Hacı Hasan Oğulları firmasının Vişne Caddesi’nde yeni hizmete giren Yunus Emre Merkez Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısınafirma sahibi Yüksel Aktaş, E- Ticaret Müdürü Yavuz Aydan ve Kurumsal İletişim’den Merve Koş katıldı…

Yüksel Aktaşçalışkan, yaratıcı ama hepsinden önemlisi işini çok severek yapan biri. Basın

Yüksel Aktaş su böreğinden baklavaya uzanan ilginç hikayesini anlattı:

“Bayburt’un Çayırözü’nde çiftçi bir ailenin çocuğuyum. Bursa’ya göç ettik. 1970 yılında babam Zeki Aktaş, Gülbahçe’de küçük bir imalathanede üretime başladı.

Gazcılar Caddesi’nin karşısında Demirtaş Spor Kulübü’nün önünde seyyar arabada 7 sene su böreği sattım. Tofaş,Bosh, Reno servis arabaları durağıydı. İşçilere satardık.  Rahmetli Ali Tatveren ile Yüksel Tatveren de kendi firmalarında üretilmesine rağmen benden alırlardı. 

Sonra Ali abi, ‘Gelin ben size baklava imalathanesi kurayım’ dedi.  Servis arabasından fırınına her şeyi aldı. Heykel’deki şubeleri için baklava yapmaya başladık.  Onların iyiliğini hiç unutmam.

1985 yılında Setbaşı’ndaki şubeyi kurdum. 1995 yılında diğer şubeleri açtım…”

22 ÜLKEYE İHRACAT / GÜNDE 4 TON BAKLAVA ÜRETİMİ

Yüksel Aktaş Ar-Ge’ye verdiği öneme dikkat çekti:

“Hayata 1 lirasız başladım. Şu anda. 7 şubemiz var. Tesislerimizde günde 4 ton baklava üretiliyor.  22 ülkeye ihracatımız var.  İhracatta başlangıçta sıkıntı yaşadık. Baklavalar çabuk bozuluyordu. Uludağ Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Utku Hoca’ya gittim… “Bu baklavaların dayanıklı olması için ne yapabiliriz” diye bilime başvurdum. İki gıda mühendisi iki ay Ar-Ge için uğraştı ve bir yıl bayatlamadan dayanacak baklava yaptık. Şimdi herkes talep ediyor; sıraya giriyor, ben müşteri seçiyorum. İşini severek yapınca başarı da geliyor. Bizde Ar-Ge var. Baklavada da Ar-Ge’nin kralını yapıyoruz. Sürekli gelişiyoruz…”

Vişne Caddesi’nde açılan yeni işyeri için ise baklava ve su böreği satışı konseptini değiştirdiğini anlattı:

“Vişne Caddesi ticaret merkezi. Türkiye’nin her yerinden ve yurt dışından insanlar geliyor. Burası gibi başka bir yer yok. Dışarıdan gelenlerin yemeğe gideceği ya da götürüleceği bir yer yoktu. Biz burayı faaliyete geçirirken Vişne Caddesi’nin ihtiyacını da göz önüne aldık. Baklava çeşitleri,  su böreği ile unlu mamullerin yanında yaprak döner, lahmacun, pide çeşitleri ve serpme kahvaltı veriyoruz…”

RAMAZAN’DA ONLİNE 4.5 TON BAKLAVA SATILDI!

E-Ticaret Müdürü Yavuz Aydan çok çarpıcı bilgiler verdi:

“Pandemide insanlar E-Ticarete yöneldi... E-Ticaret’i ayrı bir şube olarak düşündük. Ekipler kurduk, dijital ekibimiz grafikerimiz ve 30 civarında da kuryemiz var. Bursa’da her yere ulaştık. Ramazan’da E-Ticaret üzerinden 4,5 ton; Kurban Bayramı’nda son gün 1,5 ton baklava satıldı. Şehir dışı siparişlere yönelik güvenli paketlerimiz var. Kargo ile 1 ile 3 gün arasında 81 ile gönderiyoruz…”

Ahşaptan özel ambalajlar yapılmış; Yüksel Aktaş ambalajı göstererek “Maliyeti sadece tek bir marangoz. Hammaddesi, bize gelen ürünlerin paletleri. Marangozumuz palet tahtalarını işlemden geçiriyor ve güvenli kutu oluşturuyor” dedi. Yani atık maddeden yapılan güzel bir geri dönüşüm hikayesi…

***

SMA’LI MİRZA BEBEĞİN

KAMPANYASINDA MUTLU SON!

SMA’lı Mirza bebek için açılan bağış kampanyasında Türkiye imecesi yaşandı. Dünyanın en pahalı ilacı olan Zolgensma gen tedavisi için gerekli olan para toplandı. Mirza Bebek ailesiyle birlikte tedavi olmak için Amerika’ya gidecek.

Mirza Bebek ile ilgili ilk yazıyı 15 Temmuz’da yazmıştım; ikinci yazıyı ise 20 Ağustos’ta… Yazıların linkleri şöyle:

https://www.bursa.com/makale/baro-baskanlari-smali-mirza-bebek-icin-canli-yayina-katildi-8408/

https://www.bursa.com/makale/smali-mirza-icin-zaman-daraliyor-8332/

Bugün ise mutlu sonu yazıyorum. Az önce Instagram’da babası Barış Kılıç’ın canlı yayınını izledim. 30 Ağustos günü Ordu Altaş TV’de yapılan canlı yayında Mirza’nın ABD’de Zolgensma tedavisi için gereken paranın yüzde 100’ünün taahhüt edildiğini söyledi…

Kampanyanın Bursa ayağı ile ilgilenen kişi ise Ordulu Mirza Bebeğin annesi Aslı’nın kadim dostuElif Akyıldız. Kendisini gönül elçisi olarak tanımlıyor. Elif Akyıldız ile görüştüm; çok mutlu, diyor ki:

“Altı aydan beri kampanya devam ediyordu. Yüzde 100’e ulaşabilmek tarifsiz bir sevinç.  Annesi Aslı Kılıç, uzun süredir Mirza bebeğin tedavisi için 4,5 yaşındaki diğer oğluyla birlikte Ankara’da yaşıyor. Babası Barış ise Ordu’da kampanyayı yürütüyor. Sadece Mirza bebek değil bir aile de kurtulacak… Kampanyaya destek veren herkese Mirza’ya nefes oldukları içinyürekten teşekkür ediyoruz.”