İki başkan Hayrettin Gülgüler ile Emin Adanur’un kafa kafaya verip yönetici arkadaşlarından ve de teknik kadrodan habersiz böyle bir operasyonu başarıyla tamamladılar ya...
Vallahi helal olsun.
Kadroya takviye amaçlı geleceklerin yolunu gözleyenleri, tam tersi Özlüce’den yavru kuşları uçurarak terse yatırdılar ya...
Vallahi helal olsun...
Soru şu:
Ligde mevcut durumdaki haliyle bugün Bursaspor’un kadroya takviye ihtiyacı mı var? Yoksa damat bekleyen gelin adayları gibi talibi çıkan kim varsa göndererek küçülmeye mi?
Çok geriye gitmenin bir anlamı yok, zaten herkes neyin ne olduğunu biliyor. Ali Akman, Burak Kapacak, İsmail Çokçalış, Emirhan Aydoğan gibi öz değerlerinden sonra yine alt yapı ürünü Taha Altıkardeş, Kerem Kök ve Batuhan Kör yetiştikleri topraklardan kopuyorlarsa ya da koparılıyorsa gün gelir tarih hesap sorar o anlaşmalara Bursaspor adına imza koyanlardan.
Ha geçmişte kime hesap soruldu ki onlara da sorulsun diye düşüneler olabilir.
Haklılar da...
Bu ülkede hesap sorulmayan iki zümre var:
Siyasiler ve kulüp yöneticileri!
Daha önce verdiğimiz bir örneği hatırlayıp bitirelim.
Mesela Eskişehirspor...
Son yıllarda ticari amaçlı küçülmeye giderek kadrosunu boşaltmanın bedelini ağır ödedi. Alper Potuk, Veysel Sarı, Tarık Çamdal, Erkan Zengin ve Aytaç Kara, Dorukhan Toköz gibi parlatıp cilaladığı yıldızlarını sattı da ne oldu?
Kulübün kasası doldu, yılların Es-Es’i 2. Lig’e yol oldu!
Bu mudur?
Onca adam sattın ama yinede gırtlağa kadar borca battın…
Evet; işte budur!
