USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kurtuluş Savaşı’nda bile Meclis bombalanmamıştı!

16-07-2021

Kuşak olarak darbelerden çok çektik… 1968 kuşağı bizden de beterdi. Onlar 12 Mart Darbesi’ni de yaşamışlardı. Biraz daha geriye gidersek 1960 Darbesini ise anne ve babalarımız yaşadı. Çoğumuz ya hiç doğmamıştık ya da iki, üç yaşındaydık.

Küresel emperyalizm güdümlü 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri öncesinde ülkede art arda provokasyonlar yaşandı. Askeri darbeyi meşru kılmaya yönelik gerekçeler oluşturuldu. Yani ya darbe öncesinde kıyam yaşandı, kan döküldü; ya da darbe sonrasında.

Hoş, 12 Mart ve 12 Eylül darbecileri gibi darbe sonrasında göz altılarda, işkencehaneye dönüşen cezaevlerinde ve sıkıyönetim mahkemelerinde yapacaklarını yaptılar… ‘Asmayıp da besleyecek miyiz?’ diyerek çocuk yaştakileri bile idam ettiler!

Emperyalizmin derdi zoru, Türkiye’nin rotasını neoliberalizme çevirmek, GATS’de dayatılan özelleştirmelerin yanı sıra tüm kamusal hizmetlerin piyasalaştırılmasını sağlamaktı…

Sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok gelişmekte olan ülkesinde aynı oyun tekrar tekrar sergilendi.

15 Temmuz 2016 FETÖ’cüler hariç herkes için normal yaz günüydü. O gün felsefe öğretmen adaylarının kadro talebini yazmıştım, 16 Temmuz’da da yayımlandı zaten…

O gece olacakları hayal bile edemezdik.

Gece 22.00’ye doğru İstanbul’da köprülerin tanklar tarafından geçişe kapatıldığı haberi yayılmaya başladı…

Neler oluyordu?

Birkaç ay önce kumpas davalarından 4 yıl cezaevinde yatan emekli Albay Mustafa Önsel'in TSK'daki FETÖ'cü örgütlenmenin darbe yapacak güce eriştiği uyarılarının yer aldığı "TSK'da şakirtler, Tahtanın Kurdu" adlı kitabı okumuştum...

FETÖ’coler darbeye mi kalkışmışlardı?

Ardından insanı dehşete düşüren görüntüleri izlemeye başladık televizyonda... Önceki darbelere hiç benzemeyen bir şeyler oluyordu.

TBMM bombalanıyordu…

Tüm televizyon kanalları topyekûn darbe karşıtı yayın sürdürüyorlardı.
Saldırılar İstanbul ve Ankara’da yoğunlaşıyordu…

Meclis'ten canlı yayınlar başladı, iktidarıyla, muhalefetiyle, tüm milletvekiliyle siyaset kurumu Meclis'te darbeye direniyordu.

TRT'de yayınlanan bildiri, aslında teşebbüsün emir komuta zincirsiz bir girişim olduğunun ilk işaretiydi…

CNN ekranlarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı direnişe çağırmasıyla halk sokağa çıktı, tankların, kurşunların önüne attı kendisini.
Halk, polis ve darbe karşıtı askerler olmak üzere 251 şehit verildi. 2 bin 194 kişi ise yaralanarak gazi oldu.

Birileri Türkiye üzerinde çok kanlı bir oyuna hazırlanmış mıydı? 

Bir iç savaş senaryosu muydu?

Kutuplaşan Türkiye'de bir kısım insanların darbeden yana tavır alacağı mı öngörülmüştü?

Ancak Türkiye tüm siyaset kurumlarıyla, tüm medyasıyla, tüm sivil toplum kuruluşlarıyla darbeye karşı net bir duruş sergileyerek, darbeci kuklaların ve  kuklacı üst aklın hesaplarını boşa çıkardı.
O günlerde yazdığım her yazıda sürekli dilediğim bir şey vardı;

“Milli birlik ve beraberlik, hukukun üstünlüğü, kuruluş felsefesi, kutuplaşmadan uzak durulması…

Ne yazık ki olmadı. Toplumda kutuplaşma daha da arttı.
Hala aynı dileği tekrarlıyorum.

BURSA’DA 15 TEMMUZ ETKİNLİKLERİ

Bursa Valiliği’nin koordinasyonunda Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Hamitler ve Pınarbaşı Şehitliklerinde anma töreni düzenlendi.

 Şehit mezarlarına karanfil konuldu; dualar edildi. Heykel’deki tarihi Belediye Binası önünde 15 Temmuz gecesi yaşananları konu alan fotoğraf sergisi açıldı. Büyükşehir Belediyesi oyuncuları oratoryo gösterisi sahnelediler.

Ve 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri Tarihi Belediye binası önünden Şehreküstü’ne yapılan yürüyüşle sona erdi…

Osmangazi Belediyesi, 15 Temmuz 2016’dakai hain darbe girişimini unutmamak ve şehit düşenleri anmak için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı iş birliğiyle fotoğraf sergisi düzenledi. Oldukça çarpıcı bir sergi…

Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde açılan sergi 18 Temmuz’a kadar izlenimde olacak.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?