USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Alzheimer; “Her şeyi unutur; en sonunda da nefes almayı!”

28-09-2021

Her şey unutmakla başlıyor. Önce anahtarları, eşyalarını koyduğu yeri… Sonra insanları, yürümeyi, dışkılamayı, yemek yemeği ve en nihayetinde de nefes almayı…

Ve bir gün yitirdiğinizde sadece annenizi değil, çocuğunuzu, bebeğinizi, yeni doğanınızı, erken doğanınızı kaybetmiş oluyorsunuz. Hepsinin acısı içinize çöküyor…

Alzheimer böyle bir şey…

Son yıllarda Alzheimer adına insanlar daha duyarlı oldu. Zira, insan ömrü uzadı; Alzheimer de daha bir görünür oldu…

Bursa Tabip Odası son dönemde farkındalık oluşturma ve kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarını sürdürüyor…

21 Eylül Dünya Alzheimer Günü’ydü…

Bursa Tabip Odası Başkanı Doç Dr. Alpaslan Türkkan’ın yönettiği etkinlikte Bursa Uludağ Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Bakar, Alzheimer hastalığı ile ilgili güncel bilgileri paylaştı.

Prof. Dr. Bakar, tanı ve tedavide neler yaşandığına, dünya nüfusunun yaşlanmasıyla birlikte yaşlanma ile gelen hastalıklarda da artış yaşandığına dikkat çekiyor…

3 SANİYEDE 1 KİŞİYE DEMANS TEŞHİSİ KONULUYOR!

Prof. Dr. Bakar’ın verdiği rakamlar korkutucu; işte bilgilerden bazıları:

“…Her 3 saniyede 1 kişiye demans hastalığı teşhisi konuluyor… “

"…2018 yılında sadece Alzheimer hastalarına harcanan para 1 trilyon dolar olarak hesaplanmıştır. 2030'da bu sayının 2 trilyon dolara çıkacağı tahmin ediliyor.”

“…Her unutkanlık Alzheimer habercisi değildir ama her unutkanlığı dikkate almamız lazım. Artık gençlerde de erken Demans, Alzheimer bulgularına rastlıyoruz.

“70 yaş üzerinde ülkemizde söz konusu hastalığın görülme sıklığı yüzde 11 olarak kayıtlara geçerken, Türkiye'de 750-800 bin kişinin bu hastalıktan mustarip olduğu tahmin ediliyor…”

“…Olguların yüzde 5'inde genetik geçiş olabilir. Hastalığın erken yaşta başlamasının genetik geçişin işareti olarak görülebilir.”

ERKEN TEŞHİS İÇİN BELİRTİLER

Alzheimer'ın erken teşhisi için önem taşıyan belirtileri de anlatan Bakar bu belirtileri şöyle sıralıyor:

“Yakın zamandaki olayları, konuşmaları hatırlamaz. Ama eskileri hatırlamada sorun yoktur. Eşyaları Kaybeder veya yanlış yerlere koyar.

Karar verme güçlüğü vardır.  İsimleri unutur. Tekrarlayıcı sorular sorar. Eşyaları kullanma becerisi bozulur.

Para hesabında zorlanır. Yer, zaman ve mekânı karıştırabilir. Kişilik ve duygulanımında değişiklikler vardır.

Alzheimer'ın ruhsal bozukluklara da sebep olur. Huzursuzluk, ilgisizlik, saldırganlık, uyku bozukluğu, amaçsız dolaşma, hayaller görme ve depresyon görülebilir.

Hasta hastalığını kabul etmez…”

Orta evrede unutkanlık artıyor, tanıma güçlükleri başlıyor, torunlarını tanmıyor, aynadaki kendisini tanımyor, hayaller görüyor. Orta evreye psikiyatrik evre diyoruz. İleri evreye ise artık motor evre diyoruz. Hareketler yavaşlamış, yürüme güçlüğü ortaya çıkıyor.,,”

ALZHEİMER'DAN NASIL KORUNABİLİRİZ?

