BUGÜN yılın ilk günü. Yeni yıl bizler için yazılmamış bir mektup. Eski yıldan kalanlar oldukça, yeni bir yılın gelmesi hiçbir şeyi değiştirmez.
Değişmesi gereken bizleriz.
İnsan, hiçbir sağlam temeli ve dayanağı olmasa da umut edebilen, beklenti oluşturabilen bir varlık. Özellikle yeni başlangıçlara imkân sunan -yeni bir gün, yeni bir hafta, yeni bir ay, yeni bir yıl gibi- takvimsel döngüler, umut ve beklentilere önemli oranda zemin hazırlar.
Böylesi başlangıç zamanları, tüm sorunların, sıkıntıların geride kalacağına, bundan sonrası için her şeyin çok daha iyi olacağına dair inancı daha bir körükler. Yeni zaman dilimiyle, gerçekleşmesi beklenen iyi ve güzel şeyler arasında doğrudan bağlantı kurulur.
Sonuçta da takvimsel döngülerin en büyüğü olan yeni bir yıla girilirken olumlu dilekler, iyimser temenniler havada uçuşur. Buna karşılık hiçbir şeyin değişmediğini, her şeyin eskisi gibi aynı şekilde sürdüğünü anlamak ise uzun sürmez.
Çünkü değişim, dileklerle, temennilerle gerçekleşebilecek bir olgu değildir. Hiçbir sorun, hiçbir sıkıntı takvimsel bir başlangıç dönemine bağlı olarak kendiliğinden yok olmaz.
Değişim için gelişim ve mücadele şarttır. Yeni olanın; sırf yeni diye iyilik, güzellik getireceğinin garantisi yoktur…
Her neyse geldi geçti, 2021 bitti. Yine de her yeni yıl umuttur...
Sevecenliktir... Güzelliktir... Aşktır, hayaldir, hakikattir...
'Nasıl başlarsan, öyle gider' demişler... Bizde senenin bu ilk gününe 'pozitif' düşüncelerle başlayıp, fair-play ruhuyla sportif takılalım.
Öncelikle sevdalısına 'Kalplerdeki Yeşil Beyaz sevgisi hiç eksik olmasın' dileğiyle olayı hayata bağlayıp, yeni yıldan beklentilerimizi sıralayalım..
Tribünlerde sevgi, saygı... Küfre, kötü tezahürata nokta...
Hakemlere adalet... Camiada ahenk...
Futbolcuların ayağına, taraftarın sesine, medyanın kalemine kuvvet...
Yönetime parada bolluk... Timsah'a gollerinde çokluk... Sakatlıklara, cezalara yokluk...
2022'nin çok daha 'yeşil' ve de ışıl ışıl olması dileğiyle, iyi seneler.
