Kongreye çeşitli siyasi parti ve STK temsilcilerinin yanı sıra Türk İş’e bağlı şube başkanları ile yöneticileri ve çok sayıda Türk Metal üyesi işçi de katıldı.
Genel kurulda konuşan Pevrul Kavlak asgari ücret tartışmalarına dikkat çekti:
“Yine asgari ücret tartışmaları başladı. Her kafadan bir ses çıkıyor. ‘Asgari ücret şu kadar olsun, bu kadar olsun. Yüzde 25 ya da 30 olsun.’
Yahu, bugün içinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda bu insanlar yine açlık sınırının altında yaşayacaksa, evine ekmek götüremeyecekse, geçinemeyecekse, asgari ücrete yüzde 30 zam gelse ne olur, gelmese ne olur.
Dışa bağımlı olduğumuz enerji ürünlerine sürekli zam geldiği, temel tüketim maddelerine gelen zamlara insanların yetişemediği koşullarda asgari ücrete yüzde 30 zam gelse ne olur, gelmese ne olur?”
Kavlak AB ülkelerinde asgari ücretle çalışanların yüzde 7 ile 10 arasında iken; yani en az yüzde 90’ının asgari ücretten fazla alırken; Türkiye’de ise asgari ücret alanların toplam işçilere oranının en az yüzde 54 olduğunu söyledi…
EKONOMİK KRİZ: GÖRÜNEN KÖY KILAVUZ İSTEMEZ!”
Kavlak ekonomik krize atıfta bulundu:
“Görünen köy kılavuz istemez derler. Lafı evirip çevirmeden, eğip bükmeden durumun adını koyalım. Yaşadığımız bu sürecin adı, krizdir. Ekonomik krizdir ve eğer bir ülkede ekonomik kriz varsa, sosyal yaşamdan siyasete hatta aile yaşamımıza kadar her şeyde, her yerde kriz vardır, sorun vardır. Ne yazık ki, ekonominin genelinde işler pek de yolunda gitmiyor.
Döviz kurundaki inanılmaz artışlar, günden güne artan enflasyon, bir türlü önü alınamayan hayat pahalılığı, çarşıda, pazarda el yakan fiyatlar, işsizlik, yoksulluk. Her şey ama her şey kötü gidiyor…”
Adil vergi talep eden Kavlak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vergi oranlarının işçiler için yüzde 10 ve 15 olarak düzenlenmesini istiyoruz ya da en fazla yüzde 15’te sabitlenmesini bekliyoruz. Bunu ülkemizi yönetenlerden talep ediyoruz.”
TÜİK’in açıkladığı enflasyona 9 yaşındaki torununun bile inanmadığını söyleyen Kavlak ekonomik krizin nedeninin sendikalar ve sendikalı işçiler olmadığına vurgu yaptı.
Ardından MESS ile süren Toplu İş Sözleşmesi’ne dikkat çekti:
“MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi için zaman daralıyor, süreç işliyor. Bugüne kadar MESS ile 4 kez toplantı yaptık. Toplamda 44 maddede anlaştık.16 maddeyi yeniden görüşmek üzere erteledik. Yasal olarak 60 günlük süre 10 Aralık’ta dolacak. O tarihe kadar anlaşamazsak uyuşmazlığı tutacağız ve ardından da yine yasa gereğince resmi arabulucuya gideceğiz. Peki ondan sonra? Ondan sonrası size bağlı, sizin direncinize, sizin mücadelenize, bileğinizin gücüne bağlı. Biz, sizden aldığımız güçle, arkamızda sizin desteğinizle, o masada en iyisini yapmak için, en iyisini almak için, ne gerekiyorsa onu yapacağız. Eylemse eylem, grevse grev…”
AK PARTİ’DE GÖREVDEN ALMALAR
Ak Parti Bursa teşkilatında ilçe kongreleri 4 Ekim 2020 tarihinde tamamlanmıştı… Aradan geçen bir yıl 1 ay geçti…
Ak Parti Bursa ilçe teşkilatlarında “İstifa ettirme” yöntemiyle görevden almalar başladı.
