Seçimlere “Özgür ve Bağımsız Avukatlar Grubu” Gürkan Altun'un; , “Birlikte Yöneteceğiz Grubu” da avukat İrfan Koçak’ın başkan adaylığında katıldı. Gürkan Altun oyların bin 894'ünü alırken İrfan Koçak ise bin 330 oyda kaldı.
Bursa Barosu’nda kayıtlı 4 bin 449 üyenin 3 bin 417’si sandık başına gitti; seçime katılım yüzde 76,8 oranında gerçekleşirken geçerli oy sayısı 3 bin 290 oldu.
Seçime katılan üyelerin yüzde 55,4’ü Gürkan Altun’a; yüzde 39,2’si ise İrfan Koçak’a oy verdi.
(Geçersiz yüzde 3,7’yi de eklediğinizde yüzde 98,3 yapıyor. Aradaki yüzde 1,7’lik fark ise matematik hatasından değil; Altun ve Koçak’ın ismini çizenlerden kaynaklanıyor…)
Aradaki fark çok gibi görünse de oy kullananların yüzde 8,5’u İrfan Koçak’a oy verseydi, denge tamamen değişirdi…
Peki önceki yıllarda oran nasıldı?
2018 seçimlerindeGürkan Altun ile Şerafettin Yavuz yarışmıştı. Baroya kayıtlı 3 bin 224 avukatın 2 bin 727’si oy kullanmıştı… Katılım oranı yüzde 84,6 idi…
Yani 2021’e göre yüzde 8,2 daha fazlaydı! Geçerli oy sayısı ise 2 bin 590’dı.
Geçerli oyunbin 533'ünüalan Gürkan Altun yeniden başkan seçilirken, aday Şerafettin Yavuz ise bin043 oy almıştı.
Seçimde oy kullanan üyelerin yüzde 56,2’si Gürkan Altun’a oy verirken; yüzde 38,2’si ise Şerafettin Yavuz’a oy vermişti.
2016 yılı genel kurulunda Bursa Barosu’na kayıtlı 2 bin 760 üyeden 2 bin 360’ı sandık başına gitmişti. Katılım yüzde 85,5 olarak gerçekleşmişti. Gürkan Altun bin 278 oy ile seçimi önde tamamlarken, Şerafettin Yavuz ise 939 oy almıştı.
Seçime katılan üyelerin yüzde 54,1’i Altun’a, yüzde 39,8’i ise Yavuz’a oy vermişti.
Bursa Barosu’nun son 3 seçimine bakıldığında;
2016’dan bugüne aradan geçen 5 yıllık sürede Bursa Barosu’na bin 689 yeni üye kayıt olmuş; artış oranı yüzde 62…
Üye sayısındaki artışa karşın, her iki grubun da oy oranlarında anlamlı- etkili bir değişim yok!
Çağdaş Hukukçular da diyebileceğimiz, son seçimde farklı isimle Baro Kamuoyunun karşısına çıkan grubun oyu 2018’de yüzde 59 iken, 2016 ve 2021 seçimlerinde yüzde 54-55 bandında. Karşı taraftaki grubun oyları ise yüzde 39 ile 38 bandında…
2016 ve 2018’de yüzde 85,5 ile 84,6 oranındaki seçime katılım; 2021’de 76,8’e düşüyor. Bunda pandeminin etkisi olmuştur…
Bu seçimlerin bir özelliği de 1 yıllığına yapılması… Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun ile yönetim kurulu 1 yıllığına Baro’yu yönetecek.
Seneye 2022 Ekim’inde Bursa Barosu’nda yeniden genel kurul yapılacak.
Özetle; dengeleri bozacak bir gelişim olmazsa yani Özgür ve Bağımsız Avukatlar adı altında seçime katılan grup kendi içinde bölünüp iki ya da üç liste ile seçime girmezse Bursa Barosu’nda mevcut grup yönetimde kalmayı sürdürür…
Şimdilik Bursa’da “Biz yönetimi alamıyoruz. Hadi gidelim yeni baro kuralık, yönetimimize kavuşalım” diyen grup da yok şimdilik…
“ENFLASYON DÜNYANIN SORUNU”
Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Hadi Türkay yaptığı açıklamada pandemi sonrasında enflasyonun sadece Türkiye’nin değil dünyanın sorunu olduğu yönünde açıklama yaptı…
En çok sıkıntının olduğu, dar gelirli vatandaşın mutfağını, canını daraltan gıdadaki fiyat artışı… Başkan Türkay da bu konuya dikkat çekti:
“Ekilmeyen tek bir karış tarım alanı bırakmamak zorundayız. Meralarımızı verimli kullanmalıyız. Kendi tohumlarımızı üretmeli, kendi tarım araçlarımızı kullanmalıyız.
Gübre ve ilaç konusunda da aynı çalışmaları yapmalıyız. Ama her şeyden önce tarımsal üretimi bir köylülük meselesi değil çiftçilik olarak görmeliyiz. Daha büyük ölçekli verimli üretimler yapabilmeliyiz. Bu işin bilimsel bir iş olduğunu anlamalıyız. Tarımdan para kazanan insanların topraklarında kalıp bu işin gelişmesine kafa yoracağını da gözardı etmemeliyiz. Böyle olursa cennet topraklarımızda üretilen tarıımsal ürünü hem kendi insanımız hem de ihracat için artırabiliriz…”
Tespit doğru ama eksik. Zamansız, gereksiz ithalatla üreticinin elindeki malı tüccara ucuza satmak zorunda bırakılması; üretici desteklerinin azalması; maliyetlerin artması; maliyetlerin altında üretim yapan köylünün üretimden vazgeçmesi; meraların kontrolünün büyükşehirlere geçmesi sonucu yapılaşmanın tetiklenmesi; tarımsal alanın yapılaşmaya ve sanayileşmeye açılması;; taş ocaklarının yöresindeki üretimi etkilemesi gibi yüzlerce sorun var…
