USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kentler dönüşüyor! Yaşamlar değişiyor! Peki iyi mi oluyor?

11-07-2021

Mimarlar Odası tarafından düzenlenen Kamu Yararı Bakışıyla Mimarlık ve Toplum Buluşmaları’nınBursa etabının teması “Dönüşen Kentler Değişen Yaşamlar”dı.

Kentsel dönüşümler kenti değiştiriyor… Kimi zaman olumlu yönde… Kimi zaman da en az 50, 60 yılı ambargolayan telafisiz olumsuzluklarla… Bursa’da hem olumlu örneklerini hem de olumsuz örneklerini görmek mümkün. En başta Doğanbey TOKİ konutları ve Nilüfer’de rantsal dönüşüme evrilen, vebali 0,50 emsal olan parsel bazlı kentsel dönüşüm örnekleri…

Dolayısıyla Mimarlar Odası tarafından Bursa, Muğla, Giresun ve Şanlıurfa’da yapılması planlanan etkinlikler dizisi önemli…

Dünkü panelin en çarpıcı kısmı yerel yöneticilerin, mimarların, akademik oda temsilcilerinin, bilim insanlarının katılımıydı…

Toplantı davetinde katılımcılar arasında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın da adı vardı. Ancak “son dakika bir işi çıktığı”ndan gelemediği bildirildi.

Ama Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve Orhangazi Belediye Başkanı Davut Aydınoradaydı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Feridun Tarım, İnegöl Belediye Başkan Yardımcısı Oğuzhan Uslu, İMSİAD Başkanı Mustafa Andıç ile BAOB Dönem Sözcüsü Prof. Dr. Erkan Yaslıoğlu ve Bursa İKK Sekreteri Feridun Tetik, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Albayrak da katılımcılar arasındaydı.

Elbette Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Deniz İncedayı de oradaydı.

Kent yöneticilerinin, bilim insanlarının ve akademik odaların böyle bir konuda bir araya gelebilmeleri kent için son derece olumlu bir gelişme…

Etkinliğin açılışında Mimarlar Odası (MO) Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, salgın koşulları sonrası kent için böylesi bir etkinlikte bir araya gelmekten mutluluk duyduklarını söyledi:

“Kentler siyaset üstüdür. Akademik odalar göz ardı edilmeden proje üretilmelidir. Biz göreve geldiğimiz süreçte kamu kurum ve kuruluşlarıyla şehrimizin geleceği için sürekli istişare halinde olduk. Bizler de kamusal sorumluluğumuz gereği şehrimizle ilgili konularda sözlerimizi söylemeye, çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz…”

Bu arada Mimarlar Odası Bursa Şubesi tarafından düzenlenen “Yeşil mi Bursa?” temalı fotoğraf yarışmasında dereceye giren fotoğrafları da video gösteriminde izledik. Özellikle de Furkan Taşçı’nın birinci olan eseri gerçekten de çok çarpıcıydı. Muhtemelen Doğanbey TOKİ konutlarında ara katlarında bir vatandaş balkonunda saksılara ektiği sebze ve çiçeklerle uğraşıyor! Betona sıkışmış hayatlarda insanların yeşile ve doğaya özlemi yansımış fotoğrafa.

241 fotoğrafın katıldığı yarışmada birinciliği Furkan Taşçı kazanırken, İlhan Gök ikinci, Fahrettin Beceren de üçüncü olmuştu; Erdal Yavuzak ile Mücahit Halil Mercan da mansiyon ödülü kazanmışlardı.  Ayrıca 23 eser da satın almaya layık görülmüştü. Halen fotoğraflar BAOB Fuaye alanında sergileniyor.

‘PANDEMİ MİMARLIK MESLEĞİNİN ÖNEMİNİ ORTAYA ÇIKARDI’

Ardından Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Deniz İncedayı kürsüye geldi. O da salgından dolayı zor bir süreçten geçtiklerine dikkat çekti:

“Pandemide zoom ortamında online toplandık. Ama yüz yüze toplantıların yerini tutmadı. Bir arada fikir üretmenin zenginliği 1,5 yılda asgariye inmişti. Pandemi bize bir sürü şey öğretti.

Bunlardan biri de sağlığın meslek hayatımızdaki yeriydi. Mesleğimizin mimarlığın önemini de ortaya koydu. Kaynakların doğru değerlendirilmesi, salgına hazırlıklı olunması, çevre ve halk sağlığı, ulaşım, tüketim alışkanlıklarımız eğitim gibi alanları yeniden düşünmemizi sağladı.

