USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

 Yıldırım Belediyesi sokak hayvanlarına sahip çıkıyor

31-08-2021

Yaşadığım ev bahçeli. Bahçenin 15 metrekarelik bölümü beton; 25 metrekarelik bölümü ise yarım metrelik bir set sonrası toprak alan… 5, 6 ev ve apartmanın bahçeleri bitişik. Bolca ağaç ve sarmaşık var. Bahçelere sokak kedileri geliyor. Kimi zaman sayıları çok artıyor; kimi zaman da yok oluveriyorlar. Neredeyse hepsi dişi kediler; yavrularını da alıp cümbür cemaat geliyorlar.  Erkek kediler başta Mart ayı olmak üzere malum dönemlerde arz-ı endam edip sonra ortalıktan yok oluyorlar. Bahçe kedilerinin insanla temasları az olduğundan, sokak kedilerine göre daha vahşi, daha saldırganlar. İnsanlarla İletişimi tıslayarak kuruyorlar. Birbirleriyle iletişimleri ise bölge kavgalarıyla birbirini paralamaktan ibaret!

Son gelen anne kedi hepsinden beterdi!  Adını Anakonda koydum. 2 metreden daha yakınıma geldiğinde tıslayarak saldırıya geçiyordu. Elimde su şişesiyle mama kabına yiyecek koyuyordum. Ona en zararsız ve bana olası zararı sıfırlayan bir yöntem!

 İki yavrusunu da taşıdı bahçeye; biri çok zayıftı, hastaydı!   Zayıf yavrunun dirisine yaklaştırmadığı gibi ölüsünü de şerrinden iki gün bahçeden alamadım. Diğer yavru biraz toparlamaya başlamıştı ki, anası ona fena saldırdı; yavrunun acı acı miyavlamasına fırlayıp koştum bahçeye…  Minik kedi korkudan komşu apartmanın bahçesindeki dut ağacının en tepesine kaçtı. İki gün sonra çıkıp geldi. Ona bahçede yer yaptım; suyunu, mamasını verdim. Üç beş gün sonra hastalandı. Bir şey yemez oldu. Kusma ve ishal başladı…

Aşısız, pireli, parazitliydi yavru. Bahçede ayağımızın altında dolaşıyordu. Aşıları ve pireleri için parazit yaptıracakken hastalanıverdi. Göz göre göre de ölüme terk edemezdim. Veteriner arkadaşımı aradım, ulaşamadım.

Aklıma Yıldırım BelediyesiCumalıkızık Sahipsiz Hayvan Bakım Evi ve Tedavi Merkezi geldi. Kaza geçiren sokak kedilerinin ameliyat bile edilerek müdahale edildiği rehabilitasyon yönü de olan bir yerdi.

Aradım… Hemen geri döndüler. Sağolsun, Yıldırım Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Mehmet Altuntaş çok ilgilendi. Üstelik de bir sağlık sorunu yüzünden evde istirahat ediyor olmasına rağmen…
Çok kısa sürede  gezici ekip geldi, hasta yavru kediyi alıp tedavi etmeye merkeze götürdüler.

Mehmet Altuntaş, yavru kediler arasında Koronavirüs ailesinden bir virüsün yaptığı Fip hastalığı çok yaygın olduğunu söyledi. Gençlik hastalığı da olabilirdi. Velhasıl yavru kedi emin ellerde. Muhtemelen hastalığı annesinin saldırısı sonucu yaşadığı stres tetikledi. Zira hayvan öylesine korkmuştu ki, bahçenin toprak alanına sadece tuvaletini yapmak için gidiyor, kapıyı açık buldukça evin odasın kaçıyordu.  Mehmet Altuntaş’a  “hasta halinizle ilgilendiniz, hakkınızı helal edin” dedim;  “Bizim işimiz sokak hayvanlarına sahip çıkmak zaten” dedi.Liyakatli bürokrat tanımı tam da böyle bir şey işte. Altuntaş işbaşı yaptıktan sonra Cumalıkızık’taki barınağı kesinlikle ziyaret edeceğim…

4 veteriner, 2 teknisyen ve 30’un üzerinde çalışanın olduğu barınakta toplanan sokak hayvanlarından bir kısmı sahiplendirilirken, binlercesi de tedavi ediliyor… Kimisinin aşıları yapılıyor, kimisi ise kısırlaştırılıyor.

