USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İyi tarım uygulamaları okullara sirayet etti!

10-07-2021

Bursa’da ekolojik tarımın öncü isimlerinden biri de Nilüfer Belediyesi Çevre ve Kırsal Alan Koordinatörü ve NİLKOOP Başkanı  Yüksek Ziraat Mühendisi Arca Atay’dır.

Arca Atay’ı yanılmıyorsam 2005’li yıllarda tanıdım. O yıllarda akademik odalarla birlikte GDO’ya Hayır Platformu oluşturulmuştu. Arca Atay da platformun sözcülüğünü yapıyordu. Sonraları Ekoljik Yaşam Derneği (EKODER) başkanlığın yaptı. Bursa’da kamuoyu nezdinde GDO farkındalığı Arca Atay ile oluştu desem yeridir…

Artık Nilüfer Belediyesi Tohum Takası şenliklerindenbugün kent içinde bile buldukları her boş arsayı kent bostanı olarak değerlendiren bir sürecin içerisinde. Geçenlerde Başkan Turgay Erdem vatandaş 200 binin üzerinde fide dağıttıklarını açıklamıştı.

Gelinen noktada Nilüfer belediyesi buğdaydan tutun her türlü sebzeye, tıbbi aromatik bitkilere dek pek çok çeşitli yenilebilir bitkiyi üretir oldu.

NİLÜFER DOĞA VE BİLİM YAZ OKULU KAMPI KENT BOSTANLARINDA

Nilüfer’deki kadın dernekleri ve kooperatiflerin de ürettiği ürünler dahil olmak üzere kent bostanlarında hasadı yapılan ürünleri ve bunlardan elde edilen temiz ve güvenilir gıdaları Nilüfer Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (NİLKOOP) aracılığıyla halkla buluşturuluyor.

 Nilüfer Bostan olarak adlandırılan satış merkezi şu anda Nilüfer Belediyesi Halkevi yakınında hizmet veriyor.

Nilüfer’in kent bostanlarının kapıları halka ve özellikle de çocuklara açık. Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından her yıl organize edilen Nilüfer Doğa ve Bilim Yaz Okulu kampı açıldı. 7-12 yaş öğrencileri, bu sezon haftada 2 gün Kent Bostanlarında toprakla haşır neşir oluyorlar, bitkileri tanıyor ve iyi tarım uygulamaları alanında onları ömür boyu etkileyecek olan bir deneyim yaşıyorlar. 

Ayrıca Nilüfer Belediyesi Halk Evi’nin hemen yanı başındaki boş arsada oluşturulan kent bostanında ekolojik tarım uygulaması sürüyor. Nilüfer Belediyesi 2020 yılını tarım yılı ilan etmişti, 2021 yılını ise Gıda yılı. Her ikisi de birbirini tamamlıyor. Niilüfer Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından organize edilen Gıda ve Tarım Eğitimleri ise online olarak sürüyor.

Ekolojik tarım ve iyi tarım uygulamaları sürecinde yerel yönetimlerin etkisi ve katkısı çok önemli.

BELENTEPE ÇİFTLİĞİ PERMAKÜLTÜR UYGULAMALARI VE TANER AKSEL

2015 yılında Osmangazi Belediyesi tarafından Soğanlı Kültür Merkezi’nde Permakültür Eğitimi düzenlenmişti. Adını ilk kez duyduğum bir kavramdı. Güray Satıcı, mesaj atıp “Mutlaka gelin izleyin demişti. Önemini anlamadım ama “Hadi gidip bir bakayım” dedim…

Ve eğitimin tamamlandığı sertifikaların verildiği, katılımcıların ekipler halinde tez sunar gibi sunum yaptığı gün gittim. Beklentilerimin çok üstünde bir şey ile karşılaştım.

Projelerde tasarlanan, konumlandırılan her unsur, her yer birbirini tamamlıyor ve katma değer üretiyordu.

