Günlerdir Suriyeli sığınmacıların kalıcılığı tartışılıyor… Afganlıların Türkiye’ye adeta akın etmesi bu tartışmayı alevlendirdi.
İktidar mensupları Suriyelilerin gitmesi halinde ekonominin çökeceğini; muhalefet ise eninde sonunda gideceklerini savunuyor.
Hatta kimi belediye başkanları hepten abartı hatta insan hakkı ihlaline dek uzanan tedbirleri gündeme getirip duruyor… Her ikisinin de yaklaşımı doğru değil…
Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların çoğunun ülkelerine geri dönmeyeceği, burada kalacağı 2017 Ekim’inde kafama dank etmişti.
Nasıl mı?
Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) öncülüğünde, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM) organizasyonuyla; İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı ile BM- UNESCO’nun mülteci birimlerinin katılımıyla gazetecilere yönelik “Göç Terminolojisi ve Mülteci Konularında Bilgi ve Farkındalık Artırma" projesi kapsamında, basın mensuplarına yönelik Antalya'da bilgilendirme ve farkındalık seminerleri düzenlenmişti…
21-22 Ekim 2017; 28-29 Ekim 2017; 2-5 Kasım 2017; 11-12 Kasım 2017 tarihlerinde Antalya’da bir otelde düzenlenen seminerlere 700- 800 civarında Türkiye’nin çeşitli il ve ilçelerindeki yerel basından gazeteciler katıldı. Seminerler Ocak 2018’de İstanbul’da düzenlenen toplantı ile sona erdi…
Katıldığım seminerin ilk oturumuna 160 gazeteci katılmıştı; öğleden sonra 60 kişi kalmıştık. Pazar günü ise bu sayı 20’ye düşmüştü.
Gelen gazeteciler arasında onlarca yılını bu mesleğe vermiş olanlar, gazete sahipleri, hatta çeşitli illerin Gazeteciler Cemiyeti başkanları vardı...
Gazeteciler, meslekle alakası olmayan kişilerin haber yazım dersi vermelerine itiraz etti. Oturumlar oldukça tartışmalı geçti. Semineri sonuna kadar izledim.
Oturum aralarında Suriyelilerin geri dönüp dönmeyeceklerini sordum; Gerek UNESCO’dan katılan üst düzey yöneticiler, gerekse Mülteci Derneği ve Göç İdaresi’nden katılanlar çok net bir şekilde “Suriye’de savaşın öngörülenden uzun süreceğini, şimdi savaş bitse bile 10 yıldan önce ülkenin toparlanamayacağını, Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların büyük çoğunluğunun geri dönmeyeceğini” söylediler…
Almanya’daki Türkler örneğini verdiler
“Almanya’ya Türk işçiler çalışmaya gitti. Ama oradaki yaşam koşulları dönemin Türkiye’sinden daha iyi olduğundan kaldılar. Portekizliler, İspanyollar, İtalyanlar, Yunanlargeri döndü. Ama Türkler geri dönmedi… İkinci ve üçüncü kuşaklar Almanya’da yaşamayı tercih ediyor… Şu anda Türkiye’deki koşullar da Suriyeli sığınmacılar için ülkelerinden çok daha iyi.”
Toplantının ana teması Suriyeli sığınmacıların kalıcılığı ve basının entegrasyona pozitif haberlerle katkı sunmasıydı… Seminerde özellikle de BM ve UNICEF temsilcilerinin sıkça kurdukları cümlelerden birisi de "Yerel halkla entegrasyon"du...
O toplantıdan bu yana 4 yıl geçti…
O tarihten bu yana da yazdığım yazılarda sürekli yerel yönetimlerle merkezi yönetimleri uyardım. Zira Suriyelilerin çoğunluğu kalıcıydı. Şehirlerin altyapısından bina stoklarına; istihdamdan eğitime, okul ve derslik sayısına, sağlık kuruluşlarına dek pek çok alanda ülkeye eklemlenen 4 milyonluk nüfusa göre yatırım yapılması gerekiyor…
Öte yandan Suriyeliler giderse Türkiye ekonomisinin batacağı mevzusuna gelirsek… Çok sıkıntılı bir söylem…
Halen Suriyelilerin SGK’lı olabilmesi için bir takım koşullar var. Türkiye’de çalışmak isteyen tüm yabancı uyruklular gibi çalışma izni alarak SGK’lı olabiliyorlar. Sadece onlara mahsus bazı kolaylıklar sağlanmış durumda.
