Bazı eski başkanları, yöneticileri, profesyonelleri geçtim, futbolcular da Bursaspor'u soyup kaçmaya başladılar !
Kötü örneklerden ders almak yerine özenenler oluyor demek ki.
Bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki istisnalar dışında futbolcu milletinden vefa, aidiyet beklemek için fazla hayalperest olmak gerekiyor.
Yedi göbek Bursasporlu ailelerin, Bursaspor’da yetişmiş Bursasporlu çocuklarının İstanbul’a kapağı atmak için ne dümenler çevirdiklerine yılardır şahit oluyoruz. İçlerinde Bursaspor sevgilerini iddialı cümlelerle ifade edenler falan oluyordu ki sonrasında yedikleri haltları görüyorduk.
Eskiler gitmeyi hayal ettiği takımlarla maç oynarken “Sakatım” diyerek maça çıkmazlardı.
Şimdikiler işi daha da büyüterek, sözleşmelerdeki açıklara sığınıp yankesici gibi kulübün parasını alıp kaçar oldular.
Özellikle son zamanlarda Vakıfköy’den yetişen futbolcu milleti sahadaki yeteneğini değil de bu konudaki yeteneğini geliştirir oldu!
Vakıfköy demişken, maalesef ki orası da Bursaspor altyapısından çok başka kulüplerin altyapısına dönüştü bu da ayrı bir konu.
Bu uzun girişin ardından yazı konumuza dönelim….
Kamuoyuna yansıyan şekliyle özetleyecek olursak Bursaspor sakat olan ve bu sezon hiç forma giymeyen ve tam olarak ne zaman iyileşeceği belli olmayan futbolcusu İsmailÇokçalış’ın aldığı ücreti 10 kat artırarak yeni bir sözleşme yapıyor ve bu sezonki alacağının tamamını Kasım ayına kadar ödemeyi taahhüt ediyor. Ödeme aksayınca İsmail bedelsiz olarak serbest kalmak için hukuki işlemlere başlıyor; ancak Bursaspor Kulübü bunun gerçekleşememesi için parayı bulup ödemeyi yapıyor. Bursasporlu yöneticiler oynamadığı sezonun parasın almak için -Aslında kulüpten kaçıp kendini ayartan İstanbul kulübüne gidebilmek için- bu hamleyi yapan İsmail’i de antrenman programı vererek Vakıfköy’e gönderiyorlar.
Gayet de doğru yapıyorlar.
Bu konuda “Vakıfköy ceza yeri mi?” eleştirileri olsa da sonuçta futbolcusunu taş ocaklarına gönderecek hali yoktu kulübün.
Futbola başladığı yere gönderip “Sen olmamışsın git tekrar kendini yetiştir” mesajı bence de hem yanlış yapan oyuncu için hem de A takım ve altyapıdaki diğer gençler için en doğrusu mesajdır.
Ancak Vakıfköy’deki antrenman programına uymayan İsmail bununla da yetinmeyip sözleşmesini tek taraflı olarak feshediyor.
Bunun ortaya çıkması ile de haliyle büyük bir tepki oluşuyor.
Şimdi burada soru net.
Bir futbolcu ücretini peşin olarak aldığı sezon nasıl oluyor da bırakıp gidebiliyor?
Bunun yemek yediği lokantada hesap ödemeden kaçmakla veya marketten aldığı ürünün parasını ödemeden çıkmakla ne farkı var?
Bu düpedüz hırsızlıktır.
İsmail’in şu an yaptığı tam olarak bu.
Bunu futbolcu, ailesi, akıl hocaları veya O’nu ayartan kulüp nasıl düşünemiyor?
Babasının yaptığı “Bursaspor’a para kazandırmadan gitmeyeceğiz” açıklaması da gayet boş.
Kulübün kendisini muhatap alması ve bir hafta görüşmelere devam etmesi de öyle.
YÖNETİMİN ZAAFİYETİ VAR MI?
Emin Adanur son gelişme sonrası camiadaki kendilerine karşı olan ön yargıdan şikayet ederek İsmail’in yaptığını anlatmaya çalıştı.
Ancak cevaplanması gereken en önemli soruya değinmedi.
Ben o soruyu soracağım şimdi.
Bu arada Adanur’un camiadaki ön yargı konusunda haklı olduğunu ifade etmek istiyorum.
Bir yönetimi destekleyenler ne yaparsa yapsın destekliyor, muhalif olanlar da ne yaparsa yapsın karşı duruyor.
Aslında iki tarafta Bursaspor’u desteklemiyor, kendi egolarına yenik düşüyorlar.
Gerçi bu bizim camiaya has değil, ülkemizin bir gerçeği.
Neyse konuya dönelim…
Şimdi burada Emin Adanur’un cevaplaması gereken soru şu.
Tamam İsmail’in yaptığı kulüple anlaşmazlık falan değil, bu apaçık yüz kızartıcı suça girer.
TFF’ye edilen şikayet kadar karakola da şikayet etmeli desem abartmış olmam.
Bu konuda hemfikiriz.
Ancak kulübün bu konuda bir zafiyeti var mı?
Yapılan sözleşmede İsmail’e bu hamleyi yaptıracak bir açık var mı?
Şayet varsa bu Emin Adanur Yönetimi için açıklanabilir ve affedilir bir hata değildir.
Adanur bu konudaki soru işaretlerini giderecek bilgileri camia ile acilen paylaşmalıdır.
Zira bu işten Bursaspor’un 2-3 milyon Euro yani 50 milyon liralık bir zararı söz konusu olacak.
Yok eğer Emin Adanur Yönetimi sözleşmede İsmail'e bu cesareti veren bir hata yapmadıysa, zaten hukuk ve adalet gerekeni yapacaktır.
Yok yönetim hata yaptıysa sorumluluğu kabul edip gerekeni yapmaları gerekir.
Zararı mı üstlenirler ne yaparlar bilemem.