Yıldırım Belediyesi sahipsiz, hasta ya da yaralı  sokak hayvanlarına sahip çıkmayı sürdürüyor… Cumalıkızık Sahipsiz Hayvan Bakım Evi ve Tedavi Merkezi’nde çok sayıda sokak hayvanının tedavisi ve rehabilitasyonu sağlanıyor.

Yıldırım Belediye Başkanı Oktay’ın sokak hayvanları ve Cumalıkızık’taki merkez ile ilgili görüşü ise şöyle:

"Bir yandan şehrin doğasını korurken diğer yandan da şehirde yaşayan canlılara sahip çıkılması gerektiği bilinciyle hareket etmeye devam ediyoruzbizim toplum olarak en önemli hasletlerimizden birisi merhamet duygusudur. Bu da sadece insanlarla sınırlı değil, tüm canlıları kapsayan bir merhamet anlayışıdır. Dün olduğu gibi bugün de bu duygularımızı yaşatmaya devam ediyoruz.
Yıldırım Belediyesi olarak sokak canlılarının sahiplendirilerek birer yuva bulması konusunda önemli çalışmalar yapıyoruz. Cumalıkızık’taki merkezimiz, can dostlarımız için her türlü imkanı bünyesinde barındırıyor. Hemşerilerimiz yeni bir hayvan edinmek yerine şefkat bekleyen sevimli dostlarımızı sahiplenerek onları sokaklardan kurtarabilirler…”

***

GÜLEN ADAM FAHRETTİN ÇAKAN’I KAYBETTİK

Kayhan, Kirişçi Kızı Çıkmazı’nda doğdum büyüdük.Kayhan Çarşısı “Tarihi pideli köfteci”lerle dolup taşsa da çarşının tarihinde sadece Kayhan Camisi’nin yanında İskender Kebapçısı’nın ilk dükkanı ve cantıkçılar vardır. Fahrettin Çakan da Kayhan esnafıydı. Atadan kalma cantık geleneğini, pideli köfte ile güncelleyerek Kayhan’da açtığı salonda sürdürmeyi seçmişti.

“Gülen adam” lakabını dostları mı, yoksa kendisi mi koydu bilemiyorum. Ama son yıllardaki sosyal medya paylaşımında Gülen Adam imzasını kullanıyordu. Yıllar önce yitirdiği eşi Gonca’yı sık sık anar, ona olan özlemini dile getirirdi. Hem annesini hem de eşini Anneler Günü’nde kaybetmiş olması da bir başka acıydı. Ama hayata çok bağlı bir insandı. Bir Atatürk ve Cumhuriyet sevdalısı ve onmaz bir muhalifti.  30 Ağustos Zafer Bayramı’nda dünyaya veda etti.

Son dönemde kanser ile savaşıyordu. Yine de sosyal medya paylaşımlarındaki tüm fotoğraflarda yüzü hep gülüyordu.  İnsanlara dert yüklemez, umut ve neşe aşılardı. 29 Temmuz 11.59’da torunuyla olan fotoğrafını şu mesajla paylaşmıştı:

“Merhaba güzel insanlara… Yoğun bakımdan çıktım Allah’a şükür. Arayan, soran bütün dostlara selam. Her şeyin sonu sağlık. Şimdi tedavi ve istirahat. Cevap veremiyorum. Kusura bakmayın. By hep güzel fotoğraflarda kalın inşallah. Gülen adam…”

Kendisi güzel fotoğraflarda kaldı. Nurlar içinde yatsın. Bir eski Bursalıydı. Seveni, dostu, arkadaşı çoktu. Ailesine, tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?