Mesela hayvan barınakları, acil durumda erişilebilecek, ama sinek ve kokunun insan yerleşimine ulaşamayacağı bir yerdeydi... Gübrelerin oluşturulacağı yerler, üzüm bağı, meyve bahçeleri, güneş ve rüzgâr enerjisi tribünleri, su biriktirme alanları; arı kovanları... Kompost gübre yapımı, yerel malzemeyle doğal yapılar oluşturmak, gıda ormanı yapmak, Patikalar, yürüyüş yolları; dinlenme alanları, depolar... Doğanın elverdiği tüm gereksinimler; en doğal, en verimli, en zararsız şekilde konumlandırılmışlardı.   Çevreyle ve doğayla uyumlu sürdürülebilir iyi tarım uygulamasıydı.

Eğitmen Taner Aksel’di Belentepe Permakültür Çiftliği’nin sahibi. Aslında inşaat mühendisi; 2008 yılında başladığı iki yıllık araştırmada, ekonomik krizlerle depremin benzerliğini görüyor ve "Kritik Eşik" adlı kitabı yazıyor...

 Ardından ormanların yok edilmesi, havanın, toprağın, suyun kirletilmesi, canlı türlerinin yok oluşu sürecinin deprem ve ekonomik kriz gibi bir çöküşe yol açacağını fark ediyor...

Uludağ yamaçlarında 14 dönümlük bir buğday tarlası ediniyor; buraya meyve ağacı ve üzüm dikiyor. Verim alamayınca doğal tarıma yöneliyor ve permakültür ile tanışıyor...

 2010 Kasım'da İstanbul'da Permakültür kurucusu Bill Mollison'un kursuna katılıyor ve hayatı tamamen değişiyor...

Eğitimde öğrendiği bilgileri, üstüne ekledikleriyle pekiştiriyor, derinleştiriyor... Ardından da Belentepe Permakültür Çiftliği'nde hayata geçiriyor... ( belentepe.org'u tıklamanızı öneririm.) 

Osmangazi Belediyesi o yıl Permakültür Kursu ile Türkiye’de bir ilk’i hayata geçirmişti. Zaman içerisinde yaygınlaştı… Yıldan yıla farkındalık arttı.

Özetle Permakültür kavramıyla 2015 yılında Osmangazi Belediyesi’nin açtığı kurs ve Taner Aksel sayesinde; GDO; temiz gıda, ekolojik tarım, yerli ata tohum kavramıyla da 2005’li yıllarda Arca Atay sayesinde farkındalığım oluştu…

Zaman içerisinde iyi tarım uygulamaları, temiz gıdaya erişim kavramları toplumda da karşılık bulmaya başladı. Bunda yerel yönetimlerin özellikle de Nilüfer Belediyesi’nin Kent Bostanlarının katkısı büyük.

NOVA KENT BOSTANI / EKOBAHÇESİ

İyi tarım uygulamaları artık çocuklara, gençlere ve okullara sirayet etti. Nova Okulları da onlardan biri…

Nova Okulları’nda Bitki Bilimi ve Permakültür Kulübü 2021-2022 dönemi çalışmalarına şimdiden başladı.

Nilüfer Belediyesi iş birliği ile okulun bahçesinde Ekobahçe oluşturuldu. Önümüzdeki eğitim öğretim dönemin Bitki Bilimi ve permakültür Kulübü öğretmen Nida Kuman nezaretinde çalışmalarınabaşladı.
Kendisi Fen öğretmeni olan Nida Kuman son yıllarda ekolojik tarım, permakültür uygulamalarıyla ilgilenen ve kendi bahçesinde bunu hayata geçiren bir isim. Belentepe Çiftliği’ndeki permakültür uygulamalarına da vakıf ve Taner Aksel’i de tanıyor…

Okulun yan tarafında atıl duran toprak alanda ekobahçe oluşturulmuş durumda.
Nida Kuman süreci çok güzel özetledi:

 “Doğayla yarışan değil doğayla barışan ve ahenk içinde yaşayan bireyler olabiliriz. Bunu anlatmak ve uygulamalarıyla göstermek amacıyla, bu yıl "Bitki bilimi (botanik) ve Fitoterapi Eğitimi’ne başlıyoruz.

