“Türk anası”, böyle bir deyiş yerleşmiş dilimize.
Düşünmeden bir nefeste söylüyoruz.
Oysa ki Türk milletinin temelleri bu iki sözcükte…
Vefayı, vatan sevgisini bu iki sözcüğe sığdırmışız.
Bilecik istasyonuna askeri bir tren hareket etmek üzereydi.
Yeni Mehmetçikler, 32 vagon, birbiri peşine dizilmiş emir bekliyordu.
Katarın tam karşısında, oraya mıhlanmış gibi duran biri vardı.
Teğmen Abdülkadir Kemal bunun kim olduğunu ve orada ne yapmak istediğini merak etmişti.
Önce bir nöbetçi olsa gerek diye düşündü ve ilerledi.
Elinde bir değnek, sırtında bir torba, sessizliği içinde, yaşantısının bütün öyküleri gözlerinde okunan bir Türk anası ile karşılaşmıştı.
Vagonlar hareket etmeden önce birkaç dakika da olsa hasret gidereceklerdi ne de olsa…
Hüseyin, anacığının elini büyük bir saygı ve sevgi ile öptü.
Ciğerparesine sarılıp kokladı.
Sonra şöyle dedi:
- Hüseyin, dayın Şıpka’da, baban Dömeke’de, iki ağan geçen bahar Çanakkale’de şehit düştüler, son dayanağım sensin. Minareden ezan sesleri kesilecekse, köyüm, vatanım, Yunan eline düşecekse, şehitlerim beni lanetleyecek ise, sütüm sana haram olsun. Öl de köye dönme… Hadi oğul, Allah yolunu açık etsin, yüzünü ak etsin.
Hüseyin bu sözleri kalbinin derinliklerine gömerek, anasını ve teğmenini selamladı.
Sert bir dönüş ile vagondaki yerine döndü.
Bu Türk anasının karşısında donup kalmıştı Abdülkadir
Anadolu ne demekti?
İşte Anadolu buydu…
İçinden kopup gelen bir saygı ile ihtiyarın ellerini öptü.
“Anacığım, bana da dua etmeyi unutma” dedi.
Buğulanan gözlerini, ve boğuklaşan sesini gizlemek için döndü ve trene atladı.
Büyük taarruz, Türk milletinin, İngiliz emperyalizmine, Yunan işgaline karşı, bir vücut olup direndiği büyük savaştır.
Bu savaş, Dumlupınar’da başladı, İzmir’de, Yunanı denize dökerek bitti.
Tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri işte böyle, Türk anasının vefası, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dehası ile atıldı.
Milli mücadeleyi, savaşarak, kan dökerek, can vererek kazanan Türk analarını rahmetle anıyorum.
Bugün her ne kadar sokaklara taşarak, coşkuyla, minnetle, milli bayramlarımızı kutlayamasak da, hepimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum.
