Böyle bir durumdaki takımın oyuncuları genelde ‘ya bunu da kaybedersek’ diye düşünür ayaklar yürümez vücutlar ‘çoklu organ yetmezliğine’ bürünür... Ancak; İlk düdük çaldığında görüldü ki gergin olan ayakları zıngırdayan taraf Bursaspor değil ev sahibi Denizli’ydi!
Sanırım maç öncesi Fatih Tekke işi ‘halef-selef’ boyutuna taşıyıp yerine gelen Özcan Bizati’ye kaybetmesi halinde ‘karizmasının çizileceği’ endişesiyle öğrencilerini psikolojik açıdan aşırı motive etmişti.
Ne var ki daha ilk dakikalardan itibaren bu yükleme ters tepti, hocanın planı iflas etti.
Nitekim Bruno’nun 35’deki golü sonrası Yeşil Siyahlı oyuncular arenada kırmızı görmüş boğalar gibi konuk oyunculara saldırınca tekmeler yumruklarla birlikte sarısı/kırmızısı kartlar da havada uçuştu.
Geçtiğimiz haftalarda oynadığı 90 dakikaları hep tenkit edip bir hayli hırpaladığımız Yeşil Beyazlı takımdaki orta saha hastalıkları bu maçta olumlu bir iyileşme içerikli pozisyonlarla göze batmaktaydı.
Neden?
Çünkü Bruno, İsmail Yüksek, hatta Burak Altıparmak Bursaspor orta alanı tam kadroyla görev yapmakta, hem hücuma çıkışlarda hem defansif pozisyonlara girip, kapanmakta önemli görevleri özenle başarmaktaydılar...
Ayrıca sürekli kulvar değiştiren Elton Acolatse’nin iki kanadı sahiplenerek futbolunu yorumlaması iki kenar beki çok rahatlatıyordu.
Anlayacağınız Denizli’deki dünkü Timsah’ta saldırı mükemmel tempo harika gol iştahı muazzamdı. Bu harika manzara ikinci yarıda da sürdü. Özcan Hocanın öğrencileri zaman geldi frene zaman geldi gaza bastı ama sahip olduğu direksiyonu 90 dakika hiç bırakmadı.
59.dakikaya kadar varlığıyla yokluğu hiç anlaşılmayan ancak attığı golle sahada olduğunu kanıtlayan Tim Matavz’ın topu ağlara göndermesiyle Horoz’un ibiği tamamen düştü...
3 golle gelen gıcır gıcır 3 puan işin havası... Direkten dönen iki topla kaçanlarda işin cabası...
Özetlersek son üç haftadır susan Timsah dün Denizli’de bir öttü ama tam öttü, taraftarının yüzünü güldürdü.
Hele şükür, çok şükür...
GECENİN SORUSU: Bursaspor’un başkentten sonra dün de Denizli’deki maça forma göğüs/sırt/kollar ile şort ve tozluklarda neden reklamsız çıktı? Sezon başı anlı-şanlı törenlerle anlaşma yapılan o sponsorlara ne oldu?
