Neyse Hamza Hoca ile başlayalım Bir teknik direktörün başarılı olabilmesi için kendi becerisi dışında başka faktörlere de ihtiyacı vardır. İyi bir kadro, iyi bir başkan ve yönetim ve sağlıklı çalışma ortamı ve camiada birliktelik. Şuan bulunduğumuz noktada Hamza Hoca’nın yanında bu yardımcı etkenlerin hiç biri yok. Dolayısıyla başarılı olması zor görünüyor. Ama bu şartlarda taraftarın daha sıcak baktığı Ersun Yanal olmadığına göre Hamzaoğlu en mantıklı tercihti. Ligi tanıyan, kırık kalpli dolayısıyla hırslı bir isim belki bir mucizeyi gerçekleştirebilir diye düşünüp destek olmak gerekiyor.
HALA NE KREDİSİ!
Başkan Recep Bölükbaşı bizim bursa.com mikrofonunun azizliğine uğradı ve yeni kredi peşinde olduğunu anlatırken yakalandı.
Sayın başkan Kulübe ait mülkleri tepkilere rağmen satıyor, tarihin en büyük transfer gelirini elde edilmiş, tarihin en çok kredi kullanan başkanı kendisi ve hala yeni krediler alma peşinde! Bu şekilde kulübü sevimli amigomuz Ardiles de yönetir! Biz de Bursasporluyuz; ama haddimizi bilip aday olmuyoruz. Neden? Çünkü ekonomik gücümüz, çevremiz, lobimiz yani dolayısıyla Bursaspor’u temsil yeteneğimiz yetersiz. Mevcut başkanında da öyle. En başından beri öyleydi. Ne yazık ki Bursaspor başkanlığı ve yöneticiliği çıtası her geçen gün düşüyor. Sorunun ana nedeni bu aslında. Orada yılda 150-200 milyon arası gelir getirecek yeni stadın tek bir çöpünü bile satmayı beceremezken, kulübü içinden çıkılmaz faiz yükünün altına sırf kendi inat ve ihtirası uğruna atmak ne demektir?!
ESKİ BAŞKANLAR VE İMZA KAMPANYASI
Başkanın inadı sosyal medyada gür; ama stadta cılız çıkan ve dolayısıyla etkili olamayan istifa çağrılarına neden oluyor. Bu arada kongre üyelerinin imzaları ile olağanüstü genel kurul kararı aldırmak için imza kampanyası başladı ve devam ediyor. Gayet demokratik bir girişim diye yorumluyorum. Yeterli sayı toplanır mı, toplanırsa süreç nasıl olur bekleyip göreceğiz.
Öte yandan bazı eski başkanlar da Recep Altepe ile bir araya geldiler ve Onlar da genel kurul çağrısı yaptılar. Bu çağrıyı kendileri de yapabilirlerdi. Zira Bursaspor camiası siyasi kimliği olan kişileri kulübün iç işlerine bu kadar karışmasını doğru bulmuyor. Son derece de haklılar. Kısacası başkanlar bu konuda ciddilerse kendi başlarına da hareket edebilirler ve daha çok destek bulurlardı görüşündeyim.
TİMSAH ARENA
Recep Altepe’ye yaklaşık 1,5 yıl önce “Stat ne zaman açılacak” diye sormuştum kendisi de inşaat sürecindeki ciddiyetine uygun! bir şekilde “bitince açılacak” diye yanıtlamıştı.
Verilen hiçbir açılış tarihi tutmazken, bu gayri ciddi cevabı, en ciddiye alınması gereken diye düşünmek lazımdı aslında. Öyle ya bitince açılırdı işte. Niye acele ediyorduk ki ! Ama gerçekten ilginç, bu da tutmadı; çünkü stat başkanın söylediği gibi bitince değil, bitmeden açılıyor. Timsah formunda yapılacak derken ne kafası bitirebildi, ne de gövdesi timsaha benzedi. Trajikomik bir durum çıktı ortaya. Diğer eksikleri saymaya bile gerek yok.
Açılış töreni ise bambaşka bir konu. Tabi buna açılmak denirse! Damatsız, gelinsiz düğün yapmak gibi garip bir organizasyon planlanmış. Bir futbol takımı adına yapıldığı iddia edilen bir stadın açılışında O futbol takımının sahada olmaması sanırım dünya tarihinde ilk olacak! Neyse nerden tutsak elimizde kalıyor. Camia olarak hepimizin işi anlayacağınız zor. Fazla uzatmaya gerek yok zaten. Kısa da yazsak, uzunda yazsak bir şeyin değiştiği yok. Konya’yı inşallah yeneriz de biraz olsun nefes alırız; ama oda zor görünüyor.
