Bursaspor bir semt takımından fark yiyorsa o maçta forma giyen oyuncuların mücadelesini değerlendirmeyi kendi adıma gereksiz buluyorum.
Hiçbiri için kalem oynatmaya değmez.
Sahadaki bu tabloyu ortaya çıkaran asıl soruna odaklanmak en doğrusu.
Evet o asıl sorun da mevcut yönetim anlayışıdır.
İnatla doğru futbol aklını kulübe getirmeyip kendi olmayan futbol aklıyla kararlar alanların, ilaveten abuk subuk kişilerin ve menajerlerin önermeleri ile yaptıkları transferler sonucu oluşturdukları kadronun hali ortada.
İşin daha kötüsü yapılan bu hatalardan zerre kadar ders alınmamış durumda.
Hoca arayışında bile hala aynı kişilerle hareket ediliyor.
“Ya bu adamlar bizi yanıltıyor, bunlarla iş yapmayayım” demez mi insan?
Evet demiyorlar.
Bu durumda ya sağlıklı düşünemiyorlar ya da başka şeyler var.
Kadronun yetersizliği gayet net ortada.
O kadar transfere karşın bugün, üstelik bir alt ligde “Küme düşer miyiz?” soruları soruluyorsa, bu takımı oluşturanlar bunun baş sorumluları olarak gereğini yapmalıdır.
Sportif başarı yoksa yaptığınız, benim de takdir ettiğim diğer işlerin manası yok.
Bursaspor camiası haklı olarak tabelaya bakar.
Devre arası 4-5 direkt katkı verecek kaliteli oyuncu gerekiyor.
Play-off treni kaçarsa zaten transfere falan da gerek yok.
Hem ara transferde bu kadroyu oluşturanlara nasıl güvensin bu camia?
Sportif alanda yapılabilecek ne kadar hata varsa hatta daha önce örneği olmayan hatalar yaptınız.
Yeni hatalar yapma potansiyelinizi de herkese gösteriyorsunuz.
Açıkçası bu satten sonra sizin oyuncu almanızı da satmanızı da kimse istemiyor.
Açıkça söyleyeyim akçeli işlerde de güveni kaybettiniz.
Şehirle de bütünleşemediniz. sürekli bir kavga ve kaos ortamı oluşturdunuz.
Olmadı, başaramadınız.
Başaracağınıza dair en ufak bir umut da vermiyorsunuz; çünkü ifade ettiğim gibi hatalarınızda ısrar ediyorsunuz.
Bu yönetim anlayışıyla Tamer Tuna’yı geçtim isterseniz Mourinho’yu getirin bir şey değişmez.
O yüzden devre arası gelmeden kongre kararı almanız Bursaspor için en doğru olandır.
