USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bu kadar da zor soru sorulmaz ki!

05-07-2021

Olan liselere ve üniversiteye giriş sınavına giren gençlere oldu. Özellikle de YKS sınavının yapıldığı gün öğrenciler geleceklerini belirleyen en önemli günde büyük bir heyecanla, büyük beklentilerle sınavın yapılacağı okullara gittiler.Anne ve babalar, kardeşler hatta nineler okul kapılarında bekleşti. Kimisi ellerindeki dua kitaplarını sınav süresince okudu. Kimisi sessizce heyecanla bekledi. Sınav bittiğinde okul önleri ağlama duvarına döndü. Özellikle matematik soruları karşısında en başarılı öğrenciler bile cin çarpmışa döndü.

Bu gençler, hayatta olan tüm kuşakların hiç yaşamadığı bir salgını, tüm ülke ve dünya ile birlikte yaşadı…  (İspanyol gribini hatırlayan birkaç asırlık yaşlımız hariç!)

Liselere Giriş Sınavı sonuçları uzaktan eğitimin çocuklardaki etkisini başarısızlık olarak ortaya koyuyor. Ne yazık ki devlet okulları ile özel okullar arasındaki açı hepten açıldı, fırsat eşitsizliği iyice arttı.

SALGIN CEZASI MI?

Bir yanda bilişim araçlarına erişemeyen ya da zor bela tek bir telefonla girmeye çalışanlar; öte yandan neredeyse haftanın her günü uzaktan ders yapan, rehberlik ve öğretmenlerince bire bir takip edilen, sürekli teste ve sınava tabi tutulan her türlü bilişim aracına, kendine ait oda olmak üzere her türlü imkana sahip öğrenciler….
Sisteme göre eşit kabul edilip aynı sorularla sınanıyorlar.

Hatta ne yazık ki, üniversiteye giriş sınavında son 20 yılda görülmemiş zorluktaki sorularla sınanıyorlar. Hala anlayabilmiş değilim hangi akla hizmetle o sorular salgın koşullarında yarım yamalak eğitim gören çocuklara soruldu?

Ne öğrenciler ne veliler ne de öğretmenler anlayabilmiş değil. Hatta ömrünün 40 yılını lise öğrencilerini üniversiteye hazırlamaya adamış başarılı kıdemli eğitimciler bile şaşkın! Sanki pandemiden dolayı ceza verilmiş gibi!

 

UZAKTAN EĞİTİME ERİŞEMEYEN 4 MİLYON ÖĞRENCİ

Eğitim uzaktan eğitime evrildi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yürüttüğü uzaktan eğitim hiç yoktan iyiydi… Ama öğrencilerin dörtte biri için hiç yoktan iyiden öte hiç yoka düştü. Öğrenciler ya bilişim araçlarına erişemediler ya da internete.
Erişenlerin bir kısmı cep telefonuyla bağlanmaya çalıştı. Pandemide okullar kapalıyken torunum bir ay kadar bende kalmıştı. Torunumun kullanabileceği 2 bilgisayar, 1 tablet, 2 cep telefonu olmasına karşın kesintisiz uzaktan eğitim bağlantısı kuramadık. Onun ya da öğretmeninin dersteyken sık sık bağlantısı koptu ya da bir bağlantı sorunu oluştu ve ne EBA’dan ne de Zoom’dan bağlanamadık. Yani istatistiklere girmeyen önemli bir kesim de bağlantı sorunları nedeniyle verimsiz uzaktan ders yaptı.

Devlet okulları öğretmenlerine hiçbir dijital destek yardımı yapılmadı. Öğretmenler kendi imkanlarıyla uzaktan eğitimi gerçekleştirecek webcam gibi dijital cihazları satın aldılar. Evinde iki çocuğu uzaktan eğitim alan öğretmen internet kotasını yükseltti, çocuklarına tablet ya da bilgisayar almak zorunda kaldı. Öğretmenler evlerini okula, odalarını da sınıfa çevirdiler.

Bu süreçte uzaktan eğitimin yüz yüze eğitimin yerini asla tutamayacağı da ortaya çıktı. Aslında uzaktan eğitim yanlış bir tanımlamaydı. Yapılan uzaktan öğretimdi. Akademik bilgiler veriliyordu. Eğitim okul ortamında öğretmen ve arkadaşlarıyla sosyalleşerek gerçekleşebilirdi.
Öğrencilerin 3 dönemi yitip gitti.

EĞİTİMİN AYRICALIKLI OLDUĞU BİR SÜREÇ!

Eğitim İş Bursa Şubesi Başkanı Yeliz Toy ile görüştüm… Tabloyu şöyle özetledi:

“Uzaktan eğitime 4 uzaktan eğitime 4 milyon öğrenci hiç katılamadı. 6 milyon öğrenci cep telefonundan katıldı. Ama özel okullar sistemlerini kurdular. Uzaktan eğitime devam ettiler. Biz biliyoruz ki özel okullardan bazıları hiç kapatmadılar, bir şekilde yüz yüze eğitimi sürdürdüler.

Şimdi özel okullardaki çocuklarla devlet okullarındaki çocukları LGS ve YKS'de yarıştılar. Bu hiç adil değil! Kamusal eğitim çöktü!.. Eğitim hakkının ayrıcalık olduğu bir sürece girdik. Okulların bu takvimde açılmasının da aslında pedagojik karşılığı yok.”