Prof. Dr. Bakar, “Gazete, kitap okumak, müzik aleti çalmak, seyahate gitmek; kart oyunları, satranç, bulmaca çözmek. Sosyal hayatın içerisinde olmak. Orta ve ileri yaşlarda egzersiz yapmak” gibi faaliyetlerin Alzheimer’den korunma sağlayabileceğini söylüyor…

Bir de Tek başına yaşayan insanlarda depresyon ve demans sıklığının daha fazla olduğunu bu nedenle de insanların yanında birisinin olmasının önemli olduğunu dikkat çekiyor…

Bir de hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı, şişmanlık, sigara ve kronik alkolizm gibi unsurların da Alzheimer hastalığının görülme sıklığını artırabildiğine değiniyor.

Prof. Dr.  Mustafa Bakar, Alzheimer hastalığının ortaya çıkışının 5 yıl geciktirilmesi ile dünyadaki söz konusu hastalıktan mustarip kişilerin sayısının yarı yarıya azalacağını belirtiyor…

HASTA YAKINININ BİLİNÇLENMESİ VE DESTEKLENMESİ ŞART!

Alzheimer zor bir hastalık. Hasta yakınları için de zor. Ve kesinlikle hasta yakınlarının da destek alması ve hastalıkla ilgili bilgilenmesi, bilinçlenmesi şart! Ne olduğunu bilmediğiniz sürece beyin düşünce sisteminizi değiştirmeniz mümkün olamıyor. Aklı başında, makul bir insan olan anne ya da babanız birdenbire bambaşka bir insana dönüşüyor…

Annem Alzheimer’di…  Süreci iyi biliyorum… Kendinize uygun olan yaklaşım modelleri geliştirmeniz gerekiyor. Mesela ben bez bağlamamak için sonuna kadar direnmiştim; zira bağladığım an bir daha o yataktan kalkmayacağını biliyordum.

Artık lokmaları çiğneyemez olduğunda her bir yemeği azar azar hiç karıştırmadan püre haline getiriyordum. Tatları hatırlasın diye. Annem Boşnak’tı, kıymalı, patatesli böreği çok severdi. Pişirip, blenderden geçirip püre halinde çay kaşığıyla her verdiğimde gözleri parlıyordu; “Börek” diyordu…

Hasta kadar hastaya bakan yakınının da akıl ve beden sağlığını koruyup hastaya doğru biçimde bakabilmesi için desteklenmesi gerekiyor.

MUDANYA BELEDİYESİ’NDEN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE KONUK EVİ

Öğrencilerin yurt sorununa çözüm üreten yerel yönetimler kervanına Mudanya Belediyesi de katıldı…
Her ne kadar dışarıda kalan öğrenci olmadığı söylense de kiralardaki katlamalı artış, dar gelirli ailelerin bütçelerini aşmış durumda. Pek çok üniversite öğrencisi parasızlıktan kayıt dondurma aşamasında. İnsanlar çocuklarına burs bulmaya çalışıyor.
Mudanya Belediyesi, Güzelyalı’daki Gençlik Kültür Merkezi’nin bir bölümünü üniversite öğrencileri için konuk evi yapma kararı aldı. 

Başkan Hayri Türkyılmaz diyor ki:

“Gençlik Kültür Merkezi’ni ihtiyacı olan öğrenciler için yatakhane, yemekhane, dinlenme ve çalışma salonu olarak kısa süre içerisinde öğrencilerimize tahsis edeceğiz.

Sosyal belediyeciliğin en güzel örneklerini sergilediğimiz Mudanya’mızda hizmet halkamıza üniversite öğrencilerini de dahil ediyoruz. Yarınlarımızı önemsiyor eğitime destek veriyoruz.

Eğitimde fırsat eşitliğini yaratmak ve yaşam boyu eğitimin önünü açmak için birbirinden değerli projeleri hayata geçiriyoruz. Gençlerimizin tüm ihtiyaçlarını tek bir çatı altında karşılayabilmek amacıyla konuk evimizi çok kısa süre içerisinde Güzel Sanatlar Fakültesi ile temas halinde olarak hizmete açacağız…”

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?