USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Ciğerlerimiz yanıyor, canlar yanıyor…

01-08-2021

Bizler uzaktan televizyon ya da internet mecrasında izlerken bile nefesimiz tıkanıyor; içimiz acıyor… Yangını söndürmeye çalışanların ya da canını, yakınlarını, hayvanlarını kurtarmaya çalışan insanların içinde bulunduğu durum zor ötesi…

Son yangınların öncekilerden farklı yanı yerleşim yerlerine yakın olan ormanlık alanda çıkmış olmaları… Manavgat’ta dört yerde birden başlaması akla kaçınılmaz olarak sabotajı getiriyor.

Geçmiş yıllarda PKK’nın Ateşin Çocukları adlı bir terör timinin orman yangınlarını üstlenmesi de bu kanaati tetikliyor…

BURSA’DA DA KEŞİF YAPMIŞLAR!

Türkiye yangınlarla boğuşurken 29 Temmuz’da Manisa, İzmir ve Bursa'da keşif yapıp orman yakma eyleminde bulunduktan sonra yurt dışına kaçacakları yönünde istihbarat bilgisi edinilen terör örgütü PKK üyesi, Suriye asıllı 2 kardeş Manisa’da yakalandığı yansıdı… İzmir’de MİT; emniyet mensupları ve jandarmanın koordineli çalışması sonucu bir yerleri yakamadan yakalandılar…

Öte yandan Yangınların söndürülemeyişi ise kamuoyunda tartışılıyor…
En çok tartışılan konu da THK’nın yangın söndürme uçaklarından neden yararlanılmadığı yönünde…

Dolayısıyla siyasilerin de gündeminde…

MİLLETVEKİLİ ERKAN AYDIN’DAN SORU ÖNERGESİ

CHP Milletvekili Erkan Aydın, soru önergesinde Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin son orman yangınlarına ilişkin kamuoyuna yaptığı şu açıklamalarına da yer verdi:

"Burada devletin tüm kurumları var. Maalesef bu konuyu istismar etmeye çalışıp uçaklar üzerinden bir şey söyleyebilir miyiz diyorlar.

Coğrafyaya göre uçak değil de helikopterin daha iyi olduğu kararı alınmış. Bizim THK ile sorunumuz yok. Bu uçaklarla ilgili problem var. Bu uçak, uçabilecek kapasitede değil. Uçsa bile performans verebilecek kapasitede değil. Hâlâ antikacı dükkanı gibi 1960'lardan kalma uçakları kullanalım tarzı açıklama yapılıyor.

Orman teşkilatı dünyanın en donanımlı orman teşkilatlarından bir tanesi. Bir eksik müdahale asla yok. Biz burada diyoruz ki son teknoloji, insansız hava uçakları, insansız hava helikopterleri diyoruz hala antikacı dükkanı gibi 1960'lardan kalma uçakları kullanalım tarzı açıklama yapılıyorlar.

Bu bizi üzmekten başka bir şey değil. Orman teşkilatı istemediği için bunları kullanmayı bıraktık. Yerine çok daha iyi olan, daha fazla verimli uçakları kullandık…"

Geçtiğimiz yıl Rus şirketle anlaşma yaparak günlük 1.3 milyon TL ödeme yapıldığını hatırlatan Erkan Aydın şu soruları yöneltti:

“Bakanlığınızın envanterinde yangın söndürme uçağının bulunmamasının gerekçesi nedir?

Türkiye’de orman yangınlarının her yıl meydana gelmesine rağmen neden yangın söndürme uçağına gereksinim duymadınız?

Bakanlığınızın envanterinde şahsınızın da kullandığı uçakla birlikte kaç uçak bulunmaktadır?

Bu uçaklar neden kullanılmaktadır?

 Bakanlığınızın envanterinde yangın söndürme amaçlı kaç helikopter bulunmaktadır?”

THK UÇAKLARI 4900 LİTRELİK, İHALE 5 BİN LİTRELİK!

Erkan Aydın’ın soruları arasında 2020 ve 2021 yıllarında kaç uçak ve helikopter kiralandığı, kaç lira ödendiği gibi sorular yer alırken THK’ya da atıfta bulunuldu:

“THK’nın eski yöneticileri söz konusu uçaklarla çok sayıda yangına müdahale ettiklerini ve yangınları büyümeden söndürdüklerini belirtiyor.