Ülkemizde pandemiden bağımsız kendi meslek alanlarımızda bir sürü sorun yaşıyoruz. İktidarın gündemi de bizim gündemimizden koptu, Pandemiden bağımsız olarak meslek alanlarımızda ciddi sorunlar yaşanıyor ve bunlarla ilgili de önemli mücadeleler veriyoruz. Bunları yaparken de doğruları ve gerçekleri anlatmaya gayret ediyoruz…”

MO BAŞKANI İNCEDAYI’DAN KANAL İSTANBUL ELEŞTİRİSİ

Başkan İnceadayı konuşmasında Kanal İstanbul’a da atıfta bulundu:

“Mimarlar Odası olarak kamusal sorunları yöneticilerle kamuoyu ile paylaşmak zorundayız. Kanal İstanbul çevre açısından sıkıntılı. Ne yazık ki insanlar bu konuda tarafgir oldular. Bu da bilimsellikten kopuk tarafgir bakış açısını destekledi…”

Ak Partili belediye başkanlarından birinin İncedayı’nın Kanal İstanbul  eleştirisine yanıt vereceğini tahmin ettim. Nitekim yanılmadım; Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar da Kanal İstanbul’u savundu…

ÇEVRE TAHRİBATI, RANT SORUNU

Başkan Deniz İncedayı çevre ve imar sorunlarına dikkat çekti:

“Çevre tahribatı yaşandı. Çevre planlarında yer almayan yapılaşmalar rant problemi haline geldi. Salda gölü, nükleer santraller, Validebağ Korusu gibi. Diğer yandan da somut ve somut olmayan, kültürel, tarihi ve doğal değerlerimiz risk altında. Küresel Sermaye ve rant baskısı sadece bizi değil gelecek nesilleri de tehdit ediyor… Dönüşen ve değişen kentler, diyoruz. Kentsel dönüşüm artık vazgeçilmezimiz. Yerel yönetimler b için çok önemli. Bugün bu sempozyumda bunu görüyoruz. Yerel yöneticiler ile birlikte çalışmak katılımcılık çok önemli…”

Kentli haklarına, bellek haklarına atıfta bulunan İncedayı, kent tasarımında dünyada kültürel ve sosyal çözümlemelerin öne çıktığına ve bunun da mimarlık ödüllerine yansıdığına dikkat çekti:

“Herkes için uygun kentler, insan esaslı kentsel dönüşüm, kentsel eşitlik kavramı, sınır ötesi kentler artılarıyla eksileriyle dünyada masaya yatırılıyor. Kültürel ve sosyal iyileştirmeleri dert edinen; ürettiği alanın insana katkısını çözümleyen mimarlık uygulamaları yaygınlaşıyor…”

TURGAY ERDEM;’ NİLÜFER’DE KENTSEL DEĞİL RANTSAL DÖNÜŞÜM YAŞANDI!’

Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de konuşmasına “Biz mimarların görevi insanların yaşamını tasarlamak. Bu yönüyle de yerel yönetimlere benziyor. Yerel yönetimler de kentin 50 yılını tasarlıyor” diyerek başladı…

Başkan Erdem sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunları yaparken de yerel yönetimler olarak pek çok zorluk ve güçlükle karşı karşıya kalırız… Kentli yaşadığı her sorun için belediyeyi sorumlu kabul eder. Oysa ilçe belediyelerinin yetkileri ve imkanları kısıtlıdır. Yerel yönetimlerde rant baskısı vardır. Bursa’da kentsel dönüşümün en fazla olması gereken yerler Yıldırım ve Osmangazi iken, maalesef rantı en yüksek olan bölge Nilüfer’de kentsel dönüşüm yoğun bir şekilde gerçekleşti. 5, 6 katlı binaların yanında 12 katlı binaları görüyorsunuz. 270 davada Mimarlar Odası taraf oldu. Bizler de müdahil olduk. Ama bu binalar yapıldı. Bir sürü mağdur vatandaş vardı. Kentleri dönüştürürken tüm meslek grupları birlikte hareket etmeli. Yapılaşma yönetimi doğayı, çevreyi gözetmeli. Sermaye baskısıyla gelen kentleşme sonrası su baskınları yaşanıyor, dereler taşıyor.

Aynı depremde Japonya’da kimse ölmezken, binalar yıkılmazken, bizde ise binalar yıkılıyor. Yıkılan binalarda midye kabukları görüyoruz. Fabrikalar çevre sorunlarını çözmüyor. 3 kuruş kar edeceğiz diye suyu, toprağı, havayı, dereleri kirletiyorlar.

Kaynakta berrak akan Nilüfer kapkara bir şekilde Marmara’ya akıyor ve sonrasında müsilaj sorunu yaşanıyor. Bundan hepimiz sorumluyuz. Hep beraber farklı bir düşünceye ihtiyacımız var. Hiçbir canlı doğadan bağımsız değil Kamu yararı bakışıyla mimarlık ve toplum buluşmaları önemli…”

NOT: Bir eski Bursalı olarak kentin dönüşümünü ve değişimini çok önemsediğimden toplantıda epeyce not almışım. Bilgisayara aktardım. Kesip biçmeye kıyamadım. Kent tarihine kaydı düşsün istedim. Tek yazıda çok uzun olacaktı. İkiye böldüm. Velhasıl yazının devamı yarın…

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?