USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BÖYLE OLMAZ EMİN BAŞKAN !

17-08-2021

Bursaspor başkanlık makamı şehrin en etkili makamıdır. 

Yüzbinlerce insanın mutluluğu, gururu, üzüntüsü hatta hayal kırıklığı o koltukta oturanların icraatlarına bağlıdır. 

Şu an o makamda genç Emin Adanur ve arkadaşları var. 

Evet Sayın Emin Adanur ve Yönetim Kurulu… 

İnanılmaz bir çaba ve fedakârlık göstererek sözünüzü tuttunuz ve Bursaspor’un transfer yasağını kaldırdınız. 

Bu süreçte yaşadıklarınızın çok küçük bir bölümünü dinlememe rağmen bana bile fenalık geldi. 

Ki Siz o zorluklarla birebir uğraştınız.

Sonrasında ard arda gelen transfer haberleriyle yüzbinlerce insanın yüzünü güldürdünüz, umudu oldunuz, hayır dualarını aldınız.

En önemlisi camiaya tekrar güven aşıladınız. Yaptığınız diğer ufak tefek ama güzel icraatları tek tek yazmıyorum. 

Size önyargı ile bakanların dahi güvenini kazanmaya başladınız. 

Ancak bu arada bir çuval inciri berbat edebileceğinizi de bazı hareketlerinizle gösterdiniz. 

O bir çuval inciri, yani 'emeğinizi' berbat etmek istemiyorsanız hatalarınızdan vazgeçmelisiniz. 

Şimdi o hatalara dilim döndüğünce değineceğim… 

BURSASPOR SOSYAL MEDYADAN YÖNETİLMEZ 

Sosyal medyada yatırımlar yapmak sosyal medyayı tam anlamıyla iyi biliyor olmak veya iyi idare etmek anlamına gelmiyor. 

İnsan psikolojisini, sosyolojiyi de bilmek ve ona göre davranmak gerekir.

Öncelikle Bursaspor Kulübü sosyal medyadan yönetilmez.  

Bursaspor’u yönetenler sosyal medyadan kafalarına göre istedikleri üslupla yazamazlar, sağa sola atar gider yapamazlar.

O mecrada insanlarla sürekli diyalog içinde olmazlar, olmamalılar.

Çünkü artık Bursaspor’u temsil ediyorsunuz, bir sorumluğunuz var.  

Ayrıca orası çok hassas bir alandır ve yazılan şey hemen yayılır.  

Bazen yanlış veya eksik yazılmış bir kelime, konuyu sizin niyetinizden çok farklı noktalara götürebilir, etkisi de çok farklı ve zararlı olabilir. 

Bunları söylüyorum da, siz zaten bunları bilmiyor olamazsınız. Ama nedense ona göre davranmıyorsunuz.

Ayrıca zaman zaman oluşabilecek krizlerde sosyal medyada yer alan binlerce Bursasporlu ile tatsız diyaloglar yaşayacağınızı tahmin etmek zor değil.

Bakın son zamanlarda yaşananlara, eskiden yöneticiler taraftara “Sakin olun” diye telkinde bulunurdu, şimdi taraftar yöneticilere “Aman sakin” olun diyor.  

Gerçekten biraz sakin olun.

"Aile içinde böyle şeyler olur, kol kırılır, yen içinde kalır" diyorsunuz; ama her tartışmayı sosyal medyada bütün Türkiye'ye açık bir şekilde yapıyorsunuz ! 

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?!

Aileniz içinde yani anne, baba, eş veya çocuğunuzla yaptığınız tartışmaları nasıl sosyal medyada yapmıyorsanız, Bursaspor konularını da yapmamalısınız. 

Yani eğer gerçekten aileysek olması gereken budur.

Bakın bu camia şampiyon başkanlar İbrahim Yazıcı’yı, Orhan Özselek’i, Levent Kızıl’ı dahi yeri geldi çok sert bir şekilde eleştirdi, protesto etti.  