Yeliz Toy telafi programlarına da atıfta bulundu:

"Telafi programını da daha ciddi bir şey beklerdik. Öğretmenler, eğitim sendikaları, akademisyenler mutlaka dâhil olmalıydı. 'Telafide ben de varım' diye bir video yayınlandı... Çeşitli kurum ve kuruluşlar var. Öğretmenler, öğretmen sendikaları, akademisyenler yok!.. 'Öğretmenler de öğrenciler de gönüllü olacak' denildi.

Salgında en kötü yönetilen alanlardan birinin eğitim alanı olduğu artık hepimizin malumu... 'Okullar telafi programı yapacak' denildi. Telafi programını yapacak yeterli sayıda rehber öğretmen yok! Okullar bahçe ve derslikten ibaret. 2000 civarında okulda 800'e yakın rehber öğretmen görev yapıyor...”

BURSA’DA DERSLİK VE ÖĞRETMEN SAYISI HIZLA ARTIRILMALI!

Okulların Eylül’de yeni dönem için açılırken yapılması gerekenlere dikkat çeken Toy sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu gündelik politikalarla yanlış kararlarla yine başarısız olacağız! Bakanlığı akademisyenlerle, öğretmenlerle birlikte yapılması lazım. Virüsün pek çok varyantından söz ediliyor.  Salgın sürerse, seyreltilmiş eğitim gerekebilir. Bursa’da derslikler zaten yetersizdi. Hızla derslik sayısının artırılması gerekiyor. Halen öğretmen açığı var.”

LGS SINAVLARINDA BAŞARI DÜŞTÜ!

Yeliz Toy Liselere Geçiş Sınavı (LGS) konusunda ise şunları söyledi:

“Sınav sonuçları açıklandı. Bakanlığın yayınladığı LGS raporu ise pandeminin yarattığı olumsuz koşullara uygun hareket edilmemesinin, fırsat eşitsizliği altında ağır aksak sürdürülen eğitimin olumsuz sonuçlarını ortaya koyuyor.

Geçtiğimiz yıl sınava giren 1 milyon 472 bin 88 adaydan 181’i soruların tamamına doğru yanıt verirken, bu yıl 1 milyon 38 bin öğrencinin katıldığı sınavda, 97 öğrenci tam puan aldı.

2020-2021 eğitim öğretim yılında 8. Sınıfta eğitime devam eden öğrencilerin ancak yüzde 83,49’u merkezi sınava girdi. 

Sınava katılan öğrenci sayısının da bir önceki yıla göre düşüş göstermesi çocuklarımızın giderek bu sınavdan umudunu kestiğini göstermektedir.

 LGS rakamlarının başlıca söylediği şey, çocuklarımızın bu sınava ve adaletine güveni kalmadığıdır.

Rapora göre; sözel bölümde yer alan soru sayısı 20 olan Türkçe alt testinde doğru cevap sayısı ortalaması 9,41; soru sayısı 10 olan İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük alt testinde doğru cevap sayısı ortalaması 5,23; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alt testinde 6,35 ve yabancı dil alt testinde ise 4,93 olarak gerçekleşti.

Öğrenciler en düşük başarıyı 4,20 ortalamayla Matematik alt testinde gösterdi. Fen Bilimleri alt testinde doğru cevap sayısı ortalaması ise 8,04 olarak hesaplandı.

2020 merkezi sınav sonuçlarıyla kıyaslandığında, bu yıl öğrenciler daha düşük başarı göstermiştir. 2020 LGS sonuçlarına göre Türkçe alt testinde ortalama 10,00; Matematik alt testinde 4,89; Fen Bilimleri alt testinde ise 10,21 olarak gerçekleşmişti.”

KIZ ÇOCUKLARININ BAŞARISI YÜKSELD

Yeliz Toy LGS 2021’in belki de tek memnun olacak sonucunun kız çocuklarının başarıdaki yükselen ivmesi olduğuna dikkat çekti.”

Yeliz Toy Eğitim İş Sendikası olarak MEB’in LGS’yi kaldırmasını, eğitimde fırsat eşitliğinin bir an önce sağlanmasını talep ettiklerini söyledi:

“Eğitim-İş olarak tekrar vurguluyoruz; sınav merkezli bir eğitim sistemi, özellikle yaşları küçük çocuklarımız için doğru değildir. Sınavların, ortaokul çağındaki çocuklar için bu kadar önemli hale getirilmesi, pedagojik olarak yanlıştır. Üstelik o yaştaki çocukların başarılarını ölçme ve değerlendirmeye dair sınav yapmaktan başka metotlar da vardır.”

Yeliz Toy “merkezine sınavı değil; insanı, çocukları koyan bir eğitim sistemi şart” diyerek talebini yineledi:

“Çocuklarımızın istediği okullarda, yetenek ve yönelimlerine göre, ailelerinin gelir durumuna bakılmadan, çağın gelişmeleriyle ve değerleriyle iç içe eğitim gördüğü bir Türkiye…”

Velhasıl lise sınavlarına girenler de dertli, yükseköğretim sınavlarına girenler de! Veliler de dertli, öğretmenler de, öğrenciler de… 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?