İki kulüp arasındaki ilişkileri güçlendirmeyi ve kulüp üyelerinin birbirlerini daha yakından tanımalarını amaçlayan toplantıya iki kulübün başkan ve yöneticileriyle üyeleri katıldı.
Bursa Soroptomist Kulübü’nün Başkanlığı’nıTülay Şener; Uludağ Soroptomist Kulübü’nün başkanlığını ise Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. E. Rüyam Küçüksüleymanoğlu yürütüyor.
Her iki Başkanı da geçmişten, sahadan, mesleki nedenlerle tanıyorum. Her ikisi de eğitimci ve akademisyen…
Tülay Şener Selçuk Üniversitesi’nde Uygulama Anaokulu’nun kurucusu ve öğretim görevlisi.
Sonrasında ÇEK BeşevlerAnaokulu’nda müdürlük yaptı; Montessori eğitmen eğitimcisi aynı zamanda; halen iş yaşamını kurucusu olduğu Sihirli Parmaklar Anaokulu’nda sürdürüyor.
Tülay Şener’in “Yaratıcı Çocuk Etkinlikleri ve Okul Öncesi Eğitimde Montessori Yaklaşımı” adında kitapları da bulunuyor…
Prof. Dr. Rüyam Küçüksüleymanoğlu’nu da Bursa Uludağ Üniversitesi Köye Öğrenci Yardımı (KÖY) Topluluğu’nun danışmanlığını yaptığı yıllardan tanıyorum.
KÖY müthişti. Çocuklar köylere gidiyor; okulları tamir ediyor, boyuyor, onarıyor, eksikliklerini gideriyor; kütüphaneler kuruyorlardı, ziraat mühendisliği., tıp, eğitim gibi çeşitli fakültelerde okuyan öğrenciler köylülerin sorunlarını dinliyor, çözüm bulmaya çalışıyorlardı.
Hatta Köy çocuklarından müziğe ilgili olanları toplayıp, müzik aletleri temin etmiş, öğretmiş, hatta bir orkestra kurmuşlardı ve o orkestra o sene Bahar Şenliği’nde konser veren Pinhani Grubu ile birlikte sahne almıştı.
Gençler, köylerde inanılmaz güzel işlere imza atıyorlardı… Ben o gençleri çok sevmiş ve çok da desteklemiştim. Rüyam Hoca, KÖY projesininPatikader’e(Paylaşımcı Toplumsal İyilik Kampanyaları Derneği) dönüştüğünü ve Türkiye genelinde yankılanan sosyal sorumluluk projelerine imza attığını söyledi. Çok sevindim…
(Bazen düşünüyorum; iyilik odaklı, ilk kez haberini yaptığım sonrasında gelişen, tanınan o kadar çok kişi ve kuruluş var ki! Böyle bir yerlerde karşıma çıkıp ‘boşa mı kürek çekiyoruz’ ahvalimiboşa düşürüp, meslekte hala tutunma nedenlerime dönüşüyor.)
Konumuza dönecek olursak… Bursa ve Uludağ Soroptimist
Etkinliğe Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu (TSKF) Başkan Yardımcı Muammer Durak da katılırken sunumu ise her iki kulübün de en genç üyesi olana Öykü Polat yaptı… Bu arada çocukluğundan beri tanıdığım Cansu Yılmaz Sarıbal’ı da genç bir üye olarak orada görmek güzeldi. Öykü Polat’ı da öyle; annesi Türkan Polat’ı yıllardır tanırım.
TURUNCU GÜNLER
Toplantıda üyelere hitap eden Tülay Şener pandemi nedeniyle etkinliklerin etkilendiğine dikkat çekerek her iki kulüp üyeleri olarak bir araya gelebilmekten dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Tülay Şener şunları söyledi:
“Geçtiğimiz hafta içerisinde 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ydü.
