Koronavirüs salgını en çok çocukları etkiledi. Özellikle ana okulu, ilkokul ve ortaokul çağındaki çocukları.
Hele ilkokul çağındaki çocuklarda kapanmalarla gelen gediğin yansımalarını önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Tabii salgın varyantlarıyla yeniden alıp başını gitmezse, yeniden kapanmalar yaşamazsak…
İlkokul çağındaki Z kuşağı çocukları, en çok sosyalleşebilecekleri yaşlarda 3 eğitim öğretim dönemde okuldan uzak kaldılar.
Akranlarıyla buluşamadılar. Hatta evden dışarı bile çıkamadılar. Parklarda oynayamadılar, sokağa ya da site bahçelerine çıkıp akranlarıyla oyun oynayıp enerjilerini atamadılar. Hem fiziksel, hem de ruhsal gelişimleri etkilendi.
Öte yandan Z kuşağı çocukları, diğer tüm kuşaklardan farklı bir nesil. Dijital devrimin tam içine doğdular. En belirgin özellikleri ben merkezci olmaları. Çoklu düşünme sistemine sahipler ve odaklanma süreleri 20, 25 dakika!
Bu çocuklar uzaktan eğitime maruz kaldılar. Ev içinde dijital cihazlarla temasları çok arttı. Dolayısıyla dijital bağımlılıkları da… Z kuşağının ortak özelliklerinden biri de otorite tanımayışları ve sorumluluk almaktan kaçınmaları ve dünya ile entegreler.
Japon, Alman ya da Amerikalı oyun arkadaşlarıyla konuşuyor, fikirlerini paylaşıyor, kimi zamanda kavga ediyorlar. Z kuşağının en olumlu yönlerinden biri de cinsiyetçi olmamaları, ırk ayrımı da yapmıyorlar. İşte böyle farklı, kendisi gibilere yani akranlarına en çok ihtiyaç duyan bir kuşak pandemide hareketsiz, sığ, ev ortamına sıkışmış, dijitalleşmiş bir yaşama mahkum oldu…
Z kuşağının gelecekte ayakta durabilmesinin belki de tek yolu sanatla, müzikle, sporla, baleyle, tiyatroyla, edebiyatla ilgilenmesidir. Salt akademik başarı yetmez. Gelecekte pek çok meslek yok olacak. Yaratıcı olanlar, ekip çalışmasına yatkın olanlar, çevresiyle iyi iletişim kurabilenler öne fırlayacak…
Genç ebeveynlerin çocuklarını bir şekilde sanata, spora, edebiyata yönlendirip daha zengin daha gelişmiş bir birey olarak yetişmesine katkı sunması gerekiyor… İşte bale sanatı da onlardan biri…
BURSA’DA BALE İLE ADI ÖZDEŞLEŞTİ: NERİMAN BEKİROĞLU
Bursa’da adı bale ile özdeşleşmiş bir isim var; Neriman Bekiroğlu...
Özel Neriman Bale Kursu (ben yazının kalan bölümünde “Okulu” demeyi tercih ediyorum) 1984 yılında Beşikçiler’deki binasında Bursalılara hizmet vermeye başladı… Sonraki yıllarda halen hizmet verdiği Hat Caddesi’ndeki binasına taşındı.
O yıllarda Bursa’da başka bale okulu yoktu. Neriman Bale Okulu 1984 yılından bu yana tam 37 yıldır Bursalılara, çocuk ve gençlere, bale sanatına hizmet etmeyi sürdürüyor…
Yıllardır Neriman Bale Okulu’nun resitallerini izlerim. Eskiden Bursa basını sanat ve kültür etkinliklerine özel bir ilgi gösterirdi. Gazetelerin magazin eklerinde yer bulurdu. Şimdi ne gazetelerin magazin eki kaldı ne de gazetelerde kültür sanat muhabirleri…
Dolayısıyla da belediyelerin servis ettiği haberler dışında kültür sanat etkinlikleri medyada pek yer bulmuyor. Bu boşluğu da sosyal medya dolduruyor…
BALE EĞİTİMİ DE SALGINDAN ETKİLENDİ
Neyse konumuza dönecek olursak…
Neriman Bale Okulu’nda bale eğitimi uzun soluklu bir süreç. Diyelim ki çocuğunuzu 4 yaşında başlattınız; anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise yıllarında da eğitim sürüyor. Hatta üniversite yıllarında bile.
Ve bale eğitiminin mutlaka uzman bale eğitmeni gözetiminde verilmesi gerekiyor. Zira enstrümanı insan olan bu sanatın icrasında çocukların kas ve kemik gelişimlerinin de göz önüne alınması şart.
Zorlu, bir o kadar da keyifli bir süreç. Öğrenciler bu süreçte drama, dekor, müzik gibi konularda da eğitim alarak ilerliyorlar.
Neriman Bale Okulu sanatın en zarif dalı olan bale yolculuğunda 2020 Haziran’ına kadar yıl sonu resitallerini aksatmadan düzenledi.
Ne yazık ki tüm dünyayı kasıp kavuran Kovid-19 salgını bale eğitimlerini de etkiledi. Balede yüz yüze eğitim verilir, üstelik özel salonlarda müzik eşliğinde yapılır.
