İlk çağlarda, çok tanrılı dinlerin dünyaya hüküm sürdüğü dönemde eski Yunan'da doğa kadınla özdeşleşmişti.
Tüm tanrıların annesi GAİA doğayı, babası URANOS ise gökyüzü ve uzayı temsil ederdi.
İlk çağlarda kadın doğayla, toprakla özdeşleşmişti...
Şunu fark etmişlerdi ki toprak ona verilenlerin fazlasını geri veriyor, bolluk bereket sağlıyordu. Üretken ve yaşamın kaynağıydı. Böylesine bir varlık ancak kadın imgesiyle temsil edilebilirdi. GAİA ana tabiri günümüzde DOĞA ana olarak devşirmiştir.
İnsanın bir zaafı, her zaman kendi döneminin en mükemmel dönem olduğunu zannetmektir.
Bizlere göre gençlik her zaman toy, acemi ve dejenere; yaşlılar ise her zaman cahildi. Aslında bize böyle düşündüren şey bencillik ve erdemsizliktir.
Oysa, görüyoruz ki bizden önceki toplumlar kadın ve doğaya o kadar değer vermiş ki, hatta o iki değeri birbiriyle özdeşleştirmiştir.
Oysa ki günümüzün modern(!) İnsanı doğayı tahrip etmiş, kadını ise o kadar çok haksızlığa uğratmış ki artık kadın hakları ihtiyacı doğar hale gelmiştir.
Faşizmin, ırkçılığın, doğa tahribatının, kadın-çocuk haksızlıklarının tavan yaptığı günümüzde sanırım birinci suçlu nesil bizleriz...
Bizler ne atalarımız kadar modern olabildik, ne de "Z" kuşağı bize benzeyecek.
Umudumuz her zaman "Z" kuşağı olmuştur.
Bizler sizlerden özür diliyoruz...
Size daha temiz daha yeşil ve daha modern bir dünya bırakamadık ama sizlere çok güveniyoruz.
Sizler doğru kararı vereceksiniz...
Teşekkürler...
