USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Veliler isyanda! Okul servis ücretleri 450 TL!

21-09-2021

Şu anda eğitim yüz yüze sürüyor; ancak salgın dördüncü pikte/dalgada. Her hafta yüzlerce insanımızı yitiriyoruz. Herkesin kafasında aynı soru; okullar yeniden kapatılacak mı? Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in bu yöndeki sorulara verdiği yanıt çok net:

“Eğitim sisteminin, açık ve yüz yüze eğitime devam etmesinin bu süreçte bir milli güvenlik meselesi olduğu yönündeki irademizin arkasında duruyoruz.”
Şu anda kent merkezinde, en gözde devlet okullarının bile sınıf mevcudu 35 ile 40 arasında. Bazı devlet okullarında sayı daha da yüksek.

 Peki okullarda maske, sınıf havalandırması gibi kurallara ne kadar uyulabiliyor?

Mesela kent merkezindeki hayırsever tarafından yeni yapılan bir okulun 40 kişilik sınıfında öğrenciler sıcaktan nefes almakta zorlanıyor; zira pencerelerin anahtarı sınıf öğretmeninde;çocuklar düşer diye kilitli! Oysa Bakanlığın Kovid-19 genelgesine göre sınıf havalandırması şart!

12 yaş üstü çocuklara aşı çıktı; ancak aşılama hızı hem çok yavaş, hem de okullar açılmadan bir gün önce çıktığından aşı yaptıranlarda da doğru dürüst antikor oluşmadı bile! Yani çocukların sağlık güvenliklerindeki açıklar çok fazla!

Servisler eskisi gibi; seyreltilmiş falan değil! Üstelik de 2020 Şubat’ında 300 lira servis parası ödeyen veliler 450 liralık servis ücreti şoku yaşadı!

SERVİS ÜCRETLERİ TÜİK’E DEĞİL PEYNİRE ENDEKSLENDİ!

Bizi arayan veliler aynen şunları söylüyor:

“Bu kadar artış beklemiyorduk. Neye uğradığımızı şaşırdık. Okul kitapları ücretsiz ama her gün farklı dersin öğretmenleri ek kitap istiyor, bazı  dersler için 2 ek kitap aldık. . Dünya kadar kitap kırtasiye masrafı yaptık.

Çocukların büyüme çağı, bir önceki yıl aldığımız forma üstüne olmuyor. Mecburen okulun yönlendirdiğine gidiyoruz. Bir pamuklu tişört 70,80 lira! Gerisini düşünün.

 Derken servis ücreti olarak 450 lira istendi. Para pul kalmadı. Kredi kartından nakit avans çekip borçlanarak ödedik 450 lirayı. En son 2020 Şubatı’nda 300 lira ödemiştik. Artış yüzde 50!   Aradan iki eğitim-öğretim dönemi geçti. Peki TÜİK’in enflasyon oranıyla örtüşüyor mu? Bu TÜİK enflasyonu sadece memur ve emekli maaşlarına ayar yapmak için mi icat edildi? Servis zamlarını TÜİK’e göre değil peynire göre yapıyorlar herhalde!”

ÖĞRENCİ KALACAK YER BULAMIYOR!

Çok daha vahimini ise üniversite öğrencileri yaşıyor. Aileler çocuklarının üniversite kazandığına sevinemez halde! Zira yurtlar çok yetersiz, gençler kalacak yer bulamıyor.

Eğitim İş Sendikası Bursa Şubesi Başkanı Yeliz Toy üniversiteli gençlerin durumuna dikkat çekti:

“Üniversiteli gençlerimizin durumuna sadece temel gıda maddeleri üzerinden bakacak olursak, karşımıza çıkan tablo utanç vericidir…”

Toy 2002 yılında eski parayla 45 milyon liralık öğrenci bursuyla alınanlar ile şimdiki öğrenci bursuyla alınanları karşılaştırdı:

2002 yılında;14 kilo peynir alınabilirken şimdi 10,5 kilo peynir alınıyor. 2002 yılında bir üniversiteli bursuyla 967 yumurta alırken imdi 433 yumurta alabiliyor! 2002’de öğrenci aldığı bursla 22,5 kilo pirinç alabilirken, aynı markadan aldığı pirinç ancak 11 kilo!  2002 yılında bir üniversiteli bursuyla 29 litre Ayçiçek yağı alabiliyorken, şimdi sadece 23 litre alabiliyor…

