İMO Bursa Şubesi, şehir için önemli odalar arasında yer alır. Geçmişte de öyleydi, bugün de öyle…
Bursa gibi içinden birden fazla aktif fayın geçtiği, geçmişin çarpık yapılaşması ve günümüzün rantsal kentleşmesinin baskısı altında olan bir kent için daha da önemli. Hala bu kentte; “Sen de yaptın, o da yaptı, bu da yaptı” şeklinde “Tencere dibin kara, seninki benden kara” misali kaçak yapılar tartışılıyor.
Bursa’da akademik odaların ne dediği önemlidir. Üniversitelerin kurumsal olarak kente katkısı yerel ve idari yönetimlerle; iş dünyası ile proje bazlı iş birlikleri şeklinde gelişir. Akademik odalar, kentin, kentlinin, çevrenin zararına olan konularda uyarıda bulunan, eleştirebilen ve çözüm önerisi getirebilen kuruluşlardır. Akademik odaların bir işlevi de kamusal denetimdir…
İşte bu yüzden yıllardır akademik odaları izler, kongrelerini elimden geldiği kadar takip eder ve tarafsızca yönetimlere talip olan her grubun görüşünü kamuoyuna yansıtırım.
İMO Bursa Şubesi’nde Mehmet Albayrak 3 dönemdir İMO Bursa Şubesi Başkanlığı’nı yürütüyor. Kendisini bugüne dek ne zaman aradıysam ulaştım; sorduğum tüm sorulara da net yanıtlar aldım. Konular, İMO’nun faaliyet kapsamında ve kentle alakalıydı. Bir gazeteci ve bir eski Bursalı olarak Mehmet Albayrak’a buradan teşekkür etmek istiyorum.
Başkan Mehmet Albayrak ile görüştüm; 3 dönemin başkanlık için yeterli bir süre olduğuna değindi ve “Bu bir bayrak değişimidir. Cevat Şahin arkadaşımızın başarılı olacağına inanıyorum. Kendisi halen yönetim kurulu üyemizdir. İMOı kent için önemli bir odadır. Biz de bunun bilincinde Çalışma Grubu olarak göreve geldik. Çalışma Grubu içerisinde fikir üretmeye devam edeceğiz” dedi…
ÇALIŞMA GRUBU OLARAK HERKESİ DAVET ETTİK
Ve meslek odası seçim yarışlarında duymaya alışık olmadığımız bir şey söyledi:
“Biz Çalışma Grubu olarak kapsayıcı bir grubuz. Cevat Şahin arkadaşımızın adaylık açıklamasına da herkese davet gönderdik. O yüzden Çalışma Grubu güçlü ve 28 yıldır odayı yönetiyor…”
Özetle Çalışma Grubu, kongrede liste çıkartacak olan diğer gruptaki üyeleri de aday tanıtım toplantısına davet etmiş.
İMO Bursa Şubesi’nde Çağdaş Mühendisler 2016’da Yaşar Poyraz, 2018 ve 2020’de K. Cüneyt Erdem’in başkan adaylığında seçime girmişlerdi. Bu dönem de liste çıkartacakları bilgisi geldi, ancak henüz adaylık açıklaması yapılmadı.
Çalışma Grubu’nun İMO Bursa Şubesi Başkan adayı Cevat Şahin’e gelince; kısa öz yaşam öyküsü şöyle:
“1980 Bulgaristan doğumlu. 1992 yılında ailesiyle Türkiye’ye gelen Cevat Şahin Bursa Erkek Lisesi’nden mezun olduktan sonra Pamukkale Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. Yüksek lisans eğitimini ise Uludağ Üniversitesi’nde tamamladı. 2006 yılından beri kendi işinin başında; evli ve ikiz çocuk babası. İMO Bursa Şubesi’nde özellikle Yapı Denetim Komisyonu’nda aktif görev alan Cevat Şahin halen İMO Bursa Şubesi Saymanı...”
KÜRESEL İKLİM SORUNLARI, PANDEMİ, EKONOMİK KRİZ
Cevat Şahin konuşmasının başında çevre vurgusu yaptı:
“Dünya ve güzel ülkemiz hızla ve büyük bir sancıyla değişiyor. Ne yazık ki, çevre sağlığını yeterince dikkate almayan bu değişim; küresel iklim sorunlarını, salgınları, ekonomik krizleri ve doğal yıkımları da beraberinde getiriyor.
Son yıllarda yaşadık ve gördük ki; zamanında alınmayan tedbirler ve çağın gerekliliklerinin gerisinde kalmak, büyük bunalımlara yol açıyor ve maalesef geleceğimiz olan gençlerimizi, umutsuzluk kıskacında savunmasız bırakıyor.”
127 ÜNİVERSİTEDE İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİ!
Cevat Şahin’in basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Bizler önümüzdeki dönemde de mesleğimizi ve meslek alanımızı ilgilendiren sorunların çözülmesi, bölgemiz ve kentimizin rehabilite edilerek daha iyi bir yaşam alanı haline gelmesi doğrultusundaki çalışmalarımızı sürdürmeyi hedefliyoruz.”
İnşaat mühendisliği çalışma alanlarında uzmanlaşmanın gereğine vurgu yapan Cevat Şahin; istihdam planlaması yapılmadan fakülte açıldığına dikkat çekti:
“Mesleğimiz her geçen gün itibar kaybediyor. Günümüzde toplam 127 üniversitede inşaat mühendisliği eğitimi veriliyor. Oda’mızın kuruluş tarihi olan 1954’ten 2007 ye kadar, geçen 53 yılda sayımız yaklaşık 75 bin iken; o tarihten sonra uygulanan yanlış politikalar neticesinde hızla artan inşaat mühendisi sayısı, son 15 yılda 150 bini aştı. Bu durum ne nüfustaki artışla ne istihdamdaki değişimle ne de inşaat üretimindeki artışla açıklanabilir.
Sonuç olarak bugün mesleğimizin ve meslektaşlarımızın yaşadığı problemlerin başlıca nedeni, kontenjanların ihtiyaç temelli bir planlama ile belirlenmemiş olmasıdır.
Aynı zamanda bu durum, büyük ümitlerle ve büyük fedakârlıklarla inşaat mühendisliği eğitimi almış olan gençlerimizin ya işsizlikle karşı karşıya kalmalarına ya da düşük ücretlerle çalışmalarına sebep olmaktadır.
İşte bu yüzden üniversitelerdeki kontenjanların ihtiyaç temelli belirlenmesi için yaptığımız mücadeleyi, önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz.”
EMLAKÇİLER BİLE YÜZDE 4 ALIYOR!
Basın açıklamasında takipçisi olacaklarını bildirdiği bir diğer önemli konu ise yapı denetim sistemine yönelikti:
“Yapı denetim sistemi, geçen 21 yıla rağmen bir türlü sağlıklı ve işler bir uygulama haline getirilemedi. Hala TOKİ ve bunlara bağlı iş yapan müteahhitlerin yaptıkları inşaatlar yapı denetim kapsamı dışındadır. Yapı denetim hizmet bedelleri ise yüzde 4-8 aralığından, önce yüzde 3’e, ardından yüzde 1,5’e düşürüldü.
İlgili idare ve bakanlık payları da dikkate alındığında hizmet bedeli yüzde 1,5’in de altına düşmektedir. Emlakçıların üretilen değer üzerinden yüzde 4 aldığı bir ortamda; yapı denetim hizmet bedellerinin yüzde 1,5’in de altında olması, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından birisi üzerinde yer alan ülkemizin büyük bir ayıbıdır.”
