USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Divan kulübü!

03-12-2015

Rahmetli başkan kulübü 25 milyon borçla devretti. Borç üç senede son iki yönetimin  becerisi ile!  300 milyona dayandı.

Üç senede hiçbir başarı yok iken, kalıcı gelir kaynakları satılmış ve transferde futbolcu satış geliri rekorları kırılmış iken borcun 25 milyondan 300 milyona dayanmasını sorgulamayanlar ve bunun sorgulanmasına izin vermeyenler iflasa doğru giden Bursaspor’un bu gidişatının baş sorumlularıdır

Transferlerde menajer ve imza paraları adı altında ödenen ücretlerle ilgili şehrin her yanından sesler yükselirken bunu Divan Kurulu’nda dile getirmeye çalışan Bursasporlular, İstanbul takımı taraftarı olduğu bilinen bir başka Divan Kurulu üyesinin başlattığı protesto ile susturuldu. İşte bu yüzden “Bursaspor’u GERÇEK Bursasporlular yönetmeli” diye kendimi yırtıyorum. Çünkü bu kulübü gönülden sevmeyenlerin umurunda değil Bursaspor’un başına gelenler. Onlar için varsa yoksa kendi kişisel ilişkileri. Popüler olan Bursaspor markasının içinde yer alıp kentte söz sahibi olmak. Kendilerine yakın kişiler kulübü bombalasa çıtları çıkmaz. İtiraz edip sorgulamaya kalkanlar da susturulur. Bu Divan’da da, Basında da, kulüpte de, Tribünde de böyle.

Üç yüz milyon borç diyoruz; ama tahakkuk etmeyen vergiler ve kulübün diğer giderleri ile bu rakamın çok daha fazla olduğunu birazcık kafası çalışanlar tahmin edebiliyor.

Mali işlerden sorumlu yönetici Kemal Güler Vergi borcunu “Tahakkuk etmedi, benim önümde rakam yok” diyerek savuşturmaya kalktı da, Erkan Körüstan Yönetiminde başkan danışmanlığı yapan Alpay Şar daha o zaman 105 milyon olarak o rakamı açıklamıştı. Mali işlerden sorumlu yönetici kulübün profesyonel çalışanının iki yıl önce Divan’da resmen deklare ettiğini bilmiyorsa durum vahim. Bilip de saklamaya çalışıyorsa daha da vahim.

Bursasporlular yeni stat ile ilgili ‘bütün konular’ dan tutun da, kadroyu koruma ve sponsor bulmaya kadar sürekli yalanlara ve tutulmayan sözlere maruz kalıyor. Bu konuda o kadar çok örnek ver ki yaz yaz bitmez. En sonuncusunu yani Divan’da yöneticilerce itiraf edileni örnek verelim. Bursasporlulara Lacoste sponsorluğunu duyuran bizzat Başkandı. Dün ise bu sponsorlukla ilgili hiçbir çalışmanın olmadığı, bunun bir yöneticinin yalanı olduğu itiraf edildi. Transferden, sponsorluklara, federasyonla ilişkilerden akla gelebilecek her konuda yanıltılan Bursasporluların, transfer çalışmaları sırasında harcanan paralar konusunda güven duymaması ve bunu sorgulamak istemesi kadar doğal hiçbir şey olamaz. Ama olmuyor işte. GERÇEK Bursasporlu sayısı düşük, olanlarında pek fazla ses çıkarmadığı Divan Kurulu’nda bunun sorgulanması sorgulayanların yöntemini eleştirerek engelleniyor. Önceki toplantıda bunu dile getirmeye çalışan bir üye daha ekarte edilmişti. Bu kulüpten menfaat sağlayan varsa, Ona karşı her türlü söylem, eleştiri hatta hakaret normaldir ve haktır.  Bursaspor üzerinde menfaat sağlayan varsa onu araştırmak için orada olanlar, bu durumu sorgulayanların üslubunu eleştiriyorsa bu resmen göz yummadır. Bunu yapan isimlere baktığımda art niyetli değil, ne yaptıklarının farkında olmadıklarını düşünüyorum.

İşin özeti şu gösterdi ki Divan Kurulu falan hikaye… Bursaspor’un kendisi ‘DİVAN!  KULÜBÜ’dür.  Divanda  yatıp uyuklayan veya ses çıkarmak istese de çıkaramayan samimi Bursasporlular da, yıllardır camiada görev alan ‘bazı’ art niyetliler tarafından O DİVANIN üzerinde gelip gidip ziyaret! edilmektedir. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?