Neriman Bale Okulu da, bale eğitimini çok zor olsa da sanala taşıdı.
Öğrenciler ders saatlerinde bale kıyafetlerini giyerek uzaktan eğitime katıldılar. Evlerin odaları bale salonuna dönüştü. Uzaktan eğitimde ne sıkıntı yaşanıyorsa hepsi de yaşandı. Kimi zaman öğrenciler bağlanamadı, bağlantı kopuklukları yaşandı. Ama bir şekilde sürdürdüler.
2020 yılında resital yapılamadı. 2020-2021 yılında Neriman Bekiroğlu velilerle toplanıp onların görüşlerini aldı.
Genel eğilim resitalin yapılması yönünde olunca karar da bu yönde çıktı. Ancak resitalin yapılması için açık alan aranıyordu.
Kültürpark’taki Altınceylan Tesisleri’nde Havuz başı çok uygundu. Üstelik de öğrencilerin bale gösterimini yapabileceği sahne olarak kullanılabilecek parke döşemeli geniş bir alan ile öğrencilerin rahatça giyinip sahne alabilecekleri kulisler de vardı.
Neriman Bale Okulu Resitallerinin kapalı alanda yapılmasına alışmıştık; Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Salonları gibi!.. Altınceylan’da ilk kez açık havada gerçekleşti.
CANDAN ÖDÜL BAYRAKTAR ANISINA RESİM YARIŞMASI
Öte yandan 14 yıldır Neriman Bale Okulu, erken yaşama veda eden eski öğrencisi Candan Ödül Bayraktar anısına 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında resim yarışması düzenliyor…
Son yıllarda Özel Neriman Bale Okulu Mezunlar Derneği ile birlikte hayata geçiriliyor. Bu dernek de alanında bir ilktir… Bale eğitiminin öğrencide sağladığı disiplinin akademik hayata yani okul başarısına yansımasının da kanıtıdır. Mezunların her biri üniversite mezunu; mimar, doktor, avukat, psikolog, mühendis gibi meslek mensupları.
Öte yandan…
6,7 yaş arası minikler arasında düzenlenen yarışmada bu yıl birincilik ödülüne Mina Aygün’ün eseri layık görülürken, Asya Kamber ikinci, Neriman Ayşe Yılmaz üçüncü, Ozan Day ise dördüncü oldu.
Neriman Bekiroğlu yaptığı konuşmada eski öğrencisini anısına bir şeyler yapmak istediklerini ve resim yarışmasında karar kıldıklarını söyledi. Böylece iki sanat dalını buluşturmuş oldular. Birinci olan öğrenciye bir yıl boyunca ücretsiz bale eğitimi ödülü de var. Etkinlikte dereceye giren öğrencilere plaketleri ve ödülleri verildi.
BALENİN BÜYÜSÜ
Ardından resitalin bale gösterisi bölümüne geçildi. Önce Hazırlık 1 ve 2’inci sınıflarla 1., 2., 3., 4., 5. Sınıf öğrencileri bale derslerinde yaptıkları teknik çalışmalardan örnekler sundular.
Diğer bölümlerde öğrenciler Özlediğimiz Bahar, Fındıkkıran Balesi’nden bir bölüm (Pas DesTrua), Tarantella, Bahar Valsi eserlerini sundular. Her zamanki gibi en çok alkışı en minikler aldı.
Özge Özdemir ise Flamenko dansıyla resitale renk katkı.
Resitalde öğrencilere Royal Akademi sınav sertifikaları da takdim edildi. Her Resital’de gösteri ve diploma töreni sonrasında Neriman Bekiroğlu’nun bir konuşma yapması da gelenektendir…
Neriman Bekiroğlu pandemi koşullarında zor bir süreçten geçtiklerini, bale eğitimini uzaktan yürütmek zorunda kaldıklarına değindi:
“Çocuklarımız sosyal hayattan arkadaşlarından uzak kaldıkları bir dönem geçirdi. Çok sıkıldılar, bunaldılar.
Resitali geçen sene yapamamıştık. Bu yıl velilerimizle konuştuk. Onların onayı ile resitalimizi gerçekleştirdik.
Yepyeni kostümlerle, yepyeni kareografiyle hazırlandık. Birlik olmak aile olmak böyle bir şey. Hep birlikte el ele verdik.
Modern dans çalışması online oldu. Online bale eğitimi zor, ama öğrencilerimizle uzak kalmadık. Minikler bale terimlerini unutmadılar. Online kareografide gördüğünüz gibi büyük bir başarı sağlandı…”
Neriman Bekiroğlu velilere, öğretmenlere, öğrencilere, Mezunlar Derneği üyelerine, resim yarışması jürisine, teknik ekibe velhasıl destek olan ve emek veren herkeseherkese tek tek teşekkür etti.
Ve resital bitti…
Çocuklar, gençler çok mutluydu. Yüzleri ışıl ışıldı. Anne ve babalar da öyleydi.
Balenin naif, büyülü yolculuğunda harika bir gün de sona ermiş oldu…
Acıtan gerçeklerle dolu dünyamıza tahammül için soluklanmış olduk.
