USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Sihirli Parmaklar’da; 5 yaşında 5 basamakla işlem!

08-12-2021

Sihirli Parmaklar Anaokulu Kurucu Müdürü Tülay Şener aslında bir akademisyen. 2010 yılında Konya Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Uygulama Ana Okulu’nu Montessori sistemiyle kurup yöneticiliğini üslendi ve yıllarca üniversitede öğretim görevlisi olarak ders de verdi. 2010 yılında emekli olduktan sonra Bursa’ya yerleşti.

Öncesinde ise çeşitli devlet okullarında öğretmenlik yapan Tülay Şener Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gönderildiği Almanya’da ve İngiltere’de 4 yıl boyunca eğitim sistemleri uygulamaları üzerine çalıştı. İncelemeler yaptı, çok sayıda eğitim aldı. Ayrıca 1988 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Yılın Öğretmeni ödülü sahibi.

Çocuk Gelişim uzmanı olan Tülay Şener’in “Yaratıcı Çocuk Etkinlikleri ve Okul Öncesi Eğitimde Montessori Yaklaşımı” üzerine iki kitabı ve halen hazırlıkları süren iki kitap çalışması mevcut. Kendisiyle ilk tanışmamız ÇEK Beşevler Anaokulu yöneticisi olduğu dönemdi.

Sonraki yıllarda ise Türkiye genelinde Montessori, Waldorf, Regio Emillio, Zeka ve Akıl Oyunları gibi çeşitli alanlarda sertifikalı eğitim ve kurslar düzenleyen AKED Danışmanlık’ta yer aldı.  Ardından da 2017 yılında Sihirli Parmaklar Anaokulu’nu Bekir Çelik ile birlikte kurdular. Halen Konya Karatay Üniversitesi’nde sertifikalı Montessori eğitimleri sürüyor.

MARİA MONTESSORİ; ÇAĞININ ÖTESİNDE BİR BİLİM İNSANI
Sihirli Parmaklar Anaokulu’ndaki tüm öğretmenler Montessori sertifikasına sahip. Tülay Şener kendi adıyla anılan eğitim sistemini kuran Maria Montessori şu bilgileri verdi:

“Dr. Maria Montessori İtalya’nın ilk kadın doktorlarından.1896 yılında kadınların doktor ya da mühendis olmaları çok zordu. 1870-1952 yılları arasında yaşadı.

 Çağının ötesinde bir bilim insanıydı. Mesela kadın hakları için mücadele ediyor; 1896 ve 1900 yıllarında İtalya’yı temsil ettiği Londra’daki konferanslarda kadınlara eşit işe eşit ücret çağrısında bulunuyor.

Roma Psikiyatri kliniğinde zihinsel engelli çocuklarla çalışıyor. Bu çocukların sorununun duyuların harekete geçirilememesi olduğunu; uyarıcı çevre yetersizliğini fark ediyor.

O çocuklar için materyal tasarlıyor. Eğittiği gençleri o dönemin İtalya’sında devletin normal girişimsel sınavlarına, engelli olduklarını duyurmadan sınava sokuyor. Sonuçlar kendini de şaşırtıyor; zira çocuklar çok başarılı oluyor.

Montessori geliştirdiği sistemin normal çocuklar üzerindeki etkisini merak ediyor ve aynı sistemi savaşta öksüz yetim kalan, atıl bölgelerde yaşayan ve okula gitmeyen 50 çocuğa uygulamak üzere harekete geçiyor.

Bu 50 çocuğu eğitebilmek için antropoloji profesörlüğüne yükseliyor ve üniversiteden ayrılarak Casade Bambini denilen anaokulunda çalışmaya başlıyor. Burada pek çok keşifleri var. ‘Bana çocuklar ne istediklerini, nasıl görmek istediklerini gösterdiler’ diyor. Çocukların ihtiyaçlarını ve duyarlılıklarını keşfediyor…”

Tülay Şener Montessori’nin sadece anaokulu olmadığını 0-18 yaş dönemini kapsadığını anlatarak “Yaşasaydı üniversitelilere uygulamayı planlıyordu. Ömrü yetmedi” dedi.
Şener Montessori eğitim programına özgü materyallerin olduğuna değindi ve halen AKED Danışmanlık olarak Bekir Çelik ile birlikte Konya Karatay Üniversitesi’nde 160 saatlik Montessori eğitimi verdiklerini anlattı.

MEZUNLARIMIZIN AKADEMİK BAŞARISI ÇOK YÜKSEK
Eğitimin online mi, yüz yüze mi yapıldığını sordum; “Montessori eğitiminin olmazsa olmazı materyaller. Dokunmadan kullanamazsınız. Bu nedenle eğitimin yüz yüze olması şart” dedi.
Sihirli Parmaklar Anaokulu’nda 3 – 6 yaş grubu eğitim alıyor. Tülay Şener okulun Montessori eğitim sistemine dair şu bilgileri veriyor:

“Montessori yöntemi öğrencilerimizi matematik, fen ve yaratıcılıkta öne taşıyor. Her insanın mantıksal matematik hesaplama becerisi vardır.