SGK Genel Müdürlüğü; onlar da en son 2019 yılında yaptığı açıklamaya göre sigortalı çalışan Suriyeli sayısı 31 bin kişi… Oysa 1,3 milyona yakın Suriyelinin çalıştığı tahmin ediliyor. Sigortasız, kayıt dışı, düşük ücretle! Kayıt dışılığı savunmak doğru mu?
İşçisinin sigortasını, vergisini ödeyen işveren, sadece düşük işçilik ücretiyle Suriyeli çalıştırarak üretim yapan firma ile nasıl rekabet edecek? Suriyeli sığınmacıların istihdamının kayıt altına alınması gerekirken, mevcut kayıt dışılığı ‘Ekonomi batar’ diye savunmak ne kadar doğru?
TÜRKİYE’DEKİ RESMİ SURİYELİ SAYISI 3 MİLYON 684 BİN…
Öte yandan Mülteci Derneği, her ay Göç İdaresi verilerinden hareketle Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılara dair bilgileri paylaşıyor. (mülteciler.org.tr)
Sonuncusunu 23 Haziran 2021’de paylaştı. Buna öre; Türkiye’de Göç İdaresine kayıtlı olan geçici koruma altındaki Suriyeli sığınmacıların resmi sayısı 3 milyon 684 bin 412 kişi… Türk nüfusuna oranı ise ülke genelinde yüzde 4,39. TÜİK tarafından Türkiye’nin nüfusu son olarak 83 milyon 614 bin 362 olarak açıklandı.
Bir önceki aya göre artış ise 11 bin 766 kişi… Yeni kayıt alınmadığına göre; muhtemelen Türkiye’de doğan Suriyeli bebeklerdir…
BURSA BAZI AKDENİZ VE GÜNEYDOĞU İLLERİ HARİÇ NÜFUSA ORANLA EN FAZLA SURİYELİNİN YAŞADIĞI ŞEHİR…
26 Haziran itibariyle Bursa’da Göç İdaresi’ne kayıtlı Suriyeli sığınmacıların sayısı 180 bin 206. Bursa’daki Türk vatandaşlarına oranı ise yüzde 5,8…
Geçen sene haziran ayındaSuriyeli sayısı ise 176 bin 202 idi. Artış 4 bin! Bursa’da Suriyeli kayıtları kapalı olduğuna göre; aradaki fark yeni dünyaya gelen Suriyeli bebeklerdir…
Bursa’nın nüfusuna Mudanya ve Karacabey’de yaşayanlar kadar bir nüfus eklenmiş oluyor! O kadar nüfusa yeterli konut, altyapı, okul binaları, derslik, park, bahçe, kültür merkezi vs, yapıldı mı? Öğretmen, hekim sayısı artırıldı mı?
Bursa’nın 3 milyon 101 bin 833… Suriyelileri de eklediğinizde sayı 3 milyon 282 bine fırlıyor.
Bursa; Urfa, Gaziantep, Mersin, Adana, Osmaniye, Hatay gibi iller hariç Türkiye’de Marmara’da, Orta Anadolu, Doğu Anadolu, Trakya illeri arasında nüfusa oranla en fazla Suriyeli barındıran il.
İstanbul’da bile nüfusa oranı yüzde 3,5; İzmir’de yüzde 3,4; Ankara’da yüzde 1,8…
Sayısal olarak ise İstanbul, Antep, Hatay, Şanlıurfa, Adana ve Mersin’den sonra en fazla Suriyeli sığınmacının olduğu 7’inci il…
SURİYELİ ERKEK NÜFUS KADINLARDAN FAZLA!
Mülteci Derneği’nin paylaştığı verilere göre;
15-24 yaş aralığında 752 bin 284 kişi bulunuyor. Yaş ortalaması 22,2.
Kamplarda kalan Suriyelilerin sayısı 55 bin 972 kişi. Bu sayı 2018’in başında 228 bin 251 kişiydi.
