USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Sağlık çalışanları 8 Şubat’ta G(ö)REV’e gidiyor

03-02-2022

 Her ne kadar Kovid yokmuş gibi yaşasak da vaka sayıları 100 binin üstüne çıktı. Her gün bir uçak dolusu insan yaşamın yitiriyor. Hastanelerin, dolayısıyla da sağlık çalışanlarının yükü her geçen gün artıyor.
Kutuplaşan toplumda bireyler düşman gördükleri kişi ya da kuruluşlara şiddet uygulamaya meyilleşir.

Ayrıca Yüksek zamların erittiği ücretler de vatandaş için yoğun bir stres ve aslında ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Zira artık bordro mahkumları ya da işsizler yaşamlarını idame ettirecek besinlere ulaşmakta zorluk çekmektedir. Açlık sınırı asgari ücreti yakalamıştır.

Ancak pek çok küçük işletme ya da esnaf çalışanlarına asgari ücretin altında ücret vermekte, yasal olarak bankaya yatırdığı paranın bir kısmını çalışandan geri almaktadır. Ne yazık ki bu bizim camiamız açısından da çok tanıdık bir uygulamadır.  

Öte yandan bir kurum ya da kuruluşta olumsuz şartlar altında çalışan, kimi zaman mobinge maruz kalan bireyler de mutsuz olur, gerginleşir.

Bunun sonucunu sağlık alanında giderek artan şiddet olarak her gün TV ekranlarından, internet haberlerinden izliyoruz.

Ne yazık ki , sağlık parası olanın özel sağlık kuruluşlarından ulaşılabilir ve nitelikli sağlık hizmetine eriştiği bir sisteme evrildi.

‘SAĞLIK ÇALIŞANLARININ KOŞULLARI KATLANAMAZ HALE GELDİ’

Bursa Tabip Odası Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada pandemi sürecinde mevcut sağlık sistemiyle yol alınamayacağına, sağlıkçıların yaşam koşullarının da katlanılamaz hale geldiğine vurgu yapıldı…
Açıklamada “Toplumun sağlığı, sağlık çalışanlarının sağlığı ile mümkündür. Pandemi tüm ağırlığı ve yıkıcı etkisiyle devam ediyor. Biz sağlık çalışanları bu ağır yükün altında kalmamanın mücadelesini veriyoruz” denirken…

Şu ifadelere yer verildi:

“Emeğimizin karşılığı olan ücreti almayı, demokratik olmayan uygulamaların kaldırılmasını, iş güvencesi talebimizin karşılanmasını istiyoruz.

Aynı zamanda, kamu kurumlarında halkın parasız sağlık hizmetini, kolay ve nitelikli almasının mücadelesini veriyoruz”

Sağlık çalışanlarına düşük ücretin, baskının; topluma da 5 dakikada muayene olmayı, aylar sonrasına verilen randevular, hastalıkları ve ölümün reva görüldüğüne değinen açıklamada şunlar denildi:

 “Biz sağlıkçılar susarsak toplumun nefes alması daha da zorlaşacak, biliyoruz ki biz karşı durmazsak toplumun nabzı daha zayıf atacak.

Biliyoruz ki biz gerçeği paylaşmazsak toplumun umudu zayıflayacak, biliyoruz ki biz yeter artık demezsek toplumun sağlık hakkı ile birlikte yaşam hakkı daha da zorlaşacak.”

‘BİLİYORUZ Kİ HALKIMIZ YANIMIZDA’
Bursa Tabip Odası yaşam hakkını daha görünür kılmak adına 8 Şubat’ta G(ö)REV eylemine gideceklerini açıkladı:

“Biliyoruz ki halkımız bizim yanımızdadır, çünkü taleplerimiz tüm toplumun talepleridir” sözleriyle devam eden açıklamada halka da bir çağrıda bulunuldu: “İnanıyoruz ki 8 Şubat G(ö)REV eyleminde hastanelerden randevu almayarak, randevularını iptal ederek halkımız bu piyasacı ve yaşam hakkımızı tanımayan sağlık sistemine sağlıkçılarla birlikte dur diyecektir.”

‘HEKİMLER İÇİN ACİL 10 TALEP’

Açıklamada hekimler için 10 acil talep de gündeme getirildi:

Kamu hastanelerinde göreve yeni başlayan pratisyen ve asistan hekimler için temel ücret (maaş+ sabit ek ödeme) yoksulluk sınırının en az iki katından, uzman hekimler için yoksulluk sınırının en az iki buçuk katından az olmamalıdır. Sabit ek ödemeler genel bütçeden karşılanmalıdır.

 Özel sağlık sektöründe çalışan hekimlerin sosyal güvenlik primleri “prim ödeme tavanı” üzerinden çalıştıkları kurumlar tarafından ödenmeli; ücretleri en az yoksulluk sınırının iki katı olmalıdır.

 Aile hekimi maaşları en az yoksulluk sınırının iki katına yükseltilmelidir. Tüm Aile Sağlığı Merkez’ binaları kamu tarafından inşa edilmeli aynı standartlarda donanımı kamu tarafından sağlanmalıdır. 3 yıldan uzun süre görev yapan aile hekimi ya da aile sağlığı çalışanı tüm kamu dışı ebe, hekim ve hemşireler kamu kadrosuna alınmalıdır.

 OSGB'lerde çalışan işyeri hekimlerinin ücretleri Türk Tabipleri Birliğinin belirlediği asgari ücreti üzerinden ödenmelidir.

 Emekli Sandığı, SSK, Bağ-Kur farkı gözetilmeksizin bütün emekli hekim maaşları (25 yılda emeklilik baz alınarak) pratisyen hekimler için asgari 15.000 TL, uzman hekimler için asgari 18.000 TL'ye çıkarılmalıdır.

 Çalışma ortamlarımız ve koşullarımız iyileştirilmeli, başta asistanlar olmak üzere bütün hekimlere, herhangi bir maddi kayıp olmadan (nöbet ücretinin kesilmesi vs.) nöbet ertesi izin hakkı tanınmalıdır.

 COVID-19 “illiyet bağı” aranmaksızın meslek hastalığı sayılmalı, Pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı uygulanmalı, hekimler için ek gösterge 7.200 olmalıdır.

Sağlıkta Şiddet Yasası acilen TTB'nin önerdiği şekilde düzenlenmeli; cezalar tutuksuz yargılanma ve “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” olarak uygulamaya olanak veren sınırların üzerine çıkarılmalıdır.

 Tıbbi hatalarda kurumsal sorumluluğu görmezden gelerek hekimleri ödeyemeyecekleri tazminatlara mahkûm eden uygulamaların önlenmesi için yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Hekimleri de hastaları da mağdur eden, hekimlere karşı şiddet kaynağı olan, halkın sağlığını tehlikeye atan 5 dakikada muayene dayatmasından vazgeçilmeli, hasta randevuları her hastaya en az 20 dakika ayrılacak şekilde düzenlenmelidir.”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?