USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

11 Eylül Bursa’nın kurtuluşu

11-09-2021

Gece Fener alayı düzenlenirdi. Heykel’den Postane binasına kadar Atatürk Caddesi tıklım tıklım Bursalılarla dolardı. Herkes en temiz, en yeni, bayram giysilerini giyerdi. O gün Bursalıların bayramıydı.

Zira, o dönemin Bursa’sında işgalin tanığı olan kuşak hayattaydı.

Orta yaştakiler ve gençler de aile büyüklerinin anlattığı işgal ve kurtuluş hikayeleriyle büyümüştüler. Günün anlamını da biliyorlardı, kıymetini de!

Özellikle de 10 Eylül gecesi düzenlenen fener alayları çok görkemli olurdu. Kurtuluş Savaşı gazileri de hayattaydı. Kalpaklarıyla, istiklal madalyalarıyla katılırlardı korteje…

 Kurtuluş gününü temsilen efeler dağ tarafından mavzerleriyle gelirlerdi. Kuru sıkı atarlardı herhalde, patır patır… Ama bana çok sahici gelirdi.

Ardından Atatürk Anıtı’nın önünde temsili düşman kuvvetleri tepelenirdi… Ve elinde bayrağı ile istiklali temsil eden gelin giysili bir genç kız kurtarılırdı…

O yıllarda kent merkezinin nüfusu 330 bin civarındaydı, buna rağmen Atatürk Caddesi’nin sağlı sollu her yanı, yaşlı genç, kadın erkek ve çocuklarla dolardı.

Daha önce de yazmıştım Kirişçi Kızı Çıkmazı’nda doğdum büyüdüm. Yunan işgalini yaşayan, hatırlayan yaşlı çoktu sokağımızda; Kuvvacı Baki Bey, Reşide Hanım Teyze; Tatar Deli Ayşe Teyze, Hacı Mustafa Aga Dede….

 Aralarında Kuvayı Milliye’yemensup  olanlar da vardı. Sokağın yaşlıları çocukları  toplardı dizlerinin dibine; masal gibi anlatırlardı, nasıl mücadele edildiğini, kahramanlık öykülerini, Yunan ile nasıl çatıştıklarını, Rum ve Ermeni çetelerinin mezalimini… Mustafa Kemal Atatürk’ü biz onlardan dinleye, öğrene büyüdük…

UNUTMAK İYİDİR DE HER ŞEYİ DEĞİL!

Bazen balık hafızalı olmak iyidir. Her öğrendiğimizi, her duyduğumuzu hatırlasaydık, beynimiz patlardı herhalde.

Ama öyle şeyler var ki, onlar asla unutulmamalı!..
Mesela, şehrin Yunan işgalinden kurtuluşu gibi milli günler…

8 Temmuz 1920’de başlayan Yunan işgali 2 yıl, 2 ay, 2 gün sonra sona erdi.

Bursa’nın işgali Ankara’da TBMM’de büyük üzüntü yaratmıştı; Meclis kürsüsüne, Bursa işgalden kurtuluncaya kadar siyah örtü örtülmesi kararlaştırılmıştı. Örtü Bursa’nın işgalden kurtulacağının netleştiği 8 Eylül 1922 tarihinde kaldırıldı.

Bursa işgal yıllarında büyük sıkıntı çekti. Yunan işbirlikçileri, Kuvayı Milliye yanlısı kent aydınlarını ihbar edip tutuklattılar, sürgüne yollattılar.
Yunan işgali süresince en büyük eziyet Bursa’nın çevre köy ve kasabalarında gerçekleşti. Orhangazi, Gemlik, Yenişehir, Karacabey, Mustafakemalpaşa, İnegöl, İznik gibi ilçelerin merkezlerinde ve köylerinde Rum ve Ermeni çeteler Yunan askerleriyle iş birliği yaparak buraları bastılar, yaktılar, yıktılar, insanları öldürdüler, kadınların ırzlarına geçtiler.

Bursa'da Millî Mücadele yanlıları faaliyetlerini sürdürüyorlardı. Eski Bursa Mebusu Semih Bey'in öncülüğünde gizli bir teşkilat oluşturulmuştu.

Jandarma Komutanı Hasan Bey de Püskülsüz Efe'nin çetesini bu kuruluşa katmıştı.

10 Eylül1922’de 3. Kolordu Komutanı Şükrü Naili Paşa emrindeki 48. Alay'a bağlı askerler İnegöl üzerinden Bursa'ya yürümeye başladı. Kazancı mevkiindeki Yunan mevzileri aştı.

Püskülsüz ve Kabakçı çetelerinin 10 Eylül 1922'de akşam şehre girişinden sonra 3. Kolordu'dan Yüzbaşı Rüştü Bey ve askerleri de efelere yetişti, gece yarısına doğru şehre girdiler. Yunan kuvvetleri Bursa kent merkezinden tamamen atıldı ve Belediye binasına Türk bayrağı çekildi.

Resmî tören ise 11 Eylül 1922 sabahı saat 08.20'de yine Yüzbaşı Rüştü Bey'in göndere Türk bayrağı çekmesiyle gerçekleşti...