Açık söyleyeyim sizi hiç tanımazlar.  

O yüzden sakin ve soğukkanlı olmalısınız.

Günlük hayatta en normalimiz, en statü sahibi olanımız bile söz konusu Bursaspor olunca kendimiz kaybediyoruz. 

Sizlerin de soğukkanlılık ve kendinizi ifade konusunda sıkıntıları olduğunu gördüğümden sosyal medya hesaplarınızı görev süresince dondurmanız tavsiye ediyorum. 

Siz bakın işinize. Eleştirilere kızıyorsanız bunun cevabını Bursaspor'u başarılı yaparak verin. 

Aksi takdirde hem sizlerin hem de tüm Bursasporluların başı çok ağrır. 

TROLLERİ SUSTURUN

Bir de bir troller konusu var.

Sürekli avukatınız gibi sizleri savunduklarından, sizlerle bağlantıları olduğu çok açık.

Çoğu “Büyük Bursaspor Camiası” yazısını kapak fotosu yapmış, sağa sola bulaşıyorlar. O fotoyu kullanan herkes 'Trol' degil tabi ki.

Bu arkadaşlar camiayı tanımadıklarından bulaşmamaları gereken kişilere de bulaşıyorlar, etmemeleri gereken kelamları ediyorlar. Sonrasında ağızlarının payını alıyorlar o ayrı. Aslında kimse de kaale almıyor da yine de böyle devam ederse size zarar verecekler. 

Zira bu camiada herkes birbirini tanıyor. 30-40 yıl hizmet etmiş, yeri gelmiş başını derde sokmuş, eşinden, işinden olmuş insanlara ayar vermeye çalışan trol ordusu şunu bilsin ki hepsinin toplamı bir Teksaslı etmez. 

Hadlerini bilsinler, Bursaspor konularına girmekten de vazgeçsinler.

MUSTAFA ER’İN İSTİFASI 

Gelelim Mustafa Hoca’ya… 

Yazıyı yazmaya başladığım dakikalarda Emin Adanur'un son açıklaması geldi.

Uzun uzadıya Hoca "kalsın" veya "gitsin" yorumu yapmayacağım. 

Samimiyetle, sportif gözle, art niyetsiz "Yetersiz, gitsin" diyenlere saygı duyarım.

Ben aynı görüşte değilim. Hoca'nın eksikleri, hataları olsa da ben O'nunla devam edilmesi taraftarıyım.

Benim itirazım Mustafa Er'in gördüğü muameleye...

Öncelikle Mustafa Er kendi istifa falan etmedi.  

İstifa etmesi için ortam hazırlandı. Patronlar böyle şeyler yaparlar.

Kısacası kendisi istifa etmiş olsa da buna mecbur kaldığını herkes biliyor. 

Açıklamasından önce zaten bunu herkes anlamıştı. O da teyit etmiş oldu. 

Dolayısıyla “Biz göndermedik, kendi gitti” söylemini camiada kimse kabul etmez.  

Mustafa Er tam 35 yıldır bu kulübün içinde. Sürekli de hizmet etme gayretinde. 

Gel diyoruz geliyor, git diyoruz gidiyor. İkinci bir “Muhtar gel bizi kurtar” vakası anlayacağınız.  

Ki bu ""Muhtar" örneğimi şu an ki yönetim kurulunda anlayabilecek 1-2 kişi ancak var, o da ayrı konu.

İşte sorun da burada aslında.

Neyse her şeyi geçtim sizler de kongrede “Hocamız Mustafa Er’dir” dediniz.  

En büyük rakibiniz ise “Mustafa Er ile çalışmayacağım” dedi. 

Ve büyük ihtimal sadece bu söyleminizle seçimi siz kazandınız.  

Bu zaferinizde Mustafa Hoca’nın çok büyük bir payı olduğunu bilmiyor olamazsınız.  