Bu bizi diğer canlılardan ayıran temel özelliktir. Bizim öğrencilerimiz 4 – 6 yaşları arasında temel matematik bilgisini edinir.

Mezunlarımızı gittikleri okullarda takip ediyoruz. Bizim eğittiğimiz öğrenciler, dinlemeyi bilen, kendisini ifade edebilen, komutlara ve kurallara uyum sağlayan, sorun çözme becerisi gelişmiş çocuklardır.

Öğrencilerimizin yüzde 60’ı özel bir çabamız olmamasına rağmen okumayı öğrenerek mezun olur. Yüzde 99’u temel matematikte çok başarılılar. İlkokula dört işlemi yapabilir durumda gidiyorlar. Matematiği somut olarak burada öğreniyorlar, okulda ise soyutu öğreniyorlar.

Zaten Montessori’nin amacı çocuğa problem çözdürmek değildir. 4 – 6 yaşındaki çocuklar somut dönemdedir. Elleri insanın ikinci beyni olarak kabul eden Maria Montessori ‘Eline vermediğinizi zihnine sokamazsınız’ diyerek soyut olan matematiği materyallerle somut hale getirerek çocukların eline vermiştir…”

“GÜNLÜK YAŞAM, DUYU, DİL, MATEMATİK, KOZMİK”
Tülay Şener Sihirli Parmaklar Anaokulu’ndaki Montessori uygulamalarını şöyle özetledi:

Çeşitli alanlarımız var; ‘Günlük Yaşam’ onlardan biri. Çocuğu birine bağımlı değil bağımsız hale getirmek. Maria Montessori ‘Bağımlı olan birey öğrenemez’ diyor. Bizim öğrencilerimiz ayakkabısını kendi giyer. Masanın tozunu alır. Kendi giyinir, yemek servisini kendi yapar. Ortalığı temiz ve düzenli tutar. Oyun ve eğitim materyallerini işi bitince toplar.

‘Duyu’ da Montessori sisteminde önemlidir. Koku, tat, eşleştirme, pürüzlü, pürüzsüz sıcak soğuk, gibi duyularla pek çok çalışma yapılır. Matematik için özel materyallerle çalışılır. Dil ise kendisini ifade edebilmesi, iletişim kurabilmesi açısından önemlidir. 

Bir de ‘Kozmik’ dediğimiz alan var. Çocuklarımız ‘Kozmik’te evreni, gezegenleri, dünyayı, kıtaları, ülkeleri, şehirleri, iklimi, hayvanları, ülkelerin en önemli özelliklerini, paralarını, çiçek çeşitlerini, kuş türlerini, solucanın işlevini öğrenir.

Çiçeğe çiçek demezler, adlarını söylerler. Kuşları da isimleriyle anarlar. Canlı, cansız her şey bizim konumuzdur. Dünyaya, çevreye, diğer insanlara, çocuklara duyarlı olmayı öğrenirler. Çocuklarımız kendi yürüttükleri kampanya ile 3 manuel ve 1 akülü sandalyeyi ihtiyaç sahiplerine bağışladılar.”

SİHİRLİ PARMAKLARLA BÜYÜLEYEN UYGULAMA
Ama hiçbiri öğrencilerin öğrendiklerini sergiledikleri mini gösteri kadar etkili olmadı.
5 yaşındaki Çağın Eren Terzi ile 5,5 yaşlarındaki Ozan Alpşenel ve Derin Özdemir noktalama oyunu, kartlar ve abaküs kullanarak 5 ve dört haneli toplama ve çıkarma işlemi yaptılar.

Sayıları biz verdik. Ağzım açık bir şekilde çocukları izledim. Gerçekten de ellerindeki materyalleri kullanarak belli bir sistem dahilinde tıkır tıkır işlemleri yaptılar.

Bizim bildiğimiz geleneksel matematik değildi yaptıkları, ama birler, onlar, yüzler, binler, on binler hanelerinden oluşan 5 basamaklı sayıları bile toplayıp çıkardılar.

Kartları, okey taşı gibi farklı minik taşları, abaküse benzeyen ama farklı işlem çerçevesindeki farklı renkteki boncukları ileri geri oynatarak, önlerindeki kağıtlara nokta işaretleri yaparak kendilerine verilen işlemleri çözdüler.

Hem de büyük bir ciddiyetle!

Tıpkı okula adını veren “Sihirli Parmaklar” gibiydi elleri… Zaten de Tülay Şener de okula bu yüzden Sihirli parmaklar adını vermiş olmalı. Zira Montessori eğitim sisteminde orta, işaret ve baş parmağı sihirli parmaklar olarak tanımlanıyor. 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?