Saadet Partisi İl Kongresi’ne katılmak üzere Bursa’ya gelen Genel Başkan Temel Karamollaoğlu gazetecilerle buluştu…
Haliyle günün konusu yakıcı ekonomi gündemi olunca ilk soru ve açıklama da bu yöndeydi.
Temel Karamollaoğlu’nun üslubu günümüz siyasetçilerinin alışıldık söylemlerinden farklıydı. Çatışmasız iletişim dilini kullanan Karamollaoğlu, kutuplaştırıcı söylemlerden uzak dururken, gündelik siyasette, politikacılardan duymaya alıştığımız, sert, hakaretamiz, muhatabını aşağılayan, ötekileştiren, yerin dibine sokan cümleler kurmadı…
Temel Karamollaoğlu fiyat artışları ve ekonomideki gidişata yönelik soruları şöyle yanıtladı:
“Biraz da şaşkınlık içindeyiz. Aslında kaos ortamı var. Sayın Cumhurbaşkanı etrafında kendisini bilgilendirecek ya da yönlendirecek kişiler kalmadı. Zaten kendisi de yönlendirmeye pek razı değil. Herkes Sayın Erdoğan’a bakıyor. ‘Ekonomi sadece faiz indirimi ile düzelir’ diyor. Tahterevalli gibi faiz iniyor, döviz çıkıyor. Bu kaos ortamından nasıl çıkarız? Bir çare arayacak. Ekonomi politikaları ümit vermiyor. Seçim mi diyecek bilemiyoruz.
Kimsenin elinde iksir yok ama atılacak adımlar genelde belli. Bir numaralı mesele israfın durmasıdır. İtibarda israf var. İtibar kazandıracağı zannedilen israfın durması lazım. Ekonomiye katkı sağlayacak yatırımlardan ziyade sadece üretime yönelik yatırımlar yapılmalı. İhracata sağlayacak yatırımlar olmalı.
Hiçbiri gündemde değil. Merkez Bankası'nın faizlerini indirerek Türkiye ekonomisinin düzeleceği zannediliyor ama imkansız olduğu belli. İktidar hiçbir ciddi adım atacak nosyona sahip değil. Tayyip Bey’in karşısına çıkıp da bu yanlış diyen çıkamıyor.”
‘ASGARİ ÜCRET YOKSULLUK SINIRINDA OLMALI’
Asgari ücret değerlendirmesi ise şöyleydi:
“Cumhuriyet tarihinde en yüksek asgari ücreti biz verdik, denildi. Oysa 1996’da Erbakan Hoca döneminde ilk altı ayda yüzde 50 zam yapıldı, yıllık yüzde 130’u bulan zam vardı; çiftçi buğdayda yüzde 100, fındıkta yüzde 250 zam aldı…
Asgari ücrete verilen zammın ne manaya geldiğini vatandaş iki ay sonra anlayacak. Enflasyon yüzde 70, 80, 100 ise yüzde 50 zam ile enflasyonun yükünü vatandaş üzerinden biraz hafifletmiş olursunuz. Türkiye’de ilk değişmesi gereken iktidar değil iktidar mantığıdır. Bir araya gelip müzakere ederse bir şeyleri çözebilir. Meseleleri muhalefeti bıraktık, kendi içinde bile müzakere etmeyen bir zihniyetle yönetiliyoruz.
Asgari ücreti artırmadan işçinin geçinmesi lazım. İsabetli bir karar alınarak vergilerden vazgeçildi. Asgari ücretin belli bir periyotta açlık değil yoksulluk sınırı altında olması lazım.
Yoksulluk sınırı 10 bindir, 12 bine çıktı, 15 bin olacak. Gelişmiş ülkelerde bu denge sağlanmış, kimse yoksulluk sınırı altında ücret almıyor. Tatilini yapıyor, arabasını alıyor.
Alım gücü dikkate alınacak. Çalışana ihtiyacını karşılayacak gelir verirseniz talep, Pazar artar, yatırımcı yeni yatırım yapar. Asgari ücret yükseldi diye yatırımcı ölür, denirse, herkes batar. Geri kalmış ülke nosyonuna kendimizi hapsediyoruz.”
‘SALGIN ÇOK KÖTÜ YÖNETİLİYOR DİYEMEM’
Salgın sürecini ise “Çok kötü yönetiliyor diyemem” şeklinde değerlendirdi:
“Dünyanın her yerinde var. İçe kapanmadan gelişmiş ülkeler bile ürküyor. Korunma tedbirlerinin artırılması lazım. Aşı da bunlardan birisi. Kalıcı etkisi var; tarihte çiçek ve verem aşılarına karşı da kaygı olmuş.
