarıyla eşlik eden kalede bir Erhan Erentürk’ü de kutlayalım...

Bursaspor içine gömüldüğü karanlığı aydınlatmak üzere dün bir meşale yakarken futbolcular hedefte tek yürek, kavgada çok yürektiler.

Ateşli mücadelenin komutanına, Tamer Tuna’ya baktım...                                                                             

Maçın sonunda kenarda gurur anıtı gibi duruyordu. Dilerim ve umarım hep öyle o orada durur...

“Bütün yıldızlar sönse ve her şey kararsa, insanın ruhunda tek bir yıldız parlamaya devam eder, bu ümit yıldızıdır” demiş Eflatun.

İşte Bursaspor dün Timsah Arena’da bu umut yıldızına tutundu... Bıçak sırtında bir 90 dakika oynadılar. Bırakın kaybetmeyi, berabere bile kalsalar, yarınlar adına belki de tutunacak ‘umut’ dalı bulamayabilirlerdi. Ama onlar, üst üste kayıp yaşadıkları onca zayiattan sonra, çıktılar, onurluca direndiler, istediler ve kazanıp, “merhaba umut” dediler.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?