USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Dünya Zoonoz Günü / ‘Yine tek umudumuz aşı!’

08-07-2021

6 Temmuz Dünya Zoonozlar Günü…  Bursa Dişhekimleri Odası, Bursa Eczacı Odası, Bursa Tabip Odası ve Bursa Veteriner Hekimler Odasıgün kapsamında ortak bir basın açıklaması yaptı…

Şimdi… Belki daha önceki yıllarda Veteriner Hekimleri Odası tarafından Dünya Zoonozlar Günü nedeniyle açıklama yapılmıştır… Bilemiyorum… Ama insan ve hayvan sağlığı ile ilgilenen 4 odanın ortak açıklama yapması ilk olmalı.

Koronavirüs nedeniyle hayvanlardan bulaşan viral hastalıklarda algıda seçicilik oluştu. Önceden farkında olmadığımız ya da önemsemediğimiz şeyler; mesela Kovid-19 ve varyantları şimdi hayati öneme sahip. Dünyayı ve ülkemizi kasıp kavurdu. Hayatımızı zindan etti. Arkadaşlarımızı, tanıdıklarımızı, yakınlarımızı yitirdik. Sevdiklerimizin hastalıklarında yanlarında olamadık, hatta cenazelerine bile katılamadık…
İşte bu nedenle sağlıkla ilgili 4 akademik odanın oluşturduğu Tek Sağlık Platformu’nun yaptığı açıklama önemli…

Zoonoz Sağlık Bakanlığı’nın sitesinde şöyle tanımlanıyor;

“Hayvanlardan insanlara veya insanlardan hayvanlara doğal koşullar altında bulaşabilen hastalık.

 Virüs kaynaklı zoonozlar, insanlara direkt (ısırma, temas, solunum vb.) veya vektörler (sivrisinek, kene vb.) aracılığıyla bulaşır. Kuduz, domuz gribi ve Kovid-19 zoonotik hastalıklara örnek olarak verilebilir.”

İlk Kovid-19 vakasının Wuhan’da yarasalardan bulaşma neticesinde ortaya çıktığına  dair pek çok iddia var. Bir sürü de komplo teorisi ortalıkta dönüyor.

Ama her kesim, hayvandan insana geçiş yapan bir virüs olduğunda hem fikir.

Özetle Zoonoz hastalıkları 2020 yılından beri önemli kılan küresel Kovid-19 salgınıdır.
Bursa Dişhekimleri Odası (BDO) , Bursa Eczacı Odası (BEO), Bursa Tabip ) ve Bursa Veteriner Hekimler Odası (BVHO) tarafından yapılan ortak açıklamada şu ifadelere yer veriliyor:

“Zoonotik hastalıklar hayvan insan geçişli hastalıklardır. Genellikle hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar olarak bilinse de tam tersinin yani insanlardan hayvanlara geçen hastalıkların olduğu durumlar da vardır. Bilinen en eski ki zoonotik hastalığın Kuduz’dur. Louis Pasteur’un bu hastalığın aşısını ilk kullandığı tarih olan 6 Temmuz 1885 tarihi Dünya Zoonozlar Günü olarak kabul edilmiştir…”

YİNE TEK UMUDUMUZ AŞI

Ortak basın açıklamasında aşının önemine vurgu yapıldı:

“Yani 134 yıl önce, ilk kez bir insana kuduz hastalığına karşı aşı uygulanmış ve Joseph Meister aşı sayesinde kuduzdan kurtulan ilk insan olarak tarihe geçmiştir.”

Aşı karşıtlarına ise şöyle seslenildi:

 “Bugün, yaklaşık iki yıldır tüm dünyayı etkileyen ve ‘zoonoz’ olduğu düşünülen bir pandeminin ortasındayız, tüm dünyadaki vaka sayısı bu yazı hazırlanırken 183 milyon civarındaydı  ve sağlığımız için yine tek umudumuz aşı…”

HASTALIKLARIN YÜZDE 61’İ ZOONOZ!

Açıklamada, “Kuduz ve COVID-19 örneklerinden de anlayabileceğimiz gibi, ‘zoonotik hastalıklar insan enfeksiyon hastalıklarının yani bir etkene bağlı oluşan hastalıkların çok önemli kısmını oluşturmaktadır” denilirken istatistiklere de yer verildi.

Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü verilerine göre insanlarda görülen enfeksiyöz hastalıkların yüzde 61’inin zoonoz olduğu ve bu hastalıkların zaman zaman salgın olarak ortaya çıktığı vurgulanan Tek Sağlık Platformu açıklamasında, yine yeni ortaya çıkan patojenlerin ise yüzde 75’inin  zoonoz karakterli olduğu dile getirildi.



GIDA KAYNAKLI HASTALIKLARDA ÜRKÜTÜCÜ ORAN: YÜZDE 90’I ZOONOTİK!


Açıklamada, 1975 sonrasında görülen EBOLA, Batı Nil Virüsü, Kuş Gribi ve son olarak COVID-19’un zoonotik karakterli olduğuna dikkat çekildi.