(Yüzbaşı Rüştü Bey’in mezarı Çekirge’de çok az bilinen Asker Şehit Mezarlığı’ndadır.)

30 AĞUSTOS ZAFERİ OLMASAYDI!

Mustafa Kemal Atatürk’ün başkomutanlığında 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz, 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde büyük bir zaferle sonuçlanmıştır…

3 koldan ilerleyen Türk Ordusu art arda Türk şehirlerini kurtarmaya başlamıştır…

1922’de 1 Eylül'de Uşak'ı, 2 Eylül'de Eskişehir'i, 6 Eylül'de Balıkesir ve Bilecik'i, 7 Eylül'de Aydın'ı, 8 Eylül'de Manisa'yı, 9 Eylül’de ise İzmir’i, 11 Eylül’de ise Bursa merkez kurtarılmıştır…

6 Eylül’de Yenişehir ve İnegöl, 10 Eylül’de Orhangazi, 11 Eylül’de Gemlik, 12 Eylül’de Mudanya, 14 Eylül’de Karacabey ve Mustafakemalpaşa Yunan güçlerinden arındırılmıştır…

O yıllarda İzmit’e bağlı olan iki kez işgal edilen İznik, 28 Kasım 2020’de kurtarıldığında bomboş, yakılıp yıkılmış bir kasabaydı. 12 Eylül 1922’de kasabalarına dönen İznikliler harabeler arasında kendi evlerinin yerini bulmakta zorlanmışlardı.

Yunan işgalciler çekilirken Bursa’nın kasabalarını, köylerini yakıp yıktılar, insanları katlettiler…

Ne yazık ki, günümüzde birileri çıkıp “Keşke Cumhuriyet kurulacağına, Yunan işgalinde kalsaydık” diyebiliyor…

Bu zatlar her ağızlarını açtıklarında Osmanlıdan dem vururlar. Oysa Yunan işgalinde Osmanlının kurucusuna, atasına en ağır hakaret edilmiştir:

“Yunan Başbakanı Venizelos’un oğlu Sophoklis’in işgalin akabinde Bursa’ya gelip Osman Gazi’nin Türbesi’nde sandukanın üstüne çizmeleriyle basıp fotoğraf çektirmesi ve bunun dönemin Yunan Gazetelerinde yayımlanmıştır…”

Mustafa Kemal Atatürk ve 30 Ağustos Zaferi olmasaydı, Türkiye Anadolu’ya sıkışmış küçük bir devlet olacaktı; Trakya, Ege, Marmara’daki illerdeki Türk nüfus muhtemelen Anadolu’ya sürülecekti. Belki de İkinci Dünya Savaşı’nda bir daha işgal edilecektik ve iyimser tahminle 1950’li yıllarda kurtuluş Savaşı vermek için uğraşacaktık.

Kurucusu olduğu Diyanet’in 30 Ağustos’ta Cuma hutbelerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün adını bile anmaması çok hazin bir durumdur.

 ***

ÇEKSANAT VE SÖĞÜTPINAR TİYATRO KAMPI

Çağdaş Eğitim Kooperatifi (ÇEKSANAT) ve Mudanya Belediyesi tarafından 3 – 5 Eylül tarihleri arasında Söğütpınar Tiyatro kampı düzenlendi. Kampta çok sayıda tiyatro ve oyuncu sanatseverle buluştu.

Mudanya İskele Meydanından Mütareke Meydanına kadar yapılan kortej yürüyüşü ile başlayan organizasyonda, çocuklar için masal, dans ve ritim atölyeleri, yetişkinler içinse temel oyunculuk, CommediaDell'arte, köy seyirlik oyunu atölyeleri, Alican Yücesoy söyleşisi ve Mahşer-i Cümbüş tiyatro gösterisi yer aldı.

Yürüyüşe, ÇEK Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar, Prof. Dr. Rüçhan Uz, Zafer Tolunay da katıldı.

Buğra Küçükkayalar, Söğütpınar’da yaptığı konuşmada, ÇEK’inbugüne kadar toplumu bilinçlendirmek amacıyla “Kır Çiçekleri Okusun Diye, ÇEK(İ)MECE, ÇEKİRGEM, ÇEKSANAT”  gibi sosyal projeleri hayata geçirdiğini anlattı.

KücükkayalarÇEKSANAT hakkında bilgi verdi:

“Kültür sanat etkinliklerini yerelden ulusala taşımak, eğitime sanatsal bakış açısı kazandırmak amacıyla oluşturduk. Mudanya Belediyesi ile Sögütpınar’da ortaklaşa, ücretsiz düzenlediğimiz kamp ile çocuklara tiyatro sevgisini aşılamayı, gençleri tiyatro hakkında bilinçlendirmeyi, yetişkinleri de geliştirmeyi hedefliyoruz.”

Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz da şunları söyledi:

“Göreve geldiğimiz günden bu yana Mudanya’da kültür sanatın bütün zenginliklerini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Tiyatro kampının düzenlenmesinde emeği geçen ÇEKSANAT’a çok teşekkür ediyorum…”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?