Eksik ve kesiklerle(!) çıktığı Boluspor karşısında taşların bir miktar daha yerine oturduğu, farklı kombinasyonlar ile sonuç odaklı mücadele eden bir Bursaspor görmek hepimizi ziyadesiyle memnun etti.
İlk yarıyı iki mükemmel korner organizasyonundan gelen nefis kafa vuruşları ile 2-0 önde bitiren Timsah, devreye de özgüvenli girdi.
Zalazar ve İsmail Yüksek'in şık gollerinin yanı sıra, ortaya koydukları performans da takdire değer.
İsmail'i geldiği günden bu yana gerek mücadelesi, gerekse aidiyet duygusu ve formayı sahiplenişiyle oldukça beğeniyorum.
Genç yaşına rağmen, Matavz'ın kaçırdığı bir pozisyonda yanına giderek onu yüreklendirmesi, psikolojik olarak destek vermesi alkışlık hareketti.
İyi futbolunu, karakteri ile birleştiren futbolcuların bu formayı terletiyor olması sevindirici.
Keşke kiralık değil de bizim olsa!
İlerleyen dönemler ne gösterir bilmem tabii ama İsmail Yüksek, bu sezonun en önemli değerlerinden biri bana göre...
İkinci yarıda, ilk golde katkısı, ikinci golde asisti bulunan Bruno'nun akıl ve fırsatçılık dolu vuruşuyla vakit kaybetmeden skoru 3-0'a taşıyan Bursaspor hayli rahatladı.
Bruno'nun sahadaki gizli kahramanlık misyonu bu maçta da kendini göstermiş oldu böylelikle.
Ne hikmetse bir tek bize işleyen 'fazla rahatlığın sefası uzun sürmez' kuralı her zamanki gibi yine devreye girdi.
Nitekim, 'ne biçim gol yedik yine ya' dedirten Kasongo'nun ağlarla buluşan vuruşu, bir maçı daha göbeğimizi kaşıya kaşıya bitiremeyeceğimiz gerçeğiyle baş başa bıraktı bizi.
İleride üretkenlikten hayli uzak bir görüntü çizen Matavz'ın yerine Batuhan Kör hamlesi ile canlanmasını beklediğimiz Bursaspor, hiç yoktan vaziyeti idare etti diyebiliriz.
Maçtan kopmak istemeyen ve tempoyu kırmayan Bolu, yüreğimizi ağzımıza getirecek tehlikeli pozisyonlarla skoru değil ama kalan dakikaları zora soktu.
Zira skor Allah muhafaza 3-2'ye gelmiş olsaydı, muhtemelen parmakta tırnak, kafada saç kalmayacaktı.
Önemli bir eşiği 3 puanla geçmiş olmak, her anlamda büyük kazanım olarak Bursaspor'un hanesine yazar.
Bu motivasyon ivmelenerek sürmeli.
Nitekim, kaybedecek ne zaman var kenarda, ne de puan...
Ciddiyet, bilinç ve istikrar ile yolu kat edersek, umudun adı yine yeniden Bursaspor olur...