Ne yazık ki kadına, çocuğa, insana şiddet artarak sürüyor. 10 Aralık ise Dünya İnsan Hakları Günü. Biz 25 Kasım ile 10 Aralık tarihleri arasındaki zaman dilimine Turuncu Günler diyoruz. Kadının insan hakkı, şiddetle mücadele, insan hakları konusunda farkındalık etkinlikleri düzenliyoruz…”
2010 -2012 TSKF Başkanı Şenay Ercan ise yaptığı konuşmada dünyada yıkıma yol açan 1’inci ve 2’inci Dünya Savaşlarına atıfta bulundu. Monarşilerin, SSCB’nin yıkıldığını anımsatan Önder bu süreçte insan haklarının arttığına değindi.
Şenay Ercan “Toplumlar insan hakları konusunda daha duyarlı. Bugün insan hakları konusunda radikal değişimler olmalı, insan hakları tüm politikaların odağı olmalı” dedi.
Şenay Ercan Soroptomist Kulüplerinin uluslararası ve ulusal alanlarda pek çok işe imza atan bir teşkilat olduğunu, ancak kendisini güncellemesinin zamanı geldiğini söyledi.
FLÖRT ŞİDDETİ
Uludağ Soroptomist Kulübü Başkanı Prof. Dr. Rüyam Küçüksüleymanoğlu 25 Kasım ve 10 Aralık Turuncu Günler kapsamında bir dizi etkinlik planladıklarını dile getirdi:
“25 Kasım’da Çağdaş Eğitim Kooperatifi Güler Osman Köseoğlu Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan lise düzeyindeki kız öğrencilerini flört şiddeti eğitimiyle buluşturduk.
Kulüp üyelerimizden Psikolojik Danışman Ayça Bolten Ülkü ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitmeni Cansu Yılmaz’ın birlikte hayata geçirdiği eğitim ile genç kızlarımızda şiddetin tanımı ve flört şiddeti hakkında bir farkındalık oluşturmayı hedefledik.
11 Aralık’ta da sanatçı Aysun Çolbayır’ınBademli’deki Akeramos Sanat Atölyesi’nde kadına yönelik şiddet ve kadının insan hakkı temalı sergi açacağız…
Aynı zamanda sosyal medyada ‘sözüm söz’ mesajıyla 16 gün boyunca sürecek bir farkındalık hareketi başlattık. Herkesi bu hareketin bir parçası olmaya davet ediyoruz.”
Denizli’den gelerek toplantıya katılan TSFK Başkan Yardımcısı Muammer Durak ise ünlü tiyatro oyuncusu Feyha Çelenk yönetiminde kurulan tiyatro topluluğuna atıfta bulundu. Oyunlarından elde edilen gelirle kızların eğitimine destek olunduğunu anlattı.
Etkinlikte yeni üyelere rozetleri takılırken, kız öğrencilere burs sağlamak amacıyla şimdiye kadar 4 oyun sahneleyen kulüp üyelerine plaket sunuldu. Katılımcılar ellerini turuncuya boyayıp tuvale baskı yaparak kadına yönelik şiddetle mücadele edeceklerine dair simgesel mesaj verdiler.
Soroptimist Türkiye'de ilk kez 1948 yılında İstanbul'da yazar Müfide Tek tarafından kurulmuştu; Onu Ankara, İstanbul Boğaziçi kulüpleri ile Bursa izledi...
Bursa Soroptomist Kulübü şehrin hala aktif olan en eski STK’ları arasında yer alıyor. 1957 yılında Peruhan Sayman tarafından kuruldu.
Önceki senelerde yıldönümü etkinlikleri Kasım ayında yapılırdı. Demek ki kurulalı 64 yıl olmuş.
İlk faaliyetleri okuma yazma ve tamir kursları açmaktı.Soroptimist Kulüpleri Bursa’da 64 yılda binlerce Bursalı kadına ve çocuğa dokundu. Şehre katma değer yaratan sosyal projelere imza attı.