İlk toplu istifa Mudanya’da yaşanmıştı… İnci Söğütlü yaptığı paylaşımda tüm genel merkez yöneticilerine teşekkür ederek “2018 Aralık ayından beri ifa etmiş olduğum Ak Parti Mudanya İlçe Başkanlığı görevimden Genel Merkezi'miz ile yapmış olduğumuz istişareler neticesinde, Sağlık sorunlarım nedeni ile istifa etme kararı almış bulunmaktayız” demişti…
Ancak pek de sağlık sorunları yüzünden istifa etmediği ortada. Zira akabinde Kestel ile Harmancık İlçe Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin de istifaları alındı…
İstifa sürecinin başka ilçelerde de devam edeceği; konuşuluyor…
Siyasi partilerde istifa ettirme yöntemiyle koltuk boşalttırma alışıldık bir yöntemdir… Misal CHP’de de bir ilçe başkanı, bir kadın kolu başkanı istifa ettirme yöntemiyle görevlerinden ayrılmışlardı. Ancak onların nedenleri az ya da çok biliniyordu.
Ak Parti’deki ilçe yönetimlerinin istifa sürecine dair bilgi ise yok!
İl Başkanı Davut Gürkan’ın Ak Parti Bursa teşkilatında birlik ve beraberliği sağlamak için önemli bir çaba sarf ettiği biliniyor…
Boşalan koltuklara önümüzdeki günlerde yeni atamalar yapılacaktır. Süreç tamamlandıktan sonra il Başkanı Davut Gürkan, Ak Parti Bursa teşkilatındaki yeniden yapılanma için bir açıklama yaparak kamuoyunu bilgilendirebilir.
CHP BURSA İL BİNASI HİZMETE GİRDİ
Öte yandan Bursa CHP örgütü 2021 Mart’ında satın aldığı mevcut hizmet binasında gereken düzenlemeleri tamamladı. Toplantı salonu ile il başkanı odasının büyütüldüğü tadilat sonrasında parti binası daha işlevsel hale geldi. İl Başkanı’nın odası çok küçüktü; ziyaretlerde fotoğraf çekimi bile çok sıkıntılıydı.
Açılışa CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, CHP Bursa milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Erkan Aydın, CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz ve CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey ile il ve ilçe yöneticileriyle partililer katıldı…
Parti içi muhalefet “Binayı genel merkez aldı ama” deyip duruyor. CHP Genel Merkezi, her il başkanı döneminde hep vardı; ama hizmet binası, İsmet Karaca’ınn il Başkanlığı’nda alındı…
Tadilatı ve restorasyonu da Karaca’nın döneminde gerçekleşti. Siyaseten bir İsmet Karaca açısından önemli bir başarıdır. CHP Bursa tarihine partisine hizmet binası kazandıran başkan olarak geçmiştir.
Unutmadan not düşeyim, Kemal Demirel döneminde de bir yer alınmıştı; ama İl Başkanlığı olmaya pek uygun değildi. Genel Merkez desteği yoktu ve toplanan para o kadarına yetmişti.
MUSTAFA TÜRE’DEN “YÜREK KALEMİ” İMZA GÜNÜ
Meslektaşımız Mustafa Türe’nin şiir kitabı Yürek Kalemi için Ördekli Kültür Merkezi’nde imza günü düzenlendi. Kalbi Selim Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin organizasyonuyla düzenlenen etkinlikte Türe, kitabının satışından elde edilen gelirin tamamını, 300 yetimin eğitim-öğretim giderlerinde karşılanmak üzere Kalbi Selim’e bağışladı.
“İmza Günü” etkinliğini düzenleyen Kalbi Selim Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Osman İpekçioğulları’na teşekkür eden Türe şunları söyledi:
“Şiir kitabımla, gönül dünyamdan, şiir dostlarının yüreğine, ‘şiir köprüsü’ kurmak istedim. Kalbi Selim Derneği de hayırseverlerle ihtiyaç sahiplerini buluşturan bir ‘hayır köprüsü’ işlevi görüyor.
Bu anlamlı etkinlik, ‘şiir köprüsü’yle, ‘hayır köprüsü’nün yollarını kesiştiren anlamlı buluşmaya sahne oldu. Kitabımın satışından elde edilen geliri, yetim yavrularımızın eğitim-öğretim giderlerinin karşılanmasına bağışladım. Bir yetim yavrumuzun dahi yüzünü güldürebilmişsem ne mutlu bana…”
Bursa basınının naif, beyefendi mensubu Mustafa Türe’yi kutluyorum…