Yeliz Toy, toplumun genel olarak hızla yoksullaştığına dikkat çekerek eskiden ailelerin çocuklarına para yollayabilirken, şimdi ise iyi üniversiteleri kazandığı halde, ailesi yoksul olduğundan okula gidemeyen gençler olduğunu söylüyor:

“Ülkede her şeyde olduğu gibi kiralar konusunda da bir denetim ve standart olmaması, çocukları gözü dönmüş bir açgözlülüğün önüne bırakmış, ilmi düşünecekleri bu gencecik yaşlarında barınma sorununu düşünmekten kafalarını kaldıramaz hale getirmiştir.”
Başkan Yeliz Toy Eğitim-İş  olarak “Eğitimin Anayasa'da yazdığı üzere parasız, kamusal verilmesi gereken bir devlet hizmeti olduğunu her zaman vurguladıklarını” anımsatıyor…
Çocuk ve gençlerin cemaat yurtlarına muhtaç bırakılmasının ne denli sakıncalı olduğunu biz hep biliyorduk ama toplumun geneli 15 Temmuz’da yüzleşti. Kiralar füze gibi. Üniversiteyi kazanan gençler yurt ya da kiralık ev bulamıyor.

Devletin, yerel yönetimlerin, ekonomisi güçlü ticaret ve sanayi odaları ise SİAD’lar gibi sivil oluşumların öğrenci yurdu yapma seferberliğini çoktan başlatmış olmaları gerekirdi. Hiçbir şey için geç değil. Çağdaş Eğitim Kooperatifi örneği ortada!


MUSTAFA TAYAR; ‘A’DAN Z’YE BESLENME KİTABI’

Prof. Dr. Mustafa Tayar uzun yıllardır çocuklardan yaşlılara dek, herkesin bilinçli bir gıda tüketicisi olması için gıda güvenliği ve sağlıklı beslenme konularında çalışıyor. “Ne Yediğini Ne İçtiğini Bil!” sloganıyla oluşturulan Gıda Bilinçlendirme Platformu’nun öncüsü ve kurucusu ise Prof.Dr. Mustafa Tayar…

Platforma mustafatayar.com’dan ulaşabiliyor… Platform ile iletişim kurarak ücretsiz seminerlerden de yararlanılabiliyor. Platformun işlevi hakkındaki bilgi ise şöyle:

“İhtiyacımız olan; her gün tüketmek zorunda olduğumuz gıdalar ve içecekler, sağlıklı gıda ve içecekler için de bilimsel, doğru bilgiler. Gıda güvenliğine dair herşey bu platformda yer alır.

Çok fazla kişiye temas etmek; geleceği şekillendirecek olan çocuklardan yaşlılara kadar, yaş sınırımız yok. Ancak gelecek açısından en önemli kitle çocuklar. Çocuklara ulaşmanın yolu ise anne-babalar.

Bilimsel ve doğru bilgilendirme yapmak; Günümüzde bilgiye ulaşmak çok kolay. Bilgi kirliliği ise fazla. Kar amacı gütmeyen doğru bilgi herkesin hakkı.

Her bir bireyi, "ne yediğini ne içtiğini bilen" bilinçli bireylere dönüştürmek; şaşıracak, belki canınız sıkılacak, bunu bilmeyen mi var diyecek, doğruların yanlış, yanlışların doğru olduğunu görecek... ve sonunda ne yediğini ne içtiğini bilen bir kişi olma yolunda ilerleyeceksiniz.”
Prof. Dr. Tayar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda editörlüğünü yaptığı “A’dan Z’ye Beslenme” adlı 38 bilim insanının bölüm yazarı olduğu kitabın 2021 yılı içinde basılacağı müjdesini verirken çok anlamlı bir dip not da düşüyor:

“Kitabın bütün geliri üniversitede öğrenim görmek isteyen, şehit ve gazilerimizin kız çocuklarına bağışlanacak.”Uludağ Üniversitesi, Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalında Profesör olan Mustafa TAYAR, tüketicilerin gıda bilinçlenmesi ile ilgili çalışmalar yürütmektedir.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?