Bursaspor’da sahada farklı olarak Ufuk ve Namık Alaskarov’u sahada gördük.
Maçın başlaması ile birlikte rakibin üzerine gitmeye çalışan Bursaspor, İstanbul ekibinin sert presi ile karşılaştı. Açıkçası neye uğradığını da şaşırdı. Eyüpspor’un bu agresif oyunu yeşil beyazlıların çıkmasını engellerken defansın da uzun süre bocalamasına neden oldu.
İlaveten Timsah’ın ısrarla pasla çıkma çabası da oyunun tamamen Bursaspor kalesine yıkılmasına neden oldu. Büyük de riskti.
Bu oyun anlayışını değil Bursaspor, Türkiye’de uygulayabilecek bir takım ben göremiyorum. Hele ki bu şekilde baskı yapan bir rakibe karşı.
Kısacası Bursaspor’dan beklediğimiz baskıyı Eyüpspor’dan izliyorduk.
Bursaspor rakibin üstüne gitmeye çalışsa da istediği üretkenliğe bir türlü ulaşamadı.
İlk yarının özeti baskılı oynayan Eyüpspor, o baskıyı bir türlü kıramayan ve organize olamayan Bursaspor şeklindeydi.
Bunda Bursaspor orta sahasının etkisizliği büyük etkendi. Net olarak söylüyorum. Böyle bir orta saha ile yeşil beyazlılar maç kazanamaz.
Oyunun merkezi pasif olursa, rakibin oynar sen de seyredersin.
İkinci yarıya baktığımıza ise rakip sahaya biraz daha kıpırdanan bir Bursaspor vardı.
Ancak sürekli alan daraltan ve Timsah’ın pas bağlantılarını kesen Eyüpspor Bursaspor’un pozisyonlarının tehlikeli boyuta çıkmasına engel olmayı başardı ve bulduğu golle de 3 puanı kaptı. İstanbul ekibi tam anlamıyla takım hüviyetini kazanmış durumda bir görüntü verdi.
Bu futbollarıyla Süper Lig'e koysanız çatır çatır oynarlar.
Bursaspor ligde oynadığı üçüncü maçtan mağlubiyetle ayrıldı.
Skordan, oynanan oyundan ve futbolcuların bireysel performansından memnun olmak mümkün değil.
Tüm bunlar iyi tahlil edilip, nedenleri belirlenip üzerine gidilmeli.
Sahada yok olan bir Bursaspor’un maç kazanması mümkün değil. Rakip sahaya gidemezsen nasıl gol atıp maç kazanacaksın ?
Ortada ne takım var ne de öne çıkan bir oyuncu. Kaleye gitmeyi bıraktım, şut bile atamıyorsun.
Transferlerin takıma geç katılması eski ve yenilerin henüz birbirlerine alışamamaları, bazı oyuncuların bilindik veya beklenen performanslarının çok altında kalması üç haftada alınan skorların nedeni.
Özellikle oyuncuların fiziksel ve mental olarak durumlarının tersine çevrilmesi şart.
Bursaspor’un bu halinden kurtulabilmesi yani toparlanabilmesi için milli maç arası çok iyi değerlendirilmeli.
Milli maç arasından da bu şekilde çıkılırsa bir daha toparlanmak çok ama çok zor olur.
"Daha ilk haftalardayız, alışma süreci, hemen asıp kesmeyelim" diye kendimize de sabır diye telkinde bulunuyoruz.
Ancak bu görüntü milli maç arası sonrası da değişmezse başlıktaki sabır dileğim havada kalır.
Son olarak transfer de yapılacaksa o menajer Pertev midir, peşrev midir her ne haltsa ondan yapılmamalı.
Zira o konuda hiç sabır kalmadı.
