USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kıraç toprağın suya kavuşmasıdır 11 Eylül

11-09-2021

Bazen durgun, bazen fırtınalara gebedir. Bazen onunla temizlenir, yıkanır tarih. Bazen onunla söndürülür ateşler. Bazen de, bir kutlu fetihle kaderi daha da yeşillenir. İşte Bursa, Osman Gazi’nin rüyasında; Orhan Gazi’nin aşkında yoğrulur asırlar boyu.

 

Bazen de sis çöker bahtına Kadim Bursa’nın.

Takvimler 8 Temmuz 1920’yi gösterdiğinde suyu bulanır, sadece gözlerden akar hale gelir...

 

Komutan Mavridis, hükümet konağına bütün kibriyle yerleşip Yunan yönetiminin varlığını göstermeye çalışır.Venizelos’un oğlu Sofokles de yanına bir fotoğrafçıyı alıp Osman Gazi’nin türbesine gider. Askerleri türbenin kapısını omuzlayarak kırar ve içeri girerler.Sofokles sandukanın başında içkisini içer ve Osman Gazi’nin kabrine ayağını dayayarak şöyle der: “Kalk Ey Osman! Seninle vuruşmaya geldim.”

 

Sofokles çektirdiği fotoğrafı ülkesindeki yakınlarına gönderirken arkasına şu notu düşmeyi ihmal etmez:“Ordularımız Bursa’ya hakimdir. Şu anda Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman, ayaklarımın altındadır.”Bu Bursalılara, Türklere ve tarihlerinin en önemli simalarından birine yapılan büyük bir saygısızlıktı.

 

Bu işgalin Milli Mücadelenin yürütüldüğü şehir olan Ankara’ya yansıması çok hızlı olur.

Konu hemen meclis gündemine gelir ve müzakere edilir. Kürsüye gelen Burdur milletvekili İsmail Suphi Bey, Yunanların işgal ettiği Anadolu topraklarında yaptığı zulümleri bir bir anlatır.

 

Konuşmasında, Yunanların Bursa Ulucamii’ni bombalarla tahribe yeltendiklerini, Yunan subayların yedi asır evvel Osmanlı sultanı Orhan Gazi Han ile evlenen Rum kızı (Holofira) Nilüfer Sultan’ın kabrine giderek: “Vaktiyle sen bir Türk’e vardın, Türk’le evlendin de eline ne geçti, Müslüman oldun da ne oldu? Bak yine kazanan taraf biziz ve sen de ayaklarımızın altındasın” demek suretiyle kabri tekmelediklerini ve tahrip ettiklerini anlatır.

 

Bu sırada milletvekillerinin kendilerini tutamayarak hıçkıra hıçkıra ağladıkları görülür. Meclis tutanaklarına da yansıdığı üzeremeclis’te gözyaşları sel olup akar.

TBMM’deki bu mütealalar üzerine,  Kudüs‘ün haçlı işgali altında kaldığı süre zarfında sarığındaki beyaz sargıyı çıkarıp Kudüs geri alınana dek siyah sarık takan Selahaddin Eyyubi‘ye öykünen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Meclis riyaset kürsüsüne kapkara bir örtü örtülmesini ister.

Bu, “Bir milletin manevi başkentinin düşman çizmesi ile ezildiği her gün mutlak suretle yas” demektir. Bu kara örtü “Puşide-i siyah” adıyla bilindi…

 

Puşide-i siyah, kapkara duruşu ile meclis kürsüsünü uzun süre kapladı. O’na bakan her Türk evladı, her Türk mebusu o örtü orada durduğu sürece utandı, hicap duydu. öfkesini her dem taze tuttu.

 

İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy, “Bülbül”şiirini Bursa’nın işgal edilmesi karşısında hissettiği derin teessür ve üzünçleri üzerine kaleme aldı. İnsanlar bu şiiri okudukça matemin kuyularını gönüllerine kazdılar.

 

Ta ki 10 Eylül’ü 11’ine bağlayan gece 48. süvari alayı 3. bölük komutanı Şükrü Naili (Gökberk) Paşa, Bursa Belediyesi Binası’na Türk Bayrağını çekmesi ile Türk Milletinin yası sona erer ve meclis riyaset kürsüsünde tam 2 sene 2 ay 2 gün boyunca örtülü duran bu siyah örtü yine Gazi Mustafa Kemal’in talimatıyla kaldırılır.

 

Çizmeler çiğnese de toprağını; arında umut, hep yeşil kalır Bursa’nın.

 

11 Eylül sadece Bursa’nın değil, Türk milletinin maneviyatındaki işgalinde sona erdiği gündür.Sur’a üflenene dek Türk atlılarının bu şehre doğudan son girişidir..!

Kıraç toprağın suya kavuşmasıdır 11 Eylül... 

Nal seslerinin bir şehre şükür duası yaptırdığı gündür 11 Eylül...

Varlığı kıymet, yokluğu kıyamet olan Tahtgah-ı Kadim Bursa’nın yeniden ayağa kalktığı tarihtir 11 Eylül..

Cenab-ı Hak bu şehre ve bu şehirde yaşayanlara böyle günleri bir daha yaşatmasın.

 

Ve rahmet olsun Yunan subayların giysilerini yıkayıp casusluk yapan Tatar Ayşe Teyze ile Baki Amca’ya.

Gürle'de, Ermeni ve Rum çetelerin baskınında atının terkisine çocuğunu alıp çatışa çatışa dağlara kaçarak bebeğinin ve kendisinin canını kurtaran Çerkez gelin Fatma Hanım’a da rahmet olsun

 

Kara Fatma’ya, Gökbayrak Cemal’e, Çilli Mehmet’e ve adı tarihten silinmiş gibi duran nice vatan evladına rahmet olsun.

11 Eylül Bursa’nın kurtuluşu hepimize kutlu olsun.

 

Ve her yeni güne merhaba olsun. Güze, hüzne ve ümide merhaba.Kutlu dağın eteğindeki bu şehrin sokaklarında büyüyen, gülen, dizleri kanayan, aşık olan ve yaşamanın hakkını veren herkese merhaba. Bursa.com ailesine ve siz değerli okurlara merhaba.

Şehrin tarihine, kültürüne, sanatına dair yazacaklarımla bu köşede sizleri yoracağım. Herkese merhaba.

Daima yolum(uz)un üzerinde ol ey güzel şehir..!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?