Büyük bir değişimin parçası olabilmek için, çalışmalarımızı küçük ölçekteki ekobahçemizden başlatarak, tüketimden üretime dönüşümü hedefliyoruz.

Uygulamalarımızı yapacağımız ekobahçemizi de Permakültür tasarım prensiplerine göre düzenlemeye başladık. Çünkü, en hızlı öğrenme önteminin sürekli denemek ve çalışmalar yapmak olduğuna inanıyoruz. Doğanın eğiticiliğini önemsiyoruz.”

Permakültür hakkında ise şunları anlattı:

“Permakültür yani sürdürülebilir, devamlı, kalıcı tarım uygulamaları bilinçli olarak, doğal ekosistemlerdeki gibi çeşitliliğe, denge ve dirence sahip ve tarımsal anlamda bereketli ekosistemler tasarlama ve bunları sürdürebilme çalışmalarıdır.

Doğadaki insan yerleşimlerini, doğal ekosistemlerden örneklenen zirai uygulamaları ve sürdürülebilirlik görüşüne göre uygulayan bir ekolojik tasarım anlayışıdır.”

Peki Nova Ekobahçesi’ni nasıl yapmışlardı? Şöyle yanıtladı:

“Önce çalışma alanımızı, coğrafi yönü, güneş alışı ve açıları, rüzgar alışı vs. bakımından gözlemledik. Çünkü, dünyada her şey birbirine bağlı ve birbiriyle ilişkilidir.

Bu gözlemlere uygun bir permakültür ekobahçe tasarımı yaptık. Tabii ki çalışmalarımız ilerledikçe, sistemimizi geliştiren, olumlu ve olumsuz etkileyen uygulamalarımızı değerlendirip kendimizi ve projemizi geliştireceğiz.”

‘DOĞAYLA AHENK İÇİNDE YAŞAMAYI ÖĞRENECEKLER!’

Öğrencilere ne gibi bir değer katacağı konusunda ise şu yorumu yaptı:

“Eğitimlerimizde, çocuklarımız, doğanın işleyişini, insanın doğadaki yerini, etkisini, farklı ölçeklerde işleyiş halindeki sistemleri ve aralarındaki ilişkileri, doğayla ahenk içinde sürdürülebilir bir yaşama dönüşü uygulamalarıyla öğrenecekler.

Oluşturduğumuz ekobahçe, çocuklarımızı tarım ve toprakla buluşturacak. Bu projeyle, yardımlaşmayı, paylaşmayı, birlikte çalışmayı yani ekip olmayı, sorunu gören değil çözüm üreten bireyler olmayı öğrenecekler.

Sürekli tüketim değil, üretim de yapılabileceğini projemiz içinde yer alan, geri dönüşüm, atık atıklarından kompost yapacaklar. Plastik pet şişelerden ya da araba lastiklerinden dikim alanları oluşturacaklar.

Kendi kendine yetebilen ekolojik bahçemizin doğal, sağlıklı, lezzetli ürünleriyle tanışacaklar. Bitkiyi, tohumu tanıyacaklar. Bir tohumu çimlendirirken sabrın ve zamanın önemi kavrayacaklar. Canlılığın ancak uygun koşullar sağlandığında başlayabileceğini görecekler.”


Ne güzel… Nida Kuman ayrıca Fitoterapi  yani bitkilerle tedavi için  yetiştirdikleri  ya da dışarıdan temin edecekleri  bitkilerin, kök, gövde, yaprak, çiçek gibi kısımlarından, kullanabilecek şifalı maddeler elde edeceklerini de anlattı.

Ve şu örnekleri verdi:

“Örneğin, bitkinin etken maddesiyle ağrı kesici krem, yaprağından ya da çiçeğinden çay yapacağız. Bitkinin etken maddesinin, maserasyon yöntemiyle yağa geçmesini sağlayacağız.