 Bu kişilerden hiç görüş aldınız mı? Eğer uçaklar “Kullanılmaz” ise yenilenmesi için neden bir süreç başlatmadınız? Bu konuda bakanlığınız ile THK arasında neden bir iş birliği oluşmadı?

Orman Bakanlığı olarak yaptığınız ihalede şartnameye ‘su kapasitesi 5 bin litre ve üzerindeki uçakları kullanacağını’ belirttiniz.  Türk Hava Kurumu’nun elindeki uçakların kapasitesi 4 bin 900 litreydi. 100 litrelik fark THK uçaklarının devre dışı bırakılması için miydi?

Geçtiğimiz yıl Rus şirketle anlaşma yaparak günlük 1.3 milyon TL ödeme yaptınız. Türkiye’deki arazi koşullarına uymayan ve dünyanın en pahalı kiralaması olarak sayılan bu uygulamanız nasıl açıklanabilir? Sizce makul bir kiralama mıdır?”

Aslında THK uçaklarıyla ilgili sorular geçen seneden beri sorulup duruluyor…

THK eski yöneticilerinin yaptığı açıklamalarda ise eski denilen uçakların dünyada kullanıldığı, eski uçak değil, bakımlı ve bakımsız uçak olduğu yer alıyor… Mevcut uçakların Teknofest’te uçup yangın söndürme tatbikatı da yaptığı gelen bilgiler arasında…
Günlerdir tartışılan konulardan biri de Rus yangın söndürme uçaklarının Türkiye’nin coğrafyasına uygun olmadığı, yapısı gereği yüksekten uçtuğu gibi hususlar…

 Öte yandan THK’nın pilotlarının yangın söndürmede deneyimli olduğu ve THK uçaklarının manevra kabiliyetinin yüksek olduğu da gündeme getirilen konular arasında…

YUNANİSTAN’IN 38 YANGIN SÖNDÜRME UÇAĞI VAR!
İşin acı yanı; komşumuz Yunanistan 20 uçaklık filosu; ayrıca 18 adet de Polonya yapımı Pezetel tipi küçük yangın söndürme uçağı bulunuyor.

Fransa’nın 29 yangın söndürme uçağı ile 40 adet havadan yangınlara müdahale edebilen helikopteri mevcut. İspanya’da çeşitli türlerde 57 adet yangınla mücadele hava aracı bulunuyor. İtalya’nın  19 uçaklık yangın söndürme filosunun yanı sıra Babcock şirketinin yangınla mücadele için 100’ün üzerinde farklı türde uçak ve helikopteri var…
Bizim niye yok?

YANGINLARI ÖNGÖRMEDE METEOROLOJİ BİLİMİNDEN YARARLANILMALI
Küresel ısınma ortada. Meteoroloji bilimi var…
Neden ondan yararlanılmıyor…
Meteoroloji hava ısı derecesini önceden tahmin edebiliyor. Nem oranını da! Yaz aylarında Nem oranı düşüp de hava sıcaklığı mevsim normallerinin üstüne çıkınca orman yangınları riski çok artıyor.
Risk önceden belirlenip, tedbirler alınılabilir…

Oda TV’de Selin Ökten’in yaptığı haberde İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nun çok önemli açıklamaları yer alıyor…
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, hepimizi kahreden bu yangınların Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından önceden tespit edilebileceğine vurgu yapıyor:

"Meteoroloji Genel Müdürlüğü Antalya ve civarında hava sıcaklıklarının 40 derece civarına işte nem oranın da tehlikeli bir şekilde düşeceğini görüyor. Bunla ilgili uğraşan kuruluşlar daha orman yangınları başlamadan bu alanlara girişleri kapatabilir. Ekipler ona göre o bölgelerde konuşlanabilirdi…”

Haberde Kadıoğlu yanan bölgelerde hep en çabuk yanan ağaçlar olduğunu, çok çabuk büyüyor diye Sarıçam’ı tercih etmek yerine karışık tür ağaç dikilmesi gerektiği uyarısında da bulunuyor…

Ve Kadıoğlu, yangın riskinin değişen hava koşulları nedeniyle Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından bilindiğine dikkat çekiyor…

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?