Seçim bitti “Mustafa Er bizim futbol aklımız” dediniz; ancak O’na sormadan icraatlara başladınız.

O akıl hariç başka akıllara danıştınız.

KİM BU MENAJER PERTEV?

Mustafa Er transferleri medyadan öğrenir hale geldi. 

Sayın Adanur inşaat işlerini iyi bildiğinizi iş hayatınızdaki başarınızdan görebiliyoruz. 

O alanda size sorumluluk verilen bir yerde, size sormadan 'bu işten pek de anlamayan' birileri inşaata malzeme alsa ne olur, ne hissedersiniz, nasıl davranırsınız?  

Hatta o kişiler size inşaat konusunda akıl vermeye, ayar vermeye kalksalar ne düşünürsünüz? 

Mustafa Er tam 35 yıldır futbolun ve Bursaspor’un içinde bir futbol adamı. Bu camianın çok sevilen bir ferdi, evladı.

Yanında da Pablo Batalla gibi bir futbol profesörü ve scout ekibi var.  

O kulüpte ve yönetimde siz dahil bu isimlerden daha fazla futboldan anlayan kimse var mı?  

Yok. 

Hal böyleyken bu isimlerin hiçbirine sormadan veya söyledikleri bertaraf edilip transferlerin yapılması gerçekten size doğru geliyor mu?

Mustafa Er açıklamasında “Beni değil menajerleri dinlediler” diyor. 

Kim o menajerler?  

Pertev Öngüler isimli bir menajer aracılığıyla transferlerin yapıldığı iddiası vardı. 

Bu iddiayı siz de akşam ki açıklamanızla doğruladınız.

Bursaspor Kulübü şaibeli menajerlerden çok çekti. Sizin boğuştuğunuz borçların büyük kısmı o menajerler yüzünden oluştu.

Ayrıca ismi geçen menajerinde pek sütten çıkmış ak kaşık olmadığı Karabük günlerinden belli. 

Diyorsunuz ki "Tekrar güven kazanmak için para almadan yaptı" 

Bu menajer milleti kaz gelecek yerden tavuğu esirgemez.

Ya da "Sevmeyeceği eşeğin önüne ot koymaz" desem daha net anlaşılır. 

O yüzden bu tiplerle iş yapılırsa kazanılmaya başlanan güven ortamı yine kaybedilecektir. 

Yazının başında ifade ettiğim gibi çok güzel işler yaptınız.

Bursaspor’u seven herkesi memnun ettiniz; ancak sosyal medyadaki tavırlarınız ve ilaveten transferdeki izlediğiniz yolla ve Mustafa Er ile yaşananlarla hata yaptınız.

"Başarısızlığa bedel ödetme" düsturumuza sonuna kadar katılıyorum. 

Ancak ortada bir başarısızlık yok.

Olursa da bunun zamanı ve yolu yordamı vardır.

Evet büyük camialar başarısızlığa ceza kestikleri, bedel ödettikleri için büyüktürler ve büyük kalırlar. 

Ama Bursaspor camiasında sürekli yanlışları yapanlar değil en masum olanlar yani Bursaspor’u gönülden sevenler bedel ödüyor. 

Eğer sizler bu tarz hatalara devam ederseniz yine o bedeli bizler yani Bursaspor'u çok sevenler ödeyeceğiz.

Siz bu düzeni değiştirmek için geldiniz diye düşünüyorduk ve umut ediyorduk. 

Hala da öyle düşünmek istiyorum.

Bize yanılmadığımızı gösterin.  

Bunun içinde artık kendinize çeki düzen verin ve bizi sizler de hayal kırıklığına uğratmayın. 

Bakın elinize bir şans geçti. 

Yukarıda ifade ettiğim İbrahim Yazıcı, Levent Kızıl ve Orhan Özselek gibi efsane isimlerin arasına adınızı yazdırmak mı istersiniz yoksa diğerlerinin mi?

Bunun tercihini bundan sonraki icraatlarınızla yapmış olacaksınız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?