 Çocuklarımız tüm bu çalışmaları, yaparak yaşayarak, doğanın öğreticiliğinde gerçekleştirecekleri için öğrenme kalıcı olarak gerçekleşecek. Hayata atılacak çocuklarımız bilgi, beceri ve tecrübeyle donanmış olacaklar.”

Peki neler yapmışlardı?

“Okulumuzun atıl alanındaki toprağın  ıslahı zaman alacağı için, kullanımı daha kolay ve estetik, yükseltilmiş bitki yatakları tercih ettik.

Çocuklarımız bitki yataklarını Nilüfer Belediye’sinin getirttiği toprakla doldurup, toprağı düzelttiler. El arabası, kürek, çapa gibi bahçe aletlerini kullanırlarken, basit makineler konusunu da hatırladılar.”

NİLÜFER BELEDİYESİ  İLE İŞBİRLİĞİ

Nova Okulları bu süreçte Nilüfer Belediyesi ile işbirliğine de gitmiş; Nida Kuman Nilüfer Belediyesi’nin ekolojik tarım uygulamaları için toprak, gübre, kompost, tohum ve fide desteği verdiğini anlattı:

“ Nilüfer Belediyesi Çevre ve Kırsal Alan Danışmanı Ziraat Yüksek Mühendisi Arca Atay hocamız ve ekibi çalışmalarımızın her aşamasını takip ederek değerli fikirleriyle olumlu yönlendirmeler yaptılar. Arca Hoca okulumuza gelerek bizi çok mutlu etti. Öğrencilerimize tohum ekmenin ve fide dikmenin inceliklerini anlattı.

Öğrencilerimiz Arca Atay ile birlikte yaptıkları uygulamalarda öğrendikleri bilgileri hayata taşıdılar. Bitkilerin bakımını gerçekleştirdik. Toprağı zenginleştirmek için toprağa kompost ve gübre karıştırdık. Toprağın üst kısmandaki, sıkışmış toprağı yani kaymak tabakasını küçükçapalarımızla kırdık. Bunu bitki gelişimini desteklemek ve bitki köklerinin yayılmasını sağlamak için yaptık.”

TOHUMLAR FİLİZLENDİ BİLE!
Nova Ekobahçesi’nde tohumlar filizlenmeye, fideler boy vermeye başlamıştı. Merak ettim, neler ektiklerini sordum Nida Kuman’a:

“Öğrencilerle birlikte Domates, biber, çilek, kabak, ayçiçeği, mısır, Hint yağı bitkisi, kudret narı, reyhan, oğul otu, ısırgan, pazı gibi bitkileri bir kısmını fide bir kısmını tohum olarak ektik. Tohumlar filizlendi, fideler ürüne dönüşmeye başladı. İlk hasadın Ağustos Eylül ayı gibi yapmaya başlayacağız. Öğrencilerin çoğu ilk kez toprakla bitkiyle buluştu. Ektikleri tohumların çimlendiğini gördükçe mutlu oldular… “

Nida Kuman, çok keyif alarak yürüttüğünü söylediği bu güzel anlamlı ve öğrencilere katma değeri çok yüksek olan çalışmayı Nova Okulları Kurucusu Canan Topsakal sayesinde başlatıldığını da anımsatarak katkı sunan herkese teşekkür etti…

Nova Okulları Kurucusu Canan Topsakal ise iyi tarım uygulamalarının önemine dikkat çekti. Nova Ekobahçesi’nin ya da Nova Kent Bostanı’nın gelecekte daha geniş alanlara taşınabileceğine vurgu yaparak şunları söyledi:

“Z kuşağı kendi tarımını yaparsa daha sağlıklı beslenecek. Liselerde gençler iyi tarım uygulamaları konusunda eğitilmeli diye düşünüyorum. Bu yüzden de biz bu misyonu üstlenerek lise 1. Sınıftan itibaren iyi/ sürdürülebilir tarım uygulamalarını, ekolojik tarım eğitimini uygulamalı olarak hayata geçirmeye başladık…”

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?