Gıda kaynaklı hastalıklarda daha ürkütücü bir oranın ortaya çıktığı belirtilen açıklama şöyle devam etti:

 “İnsanlardaki gıda kaynaklı hastalıkların yüzde 90’ı zoonotikkarakterlidir. Son günlerde, gıda işletmelerinde çekilip sosyal medyada yayınlanan, süt banyosu, döner dansı, buzdolabında serinleme konulu videolar olayın sadece hijyen değil, sağlık boyutunu da bu şekilde ortaya koymaktadır…”

BİYOTERÖRE ÖRNEK: ŞARBON HASTALIĞI

Zoonotik hastalıklar grubunda yer alan etkenlerin yüzde 80’inin biyoterör etkenleri arasında bulunduğu belirtilen yazılı açıklamada insan etkisine de dikkat çekildi:

 “Biyoterör biyolojik ajanların insan-hayvan-bitkilerin yani canlıların hastalanması ya da ölümü için kullanılmasıdır ki genel olarak insan hedeflenir ve ülkeler arası bir savaşta rahatlıkla kullanılabilir. Buna örnek olarak şarbon hastalığını verebiliriz…”


KURBAN BAYRAMI ÖNCESİNDE DİKKAT!

BDO,  BEO, BTO ve BVHO tarafından yapılan ortak açıklamada kurbanların mutlaka kontrol altında olması gerektiğine vurgu yapıldı:
“Sağlık Bakanlığı’nın ihbarını mecbur kıldığı 50 hastalıktan 26 tanesi zoonozdur ve bunlar arasında en bilinenleri arasında Brusella, Şarbon, Tüberküloz (hayvansal gıda aracılığı ile bulaşan zoonotik tüberküloz – etkeni MycobacteriumTuberculosis değil Mycobacteriumbovis’tir), Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, Toksoplazma ve Kuduz sayılabilir.  Kurban Bayramı öncesinde M.Bovis etkenli Tüberküloz hastalığına da dikkat edilmesi gerekiyor. Ülkemizde son yılarda kurban bayramlarında hayvanlarda tüberküloza fazlaca rastlanıyor, bu nedenle hayvanların mutlaka kontrol altında olması gerekiyor...”     
    
GELİŞMEMİŞ ÜLKELERDE ÖLÜMLER DAHA YÜKSEK

Bursa Tek Sağlık Platformu’nun ortak açıklamasında oldukça vahim bilgiler de yer aldı:

“Her yıl 2,5 milyar insanın zoonotik hastalığa yakalanıyor ve bunların 2.7 milyonunun yaşamını yitiriyor. Gelişmemiş ülkelerde enfeksiyon hastalıklarından ölüm oranı yüzde 43.6 gibi oldukça yüksek bir oranda seyrediyor.  
Canlı sağlığının yanında ekonomik sonuçlara da dikkat çekilen açıklamada, hastalıkların maliyetlerinin de olduğunu, her yıl 8 milyar dolar hayvansal üretim kaybı ve Kovid-19 hariç 43 milyar euro’luk insan sağlığı tedavi giderleri vardır. “

Açıklamada; seyahat olanaklarının ve nüfusun artmasıyla, gıda ihtiyacının daha da yükseldiği, yaban hayata daha yakın yerleşim yerlerinin kurulması, ekosistemin tahribatı, avlanma, antibiyotik direnci gibi birçok faktörün zoonotik hastalıkların ortaya çıkışının ve yayılımının kolaylaştırdığı yer aldı.

KORUMAK TEDAVİDEN DAHA KOLAY, EKONOMİK VE İNSANCIL!

Koruyucu hekimlik uygulamalarının söz konusu kayıpları önlemede önemli bir rolü olduğunun altı çizilen açıklama şöyle devam etti:

“İnsan sağlığı ve hayvan sağlığı örgütlerinin, bilim insanlarının ‘’pandemiler çağındayız’’ açıklamaları göz ardı edilmemeli, tedavi edici sağlık uygulamalarının öncelenmesinden vazgeçilip ‘’koruyucu hekimlik uygulamaları’’ öncelenmelidir.

Çünkü korumak tedavi etmekten daha kolay, daha ekonomik ve daha insancıldır. Sağlıklı ve güvenli bir yaşamı, insanlar kadar, her anlamda hayatımızın içinde olan, evimizi ve hayatımızı da paylaştığımız hayvanlar da hak etmektedir.”

KÜRESEL DÜZEYDE ELE ALINMALI!

Sağlıkla ilgili 4 akademik odanın ortak açıklaması şu çağrı ile sonlandı:

“Hekimlik grupları arasındaki işbirliği ile hastalıkların hayvan ve insanlarda ortaya çıkmadan önce önlenmesi ile birlikte, aynı zamanda doğal yaşamın ve yaban hayatının korunması, iklim değişikliğinin küresel bir sorun olarak kabul edilmesi ve çözüm aranması, çevrenin korunması, temiz ve güvenilir su ve gıdaya kolay ve yeterli ulaşımın sağlanması gibi ulusal ve küresel düzeyde politikaların oluşturulabilmesi belki gelecek yıllarda hem insanların hem hayvanların daha güvenli, daha sağlıklı ve daha temiz bir dünyada yaşamasını sağlayabilir.”

Özetle akademik odalar üstlerine düşeni, yani kamuoyunu bilgilendirmeyi ve uyarmayı sürdürüyor…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?