USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Cezasızlık sapıkları cesaretlendiriyor!

08-08-2021

Son olarak Kocaeli’nde oğlunun yüzde 70 zihinsel engelli kız arkadaşına cinsel istismara bulunduğu gerekçesiyle 18 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık, 3 yıl tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi.

Bu cinsel istismar denilen şey var ya!  Halk nezdindeki algısı cinsel taciz!  Kısmen de haklılar…
Zira cinsel istismar 18 yaşından küçüklere yönelik yalnız tecavüzü değil bedensel teması içeren her türlü cinsel hareketi kapsayan bir suç!...  Yani çocuğu sarılıp mahrem yerlerini ellediğinde de cinsel istismar olarak tanımlanıyor; ırzına geçtiğinde de…
Eğer çocuk ya da yetişkine tecavüz edildiyse, bunun adı tecavüzdür. Tecavüzü cinsel istismar sözcüklerinin arkasına saklamamak gerekir…

ALEYNA ÇAKIR OLAYI

Kamuoyu vicdanını bir yılı aşkın süredir kanatan olaylardan biri de Aleyna Çakır olarak da bilinen Sema Esen’in şüpheli ölümüdür… Aleyna Çakır evinde ölü olarak bulunmuştu…

Müge Anlı’nın sunduğu programda günlerce işlendi… Ailesi feryat etti; “Kızımın başını Ümitcan Uygun yedi” diye…
Ümitcan Uygun denilen kişinin Aleyna’yı bayıltana kadar dövdüğü görüntüler çıktı ortaya…

Psikopat kızı bayılıncaya kadar dövmüş, bir de marifetmiş gibi sosyal medyasında yayınlamıştı…

 Aleyna Çakır’ın ölümüne intihar denmişti.

 Ama kızın çok sayıda arkadaşı Aleyna’nın “Ümitcan beni öldürecek” dediğini anlatmışlardı…

Yine kızın arkadaşları alkollü müzikhol tarzı mekanlarda Ümitcan’ın kızı çalıştırıp tüm parasını elinden aldığını da nakletmişlerdi.

Hatta çalıştığı mekanlardaki garsonlar ve patronu bile Ümitcan Uygun’un kıza sürekli şiddet uyguladığını ve çalıştırıp elinden bütün paraları aldığını söylemişti.
Yetmezmiş gibi alt kattaki komşusu da programa katılmış ve Ümitcan Uygun’un kızı nasıl dövdüğünü, kalp ameliyatı olduğundan kızın feryatlarına ve ağlamalarına dayanamayıp mutfağa çekyat koyun orada yatıp kalktığını, hatta karakola gidip şikayet ettiğini anlatmıştı.

Daha sonra da Ümitcan ve çevresindekilerin tehditlerinden yılıp başka yere taşındığını da söylemişti.

Olay çok ortadaydı. Kızı Ümitcan öldürmese bile ölüme sürüklediği aşikardı… Bunun da bir cezası vardı. Uyuşturucu kullandığı da iddia ediliyordu. Bu da suçtu.

Ama  çok garip ve inanılmaz bir şekilde Ümitcan denilen yaratığa kimse dokunmuyordu…

Bu arada annesi de öldü. Polis kayıtlarına göre intihar denildi. Çok onurlu olduğu, olanı biteni, kendisiyle ilgili iddiaları kaldıramadığı iddia edildi.

Oysa Ümitcan Uygun’un nasıl bir uygunsuz yaşam içerisinde olduğu ortadaydı. Müge Anlı’nın programına bağlanan ve eski sevgilisi olduğunu söyleyen kadınlar Aleyna gibi kendilerini de dövdüğünü ve çalıştırıp elinden paralarını aldığını anlatmışlardı. Herkes konuşuyor, bir şeyler anlatıyordu. Ama Ümitcan elini kolunu sallaya sallaya geziyordu…

Aleyna Çakır’ın yani Sema’nın babası feryat ediyordu; “Bu adam dışarıda dolaşmasın. Bu adam benim kızımın başını yedi, başka anne ve babaların canı yanmasın” diye…Babası ve annesi kızını bu adamın elinden kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Hatta zorla alıkoymaktan dolayı kızlarının açtığı dava bile vardı…

Ne yazık ki bu dünyada böyle şeyler oluyor. İster adına Stockholm Sendromu, isterseniz “Celladına aşık olma” hali deyin… Oluyor işte…

ÇEKİRGE BİR ZIPLADI, İKİ ZIPLADI, ÜÇ ZIPLADI!

Utanmaz arlanmaz, “Nasıl olsa bana bir şey olmaz!”mantığıyla yaşamayı sürdürdü…
Allah’tan adamda yediği haltları sosyal medyada paylaşma gibi bir huy vardı… Özgüven tavan!  iki kadınla uyuşturucu kullanırken video çekip sosyal medyada paylaştı. Bu defa suçu fena halde sabitti; “Uyuşturucu kullanmak ve özendirmek” …

Ağabeyi kıymetli kardeşini kurtaramadı… Tutuklanıp hapsi boyladı. Ama bu aşikâr suçu bile onu hapiste tutmaya yetmedi… 3 ay sonra serbest kaldı.

İçeriden çıkalı 18 gün olmuştu ki; bu defada bir başka genç kadının başını yedi.

Esra Hankulu da aynı Aleyna Çakır gibi evinde ölü bulundu. Esra’yı da son gören, en son yanında olan kişi Ümitcan Uygun denen suç makinası…

Abisi her zamanki gibi sosyal medyadan bu konuyu yazıp çizenlere tehditler yağdırdı. Hatta komşum bile benim adıma endişelenmiş; “Sakın bu Ümitcan’ı yazma! Baksana abisi tüm yazanları öldürtecekmiş. Valla bunlar yapar!” dedi…

Şaka gibi!

Şimdi bir başka genç kadın  daha canından oldu.  Yine serbest bırakılırsa yine bir kadın daha canından olacak...

 İşin ilginç yanı sosyal medyada Ümitcan denen sosyopat yerine onunla arkadaşlık yapan Esra suçlanıp duruluyor.

Unutuluyor. Sosyopatlar, seri katiller zeki ve ikna edici olur.

Ümitcan Uygun da,Esra'ya zaafları üzerinden yürüyüp bir şekilde kendi masumiyetine ikna etmiştir. Kız, Babasını iki yaşındayken kaybetmiş; 5 yıl önce de nişanlısı trafik kazasında ölmüş. Travmalı bir kızcağız zaten. Oldukça da güzel.

Hiç kimse büyük konuşmasın. Herkesin kız evladı, kız kardeşi, ablası, yeğeni, kuzeni var... Annem, “Allah kötülerle karşılaştırmasın diye” uğurlardı her gün beni işe...

Gençken anlamazdım o sözün derin anlamını... Sonraları kafama dank etti...
Velhasıl… Cezasızlık, kadına şiddeti körüklüyor… Yasalar daha net olmalı. Erkek egemen bakış açısı mahkeme kararlarını şekillendirmemeli.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?