23 Haziran 2021 tarihi itibarıyla şehirlerde yaşayan Suriyeli sayısı 3 milyon 628 bin 440 kişi.
Suriyelilerin %98,5’u şehirlerde yaşıyor.
Suriyelilerin hangi şehirde yaşayacağına Göç İdaresi karar veriyor. Bursa’nın da aralarında olduğu İstanbul başta olmak üzere bazı büyükşehirlerde Göç İdaresi Suriyeli kaydını kapattı.
Kayıt önemli; niye mi? Çünkü Suriyeli sığınmacılar ancak kayıtlı oldukları illerde ücretsiz sağlık ve eğitim olanaklarından yararlanabiliyor.
Ama özellikle eğitim ve sağlık yardımı ihtiyacı olmayan genç nüfus çalışmak için kayıtların kapalı olduğu Bursa, İstanbul gibi şehirlere geliyor…
Zaten çok ilginç bir şekilde Suriyeli sığınmacılarda genç erkek nüfus fazla! Oysa savaşın olduğu coğrafyalarda erkek nüfus daha az olur.
Genel nüfus popülasyonunda ise kadın ve erkek oranları 55’li yaşlara kadar eşittir. O yaşlardan sonra denge kadınların lehine değişir. Erkek egemen toplumlarda erkek olmanın bedeli kadınlardan daha erken yaşlarda ölerek ödenir!
TÜRKİYE’DE SURİYELİLERİN OLMADIĞI ŞEHİR YOK!
Türkiye’de Suriyelilerin olmadığı bir şehir bulunmuyor.
Sayısal olarak en çok Suriyeli barındıran şehir 527 bin 749 kişi ile İstanbul.
İstanbul’u 451 bin 962 kişi ile Gaziantep, 435 bin 845 kişi izliyor. Suriyelilerin Türklere oranla en yoğun olduğu şehir ise %42,6 ile Kilis.
Kilis’te 142 bin 792 Türk Vatandaşına karşılık 105 bin 9 Suriyeli bulunuyor. Suriyeli yoğunluğunda Kilis’i %20,8 oran ile Hatay takip ediyor.
Suriyelilerin en az olduğu şehir 24 kişi ile Bayburt. Bayburt’u 38 kişi ile Artvin, 43 kişi ile Tunceli takip ediyor.
ANA OKULU, İLK VE ORTAOKUL İLE LİSEDE OKUYAN ÖĞRENCİLER 700 BİNİN ÜZERİNDE!
İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre 31 Aralık 2020 tarihine göre ülkesine dönen Suriyeli Sayısı 419 bin 40…
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 1 Kasım 2020 tarihinde yapılan açıklamada 2018-2020 arası devlet üniversitelerinde okuyan Suriyeli öğrenci sayısının 73 bin 570…
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre 30 Haziran 2020 itibarıyla yani geçen yıl anaokulunda 35 bin 553, ilkokulda 338 bin 807, ortaokulda 222 bin 703 ve lisede 89 bin 518 olmak üzere toplam 685 bin 774 Suriyeli öğrenci eğitim görüyor… Bu bir yıl önceki durumu yansıtıyor. 2021-2022 dönemi öğrenci sayısı 700 binin üstündedir.
Türkiye’de en az bir ortağı Suriyeli olan şirket sayısına gelince; veriler 2,5 yıl öncesine ait. Ticaret Bakanlığı’nın açıklamasına göre Şubat 2019 tarihi itibariyle en az bir ortağı Suriye uyruklu olan şirket sayısının 15 bin 159…
Yine 30 Aralık 2019’da yani 1,5 yıl öncesinin İçişleri Bakanlığı verilerine göre Türk vatandaşı olan Suriyeli sayısı 53 bini yetişkin, 57 bini ise çocuk olmak üzere 110 bin kişi…
Suriye normalleşse bile en fazla yüzde 20’sinin döneceği tahmin ediliyor! Bu en iyimser tahmin!
Ne yapacaksınız? Milyonlarca Suriyeliyi ite kaka otobüslere doldurup geri mi göndereceksiniz? Mümkün değil!
Olan oldu, hiç olmazsa Afganlılar gibi yenileri eklenmesin!