Şimdi de benzer endişeler var. Ben bu salgının da, aşıların da başka maksadı olduğunu düşünüyorum. Şimdi Türk aşısı da üretildi, aşıya karşı kesim de kullanabilir. Salgında çok başarılı iş yapılmış diyemeyiz, ama dünyadan da çok farklı değiliz.”
‘2022 YIL SONUNDAN ÖNCE SEÇİM YOK GİBİ’
Karamollaoğlu erken seçim konusunda şunları söyledi:
"Seçim beklemiyorum ama çözümlerden birisi gibi duruyor. 2022 yılı sonundan önce seçim olma ihtimali yok gibi.”
Tarım ve hayvancılıktaki mazot, yem, gübre, tohum, ilaçlama gibi yüksek girdi maliyetlerine dikkat çekti:
“Topyekûn çöküyor Türkiye. Tedbiri acil alınmazsa yarın ne yapacağımızı bilemeyiz. Dışarıdan süt getireceğiz dövizle? Süt içemeyeceğiz. Sorunları anlatıyoruz. Eğitim, ekonomik, şunda aksaklık var, demekten bıktık. Ben muhalefetim, görüşlerimi dile getiririm, icra gücüm yok. Tayyip Bey hiçbir şeyi müzakere etmiyor.”
ÜÇÜNCÜ İTTİFAK İKTİDARA YARAR
İttifaklar üzerine sorulan soruyu değerlendiren Temel Karamollaoğlu şunları "Üçüncü ittifak zayıf bir ihtimaldir. Cumhur İttifakı belli, Millet İttifakı değişebilir. Şimdiden konuşmak erken, görüşmeler devam ediyor. İttifak sayısının artması oyların dağılması demektir.
Bu iktidarın hoşuna gider. Üçüncü ittifaka gidilirse iktidar karşısındaki blok zayıflar” derken…
Parlamenter sisteme dair görüşlerini ise şöyle özetledi:
“Parlamenter sistemde iktidarı gensoruyla düşürmek mümkündü. Ancak düşürdükten sonra kurmak çok zor oluyordu.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem, 'siz bir iktidarı düşüreceksiniz, alternatifini de sunun' diyor.
Bu sayede Türkiye iktidarsız kalmıyor. İktidar değişiminde adımların daha dikkatli atılması önemli. Bizler de aynı kanaatteyiz ve güçlendirilmiş parlamenter sistemi destekliyoruz…”
Temel Karamollaoğlu; “Düşünmek şu anda suç, neyse biz şimdi konuşabiliyoruz da Ak Parti içinde konuşamıyorlar” dedi.
Bursa'ya dair görüşlerini de paylaştı:
"Türkiye'nin sanayide öncülük yapan illerinden bir tanesi olması sevindirici gibi.
Tarım arazisi ise yok edildi, bu çok endişe verici bir şey. OSB ve fabrikalar buna dikkat ederek atılmalıydı. Uludağ var ayrıca yaz ve kış turist çeken bir bölge.
Şehirleşme anlamında ise mahvettiler. TOKİ Moskova'yı kopya etmiş. Yüksek binalar birbiriyle yarışıyor. Kentin yapılaşmada kendi karakteri yok. Tek gözetilen şey ranttır, başka bir düşünce yok.”
‘CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI İÇİN KONUŞMAK ERKEN’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına yönelik ise şu yorumda bulundu:
"Kemal Kılıçdaroğlu da aday olabilir, başkası da olabilir ancak henüz bunları konuşmak için çok erken.
Daha Tayyip Bey bile adaylığını açıklamadı, gerçi ‘Devlet Bahçeli adayımız’ dedi. Kesinleştirmek için fazla aceleci olmamak gerekiyor. Kemal Kılıçdaroğlu aday olur, ama kesinleştikten sonra konuşulur.
Seçim sathı mahalline girince o karar bir günde bile verilebilir. Başka bir aday da çıkabilir ancak CHP şu an muhalefetin en çok oy oranına sahip olan partisi. Şu anda milletin tasvibini alacak içinden geçtiğimiz süreci iyi yönetecek bir aday gerekiyor.”
Öte yandan Saadet Partisi İl Kongresi’nde de Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, gazetecilerle gerçekleştirdiği basın toplantısında değindiği “Sorunların istişare ile çözüleceği; asgari ücret ve yoksulluk sınırı” gibi konuları gündeme getirdi.
Genel Kurulda Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Atmaca ve ekibi güven tazeleyerek yeniden seçildi.
